ÇMO’nun yeni bir raporunda artan istasyon sayısına rağmen veri alımında azalış olduğuna dikkat çekilirken çevre kirliliği kaynaklı ölümlerin COVID-19 nedeniyle yaşanan ölümlerden fazla olduğu ortaya konuldu.
Marmara Denizi deniz salyası olarak bilinen müsilajla boğuşurken 2020 hava kirliliği verilerini açıklayan Çevre Mühendisleri Odası, Türkiye’de artan hava kirliliğine dikkat çekti.
Evrensel’den Meltem Akyol’un haberine göre, artan istasyon sayısına rağmen veri alımında azalış olduğuna dikkat çekilen raporda çevre kirliliği kaynaklı ölümlerin COVID-19 nedeniyle yaşanan ölümlerden fazla olduğu ortaya konuldu. Raporu açıklayan ÇMO Genel Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, İstanbul’da Marmara denizinin müsilajla boğuştuğunu hatırlattı, daha büyük çevre felaketlerinin kapıda olduğu uyarısında bulundu.
Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen raporun sunumunu ÇMO Genel Başkanı Ahmet Dursun Kahraman yaptı.
Türkiye’de hava kirliliği ölçümü yapan 357 istasyon olduğuna dikkat çeken Kahraman, rapordaki verilerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı’nın 1 Ocak 2020 ile 31 aralık 2020 tarihleri arasındaki dönemi kapsadığını söyledi.
Kahraman, istasyon sayısı artmış olmasına rağmen alınan verilerin azaldığını söyledi. 357 istasyonun yarısından fazlasında ölçüm yapılmadığına dikkat çeken Kahraman, ölçüm yapılan istasyonlardaki verilerin ise sağlıksız olduğuna dikkat çekti: “Yıllara göre minimum veri alımı sağlanan istasyonların sayılarına bakıldığında; 2018 yılında bu sayı 68 iken, 2019 yılında 138’e çıkmış ama 2020 yılında bu sayı 49’a gerilemiştir. Bu sınırlı verilere rağmen DSÖ Yıllık Limit Değeri aşılmıştır.”
Hava Kirliliği COVID-19’dan Daha Tehlikeli
Temiz Hava Hakkı Platformu’nun 2020 yılı Kara Rapor’unda yer alan verilere atıf yapan Kahraman “Türkiye’deki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) limit değerlerine indirilseydi, 2018’de 45 bin 398 kişinin ve 2019’da ise 31 bin 476 kişinin ölümü önlenebilirdi. 2020 yılı Mart-Aralık ayları arası COVID-19 kaynaklı vefat sayısı 20 bin 881’dir. DSÖ limitlerinden daha kirli havaya sahip olmamız nedeniyle vefat eden kişi sayısı, COVID-19 salgını nedeniyle vefat eden kişi sayısından fazladır” dedi.
COVID-19 pandemisinin solunum yolu hastalığı olan kimselerde daha fazla etkide bulunduğunun bilimsel raporlarla ispatlandığına dikkat çeken Kahraman, “Buradan hareketle hastalığın ağır atlatılması ve hatta ölüm oranlarında pandeminin dışında hava kalitesinin de çok önemli bir rol oynadığını ifade edebiliriz. Sadece bu veri bile hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki önemini vurgulamaktadır. Ancak, ülkemizin hava kirliliği problemi, hiçbir mecrada COVID-19 salgını kadar önemsenmemektedir” dedi.
Termik Santralların Olduğu İllerde Ölçüm Az, Kirlilik Çok
Ölçüm yapılmayan gün sayısındaki yüksekliğe bakıldığında hava kalitesinin raporların sunduğundan daha kötü olabileceği endişesi dile getiren Kahraman, “Özellikle termik santralların bulunduğu alanlardaki ölçüm yapılmayan gün sayısı çok yüksek. Bu illerdeki istasyon verilerine bakıldığında, çoğu istasyonda veri alımının olmadığı ya da minimum veri alımının sağlanmadığı gözlemlenmiştir. Hem minimum veri alımının sağlandığı hem de eksi değer ölçülmemiş istasyonlarda da genel olarak limit değerlerin aşıldığı görülmüştür. Termik santralların bulunduğu illerde güvenli veri sağlanmamış olmasına rağmen DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmış.
Enerji kaynağı olarak kömür ve türevi yakıtlı termik santrallara destek verilmesi yerine yenilenebilir temiz enerji kaynakları desteklenmelidir. Günlük enerji ihtiyacının karşılanması için yenilenebilir temiz enerjinin desteklenmesi ve termik santralların planlı bir şekilde kapatılması kirlilik değerlerinin azalmasına neden olacaktır” dedi.
Terkmik santralların yer aldığı illerdeki durumu tek tek değerlendiren raporda şu veriler yer aldı:
Kütahya: Kütahya’da yer alan istasyonların hepsinde güvenli veri alımı sağlanmamış olmasına rağmen DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmıştır.
Maraş: Her istasyonda minimum veri alımı sağlanmamıştır, buna rağmen hem günlük hem de yıllık DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmıştır.
Manisa: 15 istasyonun 2 tanesinde ölçüm yapılmıştır. Manisa-Soma istasyonunda da minimum veri alımı sağlanmış olmasına rağmen hem günlük hem de yıllık DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmıştır.
Çanakkkale: Çanakkale Çanakkale-Can-MTHM istasyonlarında minimum veri sağlanmış ve limit değerler aşılmıştır. Çanakkale-Lapseki-MTHM istasyonunda ölçüm yapılmamıştır ve Çanakkale-Biga İçdaş istasyonunda güvenli veri alımı sağlanamamıştır.
Muğla: Muğla-Musluhittin istasyonu dışındaki 6 istasyonda ölçüm yapılmamıştır. Muğla-Musluhittin istasyonunda da güvenli veri alımı sağlanmış ama hem günlük hem de yıllık DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmıştır.
Zonguldak: 11 istasyonun 4 tanesinde hiç ölüm yapılmamıştır. Güvenli veri alımının sağlandığı bütün istasyonlarda DSÖ, AB ve Ulusal Limit Değerleri aşılmıştır.
Ekolojik Yıkım Devam Ediyor
İstanbul’da Marmara denizinin müsilajla boğuştuğunu hatırlatan Ahmet Dursun Kahraman, “Temelinde çevre politikaları var. Yani karşı karşıya geldiğimiz müsilaj da hava kirliliği de ekolojik yıkım da bu politikalar nedeniyledir. Bu politikalara baktığımızda bugün karşılaştığımız müsilajın, ekolojik yıkımın, hava kirliliğinin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor” dedi.
Önümüzdeki dönem daha yıkıcı sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğine dikkat çeken Kahraman, “Şimdi Çevre Ajansı denilen bir ajans kurulmak isteniyor. Bununla bugüne kadar çevre politikaları üzerindeki komu denetimi tamamen ortadan kalkacak. O nedenle daha rantsal politikalarla karşı karşıya kalacağız. İktidarın yönelimi bize bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Çok küçük boyutlardaki toz kirliliği ifade eden Partikül Madde (PM) 2.5 verilerine göre Türkiye’deki en kirli iller sırasıyla Sakarya, Konya, Amasya, Gaziantep, Edirne, Bursa, Burdur ve Isparta.
Raporda yer alan diğer bulgular özetle şöyle:
Bakanlık ve Yerel Yönetimler Sorumluluklarını Yerine Getirmeli
Raporun son bölümünde ise öneriler yer aldı:
Yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, güneş enerjisi Türkiye’de en yüksek talebin olduğu dönemde talep artışının…
Doğa Derneği’nin STK’lar ve yurttaşlarla birlikte, Marmara Gölü’nü tarım alanına dönüştüren Manisa Valiliği, DSİ Genel…
Danıştay, Denizli’nin Avdan köyünde tarım alanlarını kömür madenciliğine açan Cumhurbaşkanlığı’nın “Acele Kamulaştırma Kararı”nı iptal etti.…
Dünya Bankası, Türkiye'nin elektrik iletim altyapısını güçlendirmek amacıyla önümüzdeki dönemde 1,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını…
Brezilya hükümeti, Birleşmiş Milletler ve UNESCO iklim eylemini geciktiren ve raydan çıkaran dezenformasyon kampanyalarına yönelik…
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Thunberg, eş başkan Bucak ile iklim değişikliği ve küresel ısınmanın…