Büyük petrol şirketleri son yıllarda iklim kriziyle ilgili sorumluluk alıp kendi seragazı emisyonlarını azaltacaklarına yönelik heyecan uyandırıcı vaatlerde bulunsalar da, yeni bir rapor, denetime tabi olmanın bu şirketlerin planları arasında yer almadığını iddia ediyor. Oil Change International adlı STK, BP, Chevron, ConocoPhillips, Eni, Equinor, ExxenMobil, Shell ve Total Energies’den oluşan Avrupa ve ABD merkezli 8 büyük uluslararası petrol ve gaz şirketinin iklim planlarını masaya yatırdı. Rapor, bu şirketlerin hiçbirinin küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelere göre 1,5 derece ile sınırlama hedefiyle uyumlu olmadığını ortaya koydu. Oil Change International’ın küresel kampanya yöneticisi ve son araştırmanın yazarlarından olan David Tong, “Büyük petrol ve gaz şirketinin enerji dönüşümü konusunda ciddi bir tavır gösterdiklerine dair ortada herhangi bir kanıt yok” dedi.
Raporda, her bir şirketin iklim planları 10 kriter üzerinden değerlendirildi ve bu kriterlerde “tam uyumlu”dan “aşırı yetersiz”e kadar değişen seviyelerle sıralandı. Sekiz şirketin tamamı neredeyse tüm kriterlerde “aşırı yetersiz” veya “yetersiz” olarak değerlendirilirken, ABD merkezli Chevron, ConocoPhillips ve ExxonMobil, tüm kriterlerde “aşırı yetersiz” olarak derecelendirildi.
Raporu kaleme alanlar ayrıca söz konusu şirketlerin mevcut petrol ve gaz çıkarma planlarının küresel hava sıcaklıklarında 2,4 derecelik bir artışa neden olabileceğini ve bunun da muhtemelen iklim yıkımına öncülük edeceğini vurguladı. Rapor sadece bu 8 şirketin küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlamak için geriye kalan küresel karbon bütçesinin %30’unu kullanma yolunda ilerlediğinin de altını çizdi. Yazarlar iklim taahhütlerini 3 ana kategoride değerlendirdi: Fosil yakıt arama ve üretimini azaltma istekliliği, seragazı emisyonlarını azaltma yöntemleri ve fosil yakıtlardan “insan odaklı dönüşüm” taahhütleri. Bu sekiz şirketin hiçbiri fosil yakıt aramayı durdurmayı ya da yeni çıkarma projelerinin onayını iptal etmek gibi bir plana sahip değil. Aksine petrol ve gaz üretimini artırma hedefleri mevcut.
Örneğin Shell son yıllarda teknik anlamda fosil yakıt üretimini düşürdü. Ancak bu sonuca fosil yakıt çıkarma faaliyetini sürdüren başka şirketlere varlıklarını satarak vardı. Nitekim raporda bu yaklaşımın, gezegenin ısınmasına neden olan kirliliğin ölçülmesi için belirlenen küresel bir standart olan Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılması ve Sera Gazı Etkisi Protokolü’nün (GHG Protokolü) belirlediği yönergelerle de çelişki içinde olduğu belirtildi. Öte yandan bu 8 şirketten bir diğeri BP, 2023 yılında 2022’ye göre %2,6 daha fazla petrol ve üretirken, mevcut üretimi 2024’te artırmayı, 2025 yılında ise aynı seviyede bırakmayı planlıyor.
Raporda sekiz şirketin de emisyon azaltma hedeflerinde büyük ölçüde yetersiz oldukları ve iklim hedeflerine ulaşma adına kullandıkları yöntemlerin de sorunlu olduğuna özellikle dikkat çekildi. Bu yöntemler arasında henüz ölçeklenememiş karbon yakalama ve depolama ile insan hakları ihlalleriyle bağlantılı karbon denkleştirme yer aldı. Ayrıca, sekiz şirketin hiçbiri, çalışanlar ve faaliyet gösterdikleri topluluklar için adil geçiş planları kriterlerini karşılamazken, bu şirketler temel insan hakları kriterlerini yerine getirmediği de vurgulandı.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…