Politika

Yeni Rapor: Yerel İklim Eylemleri Büyük Ekonomileri Paris Hedeflerine Yaklaştırıyor

Yale Üniversitesi, New Climate Institute, PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Ajansı ve CDP tarafından yeni yayımlanan rapora göre; şehirler, bölgesel yönetimler ve iş dünyasının iklim konuşunda attığı somut adımlar Paris İklim Anlaşması hedeflerinin gerçekleştirilmesinde büyük öneme sahip. Rapor yine de bu eylemlerin tek başlarına küresel ısınmayı 2 derecenin oldukça altında tutmak ve 1,5 dereceyle sınırlandırmak için yeterli olmadığını belirtiyor.

Yale Üniversitesi, New Climate Institute, PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Ajansı ve CDP’nin hazırladığı “Global climate action from cities, regions and businesses: Individual actors, collective initiatives and their impact on global greenhouse gas emissions” adlı yeni rapor; şehirler, bölgesel yönetimler ve iş dünyasının Paris Anlaşması’nın hedeflerinin gerçekleşmesinin önündeki açığı kapatmada önemli rol oynayabileceğini, ancak bunun için daha fazla sayıda iklim eylemine ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Bugüne kadar konusunda hazırlanan en kapsamlı rapor olan çalışma; şehirler, bölgesel yönetimler (eyaletler) ve şirketlerin seragazı azaltımı taahhütlerini değerlendiriyor.

Raporun başlıca bulguları şu şekilde sıralanabilir:

  • Yaklaşık 6.000 şehir ve bölge ile 2.000’in üzerinde şirket, bireysel taahhütlerinin tamamını gerçekleştirdikleri takdirde, halihazırdaki ulusal politikalarla ortaya çıkacak küresel seragazı emisyonları üzerinden 2030 yılına kadar yılda 1,5 ile 2,2 GtCO2e kadar azaltım gerçekleştirilebilir. Bu potansiyel azaltım yaklaşık olarak Kanada’nın 2016 seragazı emisyon miktarının iki katına eşit.
  • Donald Trump’ın Paris Anlaşması’ndan çekilme niyetini açıkladığı ABD’de, açıklanan ve ölçülen bireysel şehir, eyaletler ve şirket taahhütlerinin tamamı hayata geçerse, Amerika’nın Paris taahhüdünü gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu emisyon azaltımının en az %50’si gerçekleştirilebilir (660 ve 810 MtCO2e/yıl).
  • Türkiye’nin de içinde bulunduğu Avrupa’daki şehir, bölge ve şirket taahhütleriyle yılda 230 ile 445 MtCO2e kadar seragazı emisyon azaltımı gerçekleştirilebilir (yaklaşık olarak İtalya’nın 2016 seragazı emisyon miktarı kadar). Çin’deki taahhütlerle, 150 MtCO2e’ye kadar bir emisyon azaltımı gerçekleştirebilir. Bu sayı yaklaşık olarak 2014’te Çin’de sanayi süreçlerinden kaynaklanan emisyon miktarına eşit.

Yale-NUS College Öretim Görevlisi, Yardımcı Doçent ve Data-Driven Yale Direktörü Angel Hsu “Bu taahhütlerin dünyanın tehlikeli iklim değişikliğini önlemesine çok net bir katkısı var, ancak buradaki kritik nokta bu sözlerin yerine getirilmesinden emin olmak” diyor. Hsu sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu çalışmamız çok sayıda aktörün eyleme geçmek üzere adım attığını ortaya koyuyor. Ancak, Paris iklim hedeflerini yerine getirebilmemiz için daha hızlı ve daha iddialı hedeflere ihtiyaç olduğunu da gösteriyor. Şimdi, bunların acil olarak uygulanması için gerekli finansman, politikalar ve destek mekanizmalarını kurmak gerekiyor”.

PBL Hollanda Çevre Değerlendirme Ajansı’ndan Mark Roelfsema ise konuyla ilgili şunları söylüyor: “Analizimizde şehir, bölge, şirketlerin yalnızca kayıtlı ve ölçülmüş taahhütler ele alınıyor. Bu mevcut iklim faaliyetlerinin sadece bir kısmını teşkil ediyor. Ancak bölgeler, eyaletler, şehirler ve şirketler sözlerinde durmazlarsa ya da ulusal hükümetler ya da diğer aktörlerin bu yöndeki çabaları yavaşlarsa, bu emisyon azaltımlarının gerçekleşmeme riski de bulunuyor”. Her ne kadar rapor bunu öngörmeye teşebbüs etmese de, emisyonların gelecekte takip edeceği rotayı önemli derecede biçimlendirebilir.

Rapor, gelecek ay San Francisco’da düzenlenecek Küresel İklim Eylemi Zirvesi’nde detaylı olarak katılımcılar ile paylaşılacak. Kaliforniya Valisi Jerry Brown’ın ev sahipliğinde toplanacak zirve; ülke, bölge, şehir, iş dünyası, yatırımcı ve vatandaşlardan oluşan iklim liderlerini bir araya getirecek ve bu aktörlerin, eylemlerinin etkisini artırmak için birlikte çalışma çabaları da dahil olmak üzere, önem teşkil eden yeni taahhütlerine vurgu yapacak.

Under2 Koalisyonu ve Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi gibi uluslararası ortak girişimler üye sayılarını artırdığı ve hedeflerini gerçekleştirdiği takdirde, 2030 yılında yalnızca ulusal politikalar sonucunda elde edilebilecek küresel seragazı emisyonu üzerinden yaklaşık üçte bir oranında (yılda 15-23 GtCO2e) azaltım gerçekleştirilebilecek.

New Climate Institute’ten Prof. Dr. Niklas Höhne de elde edilen sonuçların; şehirler, bölgeler ve iş dünyasının iklim eylemi taahhütlerinin Paris Anlaşması hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde önemli bir adım olduğunu ortaya çıkardığını belirtiyor ve ekliyor: “Uluslararası ortak girişimlerin iklim hedefleri ise özellikle cesaret verici ve ulusal hükümetlerin şehir, bölge, şirket ve sivil toplum aktörleriyle ortaklık kurduğu durumlarda ortaya çıkan daha büyük emisyon azaltımı potansiyeline de işaret ediyor. Tüm incelenen ülkelerin Paris Anlaşması taahhütlerindeki kararlılıkları, uluslararası ortak girişimlerin belirledikleri hedeflerle aynı düzeye çıkarıldığı takdirde, artacaktır”.

Önceki Haberler

Hava Kirliliği Ruhsal Hastalıklara Yol Açıyor

Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…

18 Aralık 2024

IEA: Küresel Kömür Talebi 2024’te Rekor Kırabilir

Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…

18 Aralık 2024

10 Kentte Enerji Projeleri için Acele Kamulaştırma Kararı Çıktı

Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…

18 Aralık 2024

Yeni Sıcaklık Rekorları Kapıda!

Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…

18 Aralık 2024

Kanada Hükümeti Emisyon Azaltım Tavsiyesine Uymadı

Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…

17 Aralık 2024

Salda Gölü Her Geçen Gün Eriyor!

Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…

17 Aralık 2024