Almanya’nın Bonn kentinde ara dönem iklim görüşmeleri sona ererken, dikkatler ulusal eylemlere çevrildi. Hükümetlerin 2025 yılında yeni Ulusal Katkı Beyanları’nı (NDC) sunmaları bekleniyor. Bunlar, COP28’de fosil yakıtlardan uzaklaşmaya yönelik uluslararası anlaşmadan bu yana ilk olacak.
Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD) uzmanları, en büyük 20 fosil yakıt üreticisi ülkenin (FF20) NDC’lerinin son turunu analiz etti: Cezayir, Avustralya, Brezilya, Kanada, Çin, Almanya, Hindistan, Endonezya, İran, Irak, Kuveyt, Norveç, Polonya, Katar, Rusya, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD. Bu ülkeler birlikte küresel kömür üretiminin %93’ünü, petrolün %80’ini ve gazın %77’sini gerçekleştiriyor.
FF20’nin üçte birinin (yedi ülkenin) NDC’lerinde fosil yakıt üretiminden hiç bahsetmediği tespit edildi. Altısı üretimi sürdürme ya da arttırma niyetini belirtti. Sadece bir tanesi, kömür üreticileri Almanya ve Polonya’yı temsil eden AB, üretimi azaltmaya yönelik bir yoldan bahsetti.
Türkiye’nin NDC’si, emisyon azaltım hedefleri, fosil yakıtlardan uzaklaşmaya hiç değinmeden, sadece verimlilik ve yenilenebilir yatırımlarından bahsediyor. Aksine, güncellenmiş NDC’de referans olarak verilen, enerji sektörü için birincil kılavuz politika belgelerinden Türkiye ulusal Enerji Planı’nda kömür yatırımlarının artırılması hedefleniyor.
Avrupa İklim Eylem Ağı, Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, Fosil yakıtlardan kurtulmayı öngörmeyen Türkiye’nin NDC’sinin, iklim hedefinden ziyade göstermelik bir hamle niteliğinde olduğunu söylerken şöyle devam etti: “2053 net sıfır emisyon vizyonunu başarmak isteyen bir Türkiye için fosil yakıtların tüketimini sıfırlayan bir iklim hedefine ve buna uyumlu uygulamalara ihtiyacımız var. Türkiye, 2053 net sıfır vizyonunu tehlikeye atmamak için Afşin-A Termik Santralı’nı yeni ünitelerle büyütme ya da Muğla’nın Milas ilçesindeki Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallarının ömrünü uzatacak yeni kömür ocakları gibi yeni fosil projelerinden hemen vazgeçmeli.”
IISD Politika Danışmanı Natalie Jones ise iklim biliminin net olduğunu hatırlatırken, “Paris hedeflerine giden hiçbir güvenilir yolda yeni fosil yakıt altyapısına yer yok ve fosil yakıt üretimi ve tüketimi hızla aşamalı olarak durdurulmalı. Fosil yakıt üreticisi ülkelerin iklim planlarını dünyanın acilen ihtiyaç duyduğu şeylerle uyumlu hale getirmelerinin zamanı gelmiştir” diye konuştu.
Rapor, COP28’deki küresel envanterin sonuçlarını yansıtmak için hükümetlerin NDC’lere ve uzun vadeli stratejilere dahil edebilecekleri beş unsuru ise şu şekilde tanımladı:
– Ulusal fosil yakıt üretimi, gelecekteki üretim planları, rezervler ve destek hakkında bilgiler.
– Fosil yakıt üretimini azaltmaya yönelik hedefler ve yollar. Bu, fosil yakıt üretimini hedeflenen bir tarihe kadar azaltma veya aşamalı olarak durdurma taahhüdü şeklinde olabilir.
– Fosil yakıt üretimini caydırmaya veya kısıtlamaya yönelik politikalar ve tedbirler, örneğin geliştirme moratoryumları, üretim ve ihracat sınırlamaları, üretim sübvansiyonlarının reformu ve çıkarma vergilerinin artırılması.
– Geçiş sürecinde çalışanları ve toplulukları desteklemeye ve ekonomiyi fosil yakıt üretiminden uzaklaştırmaya yönelik politikalar ve tedbirler.
– Eşitlik ve uluslararası destek ve işbirliği ile ilgili bilgiler.
Komplo teorilerine neden inanırız? Doç. Dr. Onurcan Yılmaz ile birlikte yazdıkları çalışmalarıyla bu soruya yanıt…
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, iklim kaosunun çok büyük bir ekonomik maliyeti olduğunu…
Teknoloji devleri yapay zekaya büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor. Ancak veri merkezlerinin artan elektrik ihtiyacı…
Ülkenin üst düzey bir yetkilisi yaptığı açıklamada, bu yıl Kasım ayında COP29 iklim zirvesine ev…
SEFiA’nın yeni çalışması, önerilen yeni vergi paketi ile elde edilmesi beklenen gelirlere karşılık, fosil yakıt…
Akçay Sulak Alanı’nın yok olmasını engellemek adına toplanan 2000’e yakın imza yetkililere teslim edildi. Yurttaşlar,…