İkizköylüler zeytinlerini savunurken YK Enerji ise 31 Mart’ta çalışma hürriyetini engelledikleri gerekçesiyle yurttaşlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’den yurttaşlar zeytinlerini savunurken madencilik şirketi YK Enerji’nin 31 Mart’ta çalışma hürriyetini engelledikleri gerekçesiyle köylüler hakkında suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı.
13 kişi Milas İlçe Jandarma Komutanlığı’nda toplu olarak çevre avukatı Arif Ali Cangı eşliğinde ifade verdi. İkizköylüler zeytin ağaçlarının sökülmesinin suç olduğunu yinelerken, şehir dışından iki kişinin de ayrıca ifade vereceğini bildirdi.
Komite üyesi üç İkizköylünün ifadesi ise geçen hafta evlerine gelen jandarma tarafından köyde alınmıştı.
Yaşam savunucuları ifade verdikten sonra Arif Ali Cangı eşliğinde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Akbelen Ormanı’da 1 Mart’ta yapılması yapılması planlanan bilirkişi keşfinin sabahında yayımlanan ve zeytincilik sahalarını madencilik faaliyetlerine açan yönetmelik değişikliğine dair bugüne kadar neler yaşandığını Cangı şöyle anlattı:
“1 Mart’ta yayımlanan Maden Yönetmeliği değişikliği ile zeytin alanlarının madenciliğe açılmasını fırsat bilen YK Enerji, 31 Mart’ta daha önce kamulaştırılan zeytinleri sökmeye kalktı. Bu işlemin durdurulması için İkizköylüler alana gittiler. Kaymakamlığı arayarak herhangi bir izinleri olup olmadığını sordum. Herhangi bir izinleri olmadığı ortaya çıktı.
Köylülerin demokratik tepkisi ve talebi üzerine yasanın kuralı yerine getirildi. İdarenin uygulaması gereken yasayı yurttaş uyguladı, hiçbir izni olmayan sökümü durdurdu. Aslında İkizköylülerin alkışlanması gerekiyordu ama bugün ifade vermeye gittiler.
Sözüm ona ‘çalışma ve iş yapma hürriyetlerini engellemek’, ‘hakları olmayan yere tecavüz etmek’ suçlamaları var ki izni olmayan bir çalışmanın engellenmesi diye bir suç olamaz.
“Amaç Direnişi Kırmak”
Diğer yandan kimin alanını sahiplenip de ‘benim alanım buraya giremezsin’ diyorsunuz? Hazineye ait olan bir alana şirket ‘benim’ diyerek girilmesini engellemeye kalkıyor. Aslında bunların hepsi yürütülen direnişi kırmaya yönelik hamlelerdir.
Şirket ‘hem suçlu hem güçlü’ sözünde olduğu gibi kendi suçunu örtbas etmek için İkizköylüler hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Bu kapsamda ifade verdik. İfademizde tüm gerçekleri anlattık ve bırakın kovuşturma aşamasını, soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesini talep ettik.
Çünkü ortada bir suç yok. Şimdi soruşturmanın sonuçlandırılmasını bekliyoruz. Daha sonra buna ilişkin yasal haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. İkizköylüler, bu direnişten vazgeçmeyecek çünkü bu direniş yaşamı savunma direnişidir. Bu şekilde hamlelerle insanları bu direnişten vazgeçiremezler.”
Açıklamanın ardından İkizköylüler “Akbelen Ormanı’nı vermeyeceğiz” ve “Zeytinime, havama, suyuma dokunma” sloganlarını atarak taleplerini yinelediler.