Climate Analytics tarafından yayımlanan yeni bir rapora göre, kömürlü termik santrallardan kaynaklanan emisyonların önümüzdeki yıldan itibaren düşüşe geçmesi bekleniyor. Rapor, küresel ısınmanın, uluslararası ölçekte kabul görmüş sınırlar dahilinde kalmasını sağlamak için, 2040 yılına kadar elektrik üretiminde kömürün payının sonlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
2015 yılında hükümetler Paris Anlaşması’yla, sanayi devriminden bu yana artan küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamaya çalışacaklarını taahhüt etmişti. Bilim, kömürden vazgeçmenin bu hedefe ulaşmak için zorunlu olduğunu gösteriyor.
Bu konuda gerçekleştirilen analizler, kömürden çıkış tarihi olarak 2050 yılını belirlemişti. Paris Anlaşması kapsamında belirlenen hedeflere ulaşmak için gerekliliklerin güncellendiği yeni bilimsel çalışmalar, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama hedefine ulaşabilmek için, hükümetlerin kömürü öngörülen tarihten 10 yıl önce terk etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Analiz, aynı zamanda gelişmiş ülkelerin, dünyanın geri kalanından daha hızlı olarak, 2030 yılına kadar kömürden elektrik üretimini sonlandırması gerektiğini doğruluyor.
Yatırımcıların, kömür yatırımlarına dair temkinli tutumunun artmasıyla birlikte, yeni kömürlü termik santral proje stoğu 2015’ten bu yana %75 azaldı. 23 Eylül’deki Birleşmiş Milletler İklim Eylemi Zirvesi’nde de Genel Sekreter António Guterres, hükümetlere daha ilerici adımlar atmaları konusunda çağrıda bulunmuş, 2020 yılı itibarıyla yeni kömür santrallarına onay vermemelerini talep etmişti.
Ancak bu yeni analiz, yeni termik santral projelerinin iptalinin yetersiz olduğunu gösteriyor. İlerlemenin yetersizliği, önümüzdeki 10 yılda kömürden elektrik üretimindeki düşüşün çok daha hızlı biçimde gerçekleşmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Climate Analytics’de karbonsuzlaştırma stratejileri çalışmalarına öncülük eden raporun yazarlarından Paola Yanguas Parra, “2015 yılından bu yana gerek hükümetlerin ulusal ölçekteki kömürden çıkış planlarını kamuoyuna duyurması, gerekse yatırımcıların ve finans kuruluşlarının kömür finansmanını sınırlandıran kararları göz önünde bulundurulduğunda, ilerleme kaydedildiğini söylemek mümkün.” diyor.
Yanguas Parra “Yeni kömür projelerinin iptali, atıl varlık riskinin azaltılması açısından doğru yolda atılan önemli bir adım olsa da, termik santralların ekonomik ömürleri dolmadan kapatılması ve bu zamana kadar kullanımının önemli ölçüde azaltılması için hükümetlerin etkin şekilde mevzuat altyapısı geliştirmesi gerekiyor.” diyor.
Kömürden çıkış tarihinin iki faktör sebebiyle öne çekilmesi gerekiyor. Bunlardan ilki, hükümetlerin Paris İklim Zirvesi’nden bu yana kömür kullanımını azaltmayı önceliklendirmeyen tutumu. Diğeri ise, geçtiğimiz yıl Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlayabilmek için emisyonların düşüş hızına dair, 2015 yılındaki verilerden ve projeksiyonlardan daha net bir tablo ortaya koymuş olması.
Bu durum dört önemli tarihi ön plana çıkarıyor.
Hükümetler, önümüzdeki yıl boyunca bu analizi ulusal beyanlarını dönüştürmek için kullanma fırsatına sahipler. Bu süre zarfında Paris Anlaşması kapsamında verdikleri Ulusal Katkı Beyanı’nı (NDC) gözden geçirip güçlendirmeleri gerekiyor.
Climate Analytics CEO’su ve raporun yazarlarından Bill Hare, “BM Genel Sekreteri Guterres, İklim Eylemi Zirvesi’ni kömüre odaklama konusunda kesinlikle haklıydı. Paris Anlaşması’nın hedeflerini ulaşılabilir kılmanın en önemli adımı, kömür kullanımının sonlandırılması.” diyor.
Hare “Paris Anlaşması’nda belirtildiği üzere hükümetlerin, NDC’lerini 2020 yılına kadar güçlendirmeleri kritik önem taşıyor. Bu iyileştirilmiş katkı beyanları; kömürün sonlandırılması, fosil yakıt teşviklerinin kaldırılması ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliği için destek mekanizmaları oluşturma konusunda net taahhütler içermek zorunda” diye ekliyor.
Rapora buradan ulaşabilirsiniz.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…