Ember tarafından yeni yayımlanan rapor, yenilenebilir enerji kaynaklarının 2022 yılının ilk yarısında küresel elektrik talebindeki artışın tamamını karşılayarak kömür ve doğalgaz üretimindeki büyümeyi engellediğini ortaya koyuyor. Buna göre, 40 milyar ABD doları yakıt maliyetinden ve emisyonlarda 230 Mt CO2‘den kaçınıldı.
Enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından 5 Ekim’de yayımlanan bir rapor, yenilenebilir enerji kaynaklarının 2022 yılının ilk yarısında küresel elektrik talebindeki artışın tamamını karşıladığını gösterdi. Böylelikle kömür ve gaz üretimindeki büyümenin engellediği ortaya çıktı.
Rüzgar ve güneş enerjisi üretimindeki artış, 2022’nin ilk yarısında talep artışının dörtte üçünden fazlasını karşılarken, hidroelektrik enerji geri kalanını sağlayarak fosil üretimindeki olası %4’lük artışı önledi ve yakıt maliyetlerinde 40 milyar USD ve emisyonlarda 230 Mt CO2‘den kaçındı.
Ember’in kıdemli analisti Malgorzata Wiatros-Motyka, “Rüzgar ve güneş enerji krizi sırasında kendilerini kanıtlıyor. Pahalı ve çevreyi kirleten fosil yakıtların hakimiyetine son vermenin ilk adımı, dünyanın artan elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar temiz enerji üretmektir” dedi.
Rapor, küresel elektrik talebinin %90’ını temsil eden 75 ülkenin elektrik verilerini analiz ediyor. Elektrik dönüşümünün nasıl ilerlediğini göstermek için 2022’nin ilk altı ayını (H1-2022) 2021’in aynı dönemiyle (H1-2021) karşılaştırıyor. Rapor, 2022 yılının ilk yarısında küresel elektrik talebinin 389 terawatt saat (TWh) arttığını ortaya koyuyor. Yenilenebilir enerji kaynakları (rüzgar, güneş ve hidroelektrik) 416 TWh artarak elektrik talebindeki artışın biraz üzerine çıkıyor.
Rüzgar ve güneş enerjisi tek başına 300 TWh artarak küresel elektrik talebindeki artışın %77’sine eşit oldu. Çin’de rüzgar ve güneş enerjisi üretimindeki artış tek başına elektrik talebindeki artışın %92’sini karşılarken ABD’de %81’ini, Hindistan’da ise %23’ünü sağladı.
Fosil Yakıt Üretimindeki Artış Durduruldu
Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki büyümenin bir sonucu olarak fosil üretimi neredeyse değişmedi (+5 TWh, +%0,1). Kömür 36 TWh (-%1) ve gaz 1 TWh (-%0,05) azaldı; bu durum diğer fosil yakıtlardaki (özellikle petrol) 42 TWh’lik hafif artışı dengeledi. Sonuç olarak elektrik talebindeki artışa rağmen küresel enerji sektörü CO2 emisyonları 2022 yılının ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre değişmedi.
AB’de kömür yalnızca nükleer ve hidro elektrik üretimindeki geçici bir açığı kapatmak için %15 arttı. Hindistan’da kömür, Covid-19 pandemisinin en çok etkilediği geçen yılın başlarındaki düşük seviyelerden elektrik talebindeki keskin toparlanma nedeniyle %10 arttı. Küresel olarak bu artışlar, Çin’de %3 ve ABD’de %7’lik kömür enerjisi düşüşleriyle dengelendi.
Rüzgar ve güneş enerjisindeki büyüme, dünya genelinde fosil yakıtlı elektrik üretiminin %4 artmasını engelledi. Çin’de rüzgar ve güneş enerjisindeki büyüme fosil yakıt gücünün %3 oranında düşmesini sağladı; bu büyüme olmasaydı fosil yakıtlar %1 oranında artacaktı. Hindistan’da fosil yakıt gücü %9 arttı ancak rüzgar ve güneş enerjisindeki büyüme olmasaydı bu oran %12 olacaktı. ABD’de fosil yakıt gücündeki artışı %7’den sadece %1’e azaldı. AB’de fosil yakıt gücü %6 artarken, rüzgar ve güneş enerjisindeki büyüme olmasaydı bu oran %16 olarak gerçekleşecekti.
“Rüzgar ve Güneş Enerjisi Yerli ve Ucuzdur”
2022’nin ilk yarısında fosil üretimindeki duraklamaya rağmen, Temmuz ve Ağustos aylarında kömür ve gaz üretimi artmıştır. Bu durum, geçen yılki tüm zamanların en yüksek seviyesinin ardından 2022’de enerji sektörü CO2 emisyonlarının artabileceği ihtimalini açık bırakıyor.
Ember kıdemli analisti Wiatros-Motyka açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Enerji sektöründe kömür ve doğalgazın tepe noktasına ulaşıp ulaşmadığımızdan emin olamayız. Küresel enerji sektörü emisyonları çok hızlı bir şekilde düşmesi gerekirken hâlâ tüm zamanların en yüksek seviyelerini zorluyor. Ve bizi iklim krizine iten fosil yakıtlar aynı zamanda küresel enerji krizine de neden oluyor. Bir çözümümüz var: Rüzgar ve güneş enerjisi yerli ve ucuzdur ve şimdiden hem faturaları hem de emisyonları hızla azaltmaktadır.”