Ekonomi

Yenilenebilir Kaynaklar Fosil Yakıtları Geride Bırakarak AB Elektriğinin Yüzde 30’unu Sağladı

Yeni bir rapor, 2024’te ilk kez 13 üye devletin rüzgar ve güneş enerjisi ile, kömür ve gazdan daha fazla enerji ürettiğini ortaya koyuyor.

İklim düşünce kuruluşu Ember’in yeni raporuna göre, rüzgar türbinleri ve güneş panelleri, yılın ilk yarısında AB’nin elektriğinin %30’unu üreterek fosil yakıtları geride bıraktı.

Kömür, petrol ve gaz yakılarak elde edilen elektrik üretimi, 2024’ün ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %17 azaldı. Kirletici yakıtlardan sürekli uzaklaşmanın, 2022’nin ilk yarısından bu yana sektörün emisyonlarında üçte birlik bir düşüşe yol açtığı da ortaya konuldu.

Ember analistlerinden Chris Rosslowe, rüzgar ve güneş enerjisinin yükselişinin fosil yakıtların rolünü daralttığını söyledi: “Enerji sektöründe tarihi bir değişime tanık oluyoruz ve bu hızla gerçekleşiyor.”

Rapor, AB enerji santrallarının 2023’ün ilk yarısından 2024’ün ilk yarısına kadar %24 daha az kömür ve %14 daha az gaz yaktığını ortaya koydu. Bu değişim, pandemi ve Ukrayna savaşıyla bağlantılı iki yıllık düşüşün ardından elektrik talebindeki küçük artışa rağmen gerçekleşti.

Rosslowe, “Üye ülkeler rüzgar ve güneş enerjisine ivme kazandırabilirse, o zaman fosil enerjiye bağımlılıktan kurtulma gerçek anlamda ortaya çıkmaya başlayacak” dedi.

Avrupa, aşırı hava koşullarını daha şiddetli hale getiren gezegeni ısıtan gaza katkıda bulunan en büyük tarihsel kirleticiler arasında yer alıyor, ancak aynı zamanda ekonomisini temizleme konusunda en iddialı hedeflerden bazılarına da sahip. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden bu yana Avrupalı ​​liderler, daha güçlü söylemler ve yenilenebilir enerjiye lehine izin kurallarıyla enerji dönüşümünü hızlandırdılar.

Ancak güneş enerjisinde patlama yaşanırken rüzgar endüstrisi, politikacıların ve halkın devam eden muhalefetinin yanı sıra yüksek enflasyonla da mücadele ediyor. Wind Power Europe lobi grubuna göre AB, 2023 yılında rekor düzeyde 16,2 GW’lık yeni rüzgar enerjisi kapasitesi kurdu; ancak bu, 10 yılın sonundaki iklim hedeflerine ulaşmak için o yıl ihtiyaç duyulanın yaklaşık yarısı kadardı.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) ve Uluslararası Enerji Ajansı tarafından modellenen senaryolar, temiz bir ekonomiye güç sağlamak için gereken elektriğin çoğunun güneş ve rüzgar enerjisinden gelmesi gerektiğini gösteriyor.

Ember raporu, yılın ilk yarısında 13 üye devletin rüzgar ve güneş enerjisi ile fosil yakıtlara nazaran daha fazla elektrik ürettiğini ortaya koydu. Yazarlar, Almanya, Belçika, Macaristan ve Hollanda’nın ilk kez bu dönüm noktasına ulaştığını ortaya koydu.

Danimarka Teknik Üniversitesi’nden enerji sistemleriyle ilgili bir IPCC raporu bölümünün ortak yazarı olan bilim insanı Andrea Hahmann, gelişmenin “önemli ama şaşırtıcı olmadığını” söyledi.

Önceki Haberler

Dünya Bankası ve Türkiye Arasında Milyarlarca Dolarlık Finansman Görüşmeleri Olumlu İlerliyor

Dünya Bankası'nın Türkiye'ye sağladığı finansmanın büyük bölümü yenilenebilir enerji, afet yönetimi, iklim değişikliği ile ihracatın…

25 Ekim 2024

G20 Bakanları Dünya Ticaretinin Sürdürülebilir Kalkınmayı Teşvik Etmesi Konusunda Anlaştı

Gelecek yıl COP30 iklim müzakerelerine ev sahipliği yapacak olan Brezilya iklim değişikliğiyle mücadele ihtiyacına öncelik…

25 Ekim 2024

BM İklim Diyaloğu Bütçe Yetersizliği Nedeniyle Tehlikede

BM’nin iklim değişikliği organı, uluslararası iklim diyaloğunu sekteye uğratabilecek seviyede bütçe yetersizliğiyle karşı karşıya. Reuters'in…

25 Ekim 2024

Emisyonlar Artmaya Devam Ederken BM Uyardı: Katastrofik Bir Isınmaya Doğru Gidiyoruz

BM’nin Emisyon Açığı Raporu’na göre, küresel seragazı emisyonları 2023 yılında 57,1 GtCO2e ile yeni bir…

25 Ekim 2024

İklim STK’ları Enerji Dönüşümü Planını Değerlendirdi: “Fosil Yakıtlardan Çıkmak Şart”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın “Enerji Dönüşümü Yenilenebilir Enerji 2035” yol haritasını değerlendiren iklim ve…

24 Ekim 2024

Sağlıksız Bir Dünyada Sağlığın Geleceği: ekoIQ’nun 114. Sayısı Yayında

ekoIQ’nun 114. sayısında küreselleşen dünyanın sağlık sistemlerinden yola çıkarak “Sağlıksız Bir Dünyada Sağlığın Geleceği”ni mercek…

24 Ekim 2024