Araştırma firması Wood Mackenzie tarafından yapılan analize göre, yenilenebilir enerjiden üretilen hidrojen, 20 yıl içinde fosil yakıtlardan gaz üretimiyle rekabet edebilecek bir fiyata sahip olacak.
Araştırmacılar, yeşil hidrojenin maliyetinin 2040 yılına kadar %64 düşeceğini söyledi. Hidrojen, endüstride ve ulaşımda kirletici yakıtların kullanımını ortadan kaldırabileceği için küresel seragazlarını azaltmanın anahtarı olarak görülüyor.
Avrupa ülkeleri düşük karbonlu bir geleceğin temeli olarak gördüğü için hidrojene verilen desteği artırıyor. AB Yeşil Düzeni’nde hidrojen önemli bir yere sahip. Almanya şimdiden, yerel ve yeşil hidrojen üretimi yaratmak için 9 milyar euro yatırım sözü verdi.
Bu çaba, küresel yeşil hidrojen kullanımının son 10 ayda 3,5 gigawatt’tan 15 gigawatt’a çıkmasına yardımcı oldu. Fosil yakıtlarla rekabet edebilmek için hidrojenin maliyetini düşürmenin anahtarı, artan üretim ölçeği olacak. Günümüzde hidrojenin çoğu petrol rafinerileri için kullanılıyor ve doğalgazdan üretiliyor. Bu üretime fosil yakıtlardan elde edildiği için mavi hidrojen deniyor. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yapılan araştırmaya göre, mavi hidrojen Birleşik Krallık ve Endonezya’nın toplam karbon üretimine eşdeğer olarak yılda yaklaşık 830 milyon ton karbondioksit salıyor. Araştırmacılar, artan doğalgaz fiyatları sebebiyle sözde mavi hidrojenin maliyetinin 2040 yılına kadar %59 artacağını söylüyor.