;
Politika

Yeni Veri Merkezleri Emisyon Azaltım Hedeflerini Tehlikeye Sokabilir

veri merkezi
FOTO: Pexels

Yeni veri merkezleri, Avrupa’nın enerji dönüşümünü baltalayarak emisyon azaltım hedeflerini riske atabilir.

Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels) tarafından hazırlanan çalışmaya göre, yeni veri merkezlerinin artışı Avrupa’nın elektrik sistemlerini zorlayarak iklim hedeflerini baltalayabilir. Çalışma, Avrupa’daki veri merkezi artışının, elektrik talebinde artışa yol açacağını, bunun da ya gaz altyapısını genişleterek ya da diğer sektörleri fosil yakıtlara iterek seragazı emisyonlarını artırma riski oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Çalışma, dünya liderleri ve büyük teknoloji CEO’larının, sektörün toplum, ekonomi ve çevre üzerindeki etkilerini tartışmak üzere Paris’teki Yapay Zeka (AI) Zirvesi’nde bir araya geldiği gün yayımlandı. Çalışmaya göre, Avrupa’daki veri merkezlerinin elektrik talebinin 2030 yılına kadar %160’a kadar artarak 287 TWh’ye ulaşabileceği tahmin ediliyor. Bu rakam İspanya’nın 2022 yılındaki toplam elektrik tüketiminden daha fazla.

Fosil Yakıtların Ötesi Uluslararası Kurumsal Kampanyacısı Jill McArdle, Avrupa’nın elektrik sistemi operatörleri enerji dönüşümünün gerekliliklerini karşılamaya ve Avrupa’nın iklim hedeflerine ulaşmaya çalışırken, yeni veri merkezlerinin artan elektrik talebinin ciddi bir zorluk oluşturabileceğini söylerken şöyle devam etti: “Eğer veri merkezi büyümesi fosil gaza dayanırsa, iklim krizini daha da derinleştirecek. Bunu önlemek için yeni veri merkezlerindeki genişleme, ek yenilenebilir enerji yatırımlarıyla eş zamanlı ilerlemeli. Teknoloji şirketleri talep artışlarını iklim bilimiyle uyumlu hale getiremiyorsa, bu büyüme sınırlandırılmalı.”

Çalışma, hem düşük hem de yüksek enerji talebini göz önünde bulundurarak iki farklı enerji kaynağı hipotezi altında yeni veri merkezlerinden kaynaklanan elektrik talebindeki büyümeyi ve bunun sonucunda ortaya çıkan seragazı emisyonlarını tahmin ediyor.

Yeni veri merkezlerinin enerji ihtiyacı büyük ölçüde fosil gazdan karşılanacak olursa, bu durum insanlar ve iklim için zararlı sonuçlar doğuracak. AB’de yeni eklenen veri merkezlerinin yıllık emisyonları 2030 yılında 39 milyon ton CO2’ye ulaşabilir. Bu Litvanya ve Estonya’nın yıllık emisyonlarının toplamından daha fazla miktara denk geliyor.

Toplamda, yeni veri merkezleri önümüzdeki 6 yıl içinde 121 milyon ton CO2 eşdeğeri emisyona yol açabilir. Bu da Almanya’nın 2030 yılı için tüm sektörlerde planladığı CO2 eşdeğeri emisyon azaltımlarının yarısına denk geliyor.

İklim krizinin daha da kötüleşmesini önlemek için veri merkezlerinin yarattığı ekstra elektrik talebinin fosil yakıtlarla değil yenilenebilir enerjiyle karşılanması gerekiyor. Ancak yeni veri merkezleri, ekonominin diğer sektörleri için halihazırda planlanmış yenilenebilir enerjiyi tüketirse, bu durum diğer endüstrilerin karbonsuzlaşma çabalarını yavaşlatacak ve emisyonları artıracak.

Çalışmanın yayımlanmasından önce 100’den fazla sivil toplum kuruluşu, politika yapıcıları ve liderleri yapay zekanın çevresel zararlarını kabul etmeye çağıran ortak bir çağrı yayımlamıştı.