Fosil Yakıttan Çıkış Stratejisi adlı rapor, mevcut kömür, petrol ve gaz üretiminin dünyayı Paris iklim hedeflerini aşma yoluna soktuğunu tespit ediyor. Rapor, küresel yenilenebilir enerji potansiyelini analiz ediyor ve dünyanın her yerinde, küresel ısınmayı 1,5 derecenin altında tutmak ve herkese güvenilir enerji erişimi sağlamak için yenilenebilir enerjinin fosil yakıtların yerini alabileceğini ortaya koyuyor.
Sydney Teknoloji Üniversitesi, Sürdürülebilir Gelecekler Enstitüsü’nden Dr Sven Teske ve Dr Sarah Niklas tarafından yapılan yeni analize göre, dünya fosil yakıtlardan rahatça geçişi sağlamak ve aynı zamanda herkes için enerji erişimini genişletmek için fazlasıyla yenilenebilir enerji potansiyeline zaten sahip.
Fosil Yakıttan Çıkış Stratejisi, ayrıntılı modelleme yoluyla, bugünden itibaren yeni fosil yakıt projeleri inşa edilmese bile, mevcut projelerden kaynaklanan karbon emisyonlarının Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşma rotasında kalmak için hâlâ çok yüksek olduğunu açıkça gösteriyor. Rapordaki modelleme, dünyanın 2030 yılına kadar 1.5 derece iklim hedefi altında karşılayabileceğinden çok daha fazla fosil yakıt üreteceğini ve 2030’da 1.5 derece ile uyumlu olandan %66 daha fazla emisyona yol açacağını gösteriyor. Bu nedenle, dünyanın yenilenebilir enerji üretimini artırırken mevcut kömür madenlerini ve petrol ve gaz kuyularını aktif olarak kapatması gerekiyor.
Rapor, bu geçişin sadece gerekli değil, tamamen uygulanabilir olduğunu gösteriyor. Dünyanın daha fazla fosil yakıta ihtiyacı yok. Aslında, tüm bölgeler, mevcut teknolojileri kullanan herkese enerji erişimi sağlamak için yeterli yenilenebilir enerjiye sahip.
Fosil Yakıttan Çıkış Stratejisi raporu, yenilenebilir enerjiyi ölçeklendirerek, fosil yakıtların kademeli olarak kullanımdan kaldırılması ve elektrik erişiminin gereken hızda artırılması gibi birbirine bağlı iki zorluğun aynı anda üstesinden gelmenin mümkün olduğunu gösteriyor.
Bu rapor, Uluslararası Enerji Ajansı’nın, dünyanın fosil yakıtlara yatırım yapmayı ve fosil yakıtları genişletmeyi bırakması gerektiğini açıkça belirten 2050’ye Kadar Net Sıfır Yol Haritası’nın hemen sonrasında yayımlanıyor. Fosil Yakıttan Çıkış Stratejisi raporu, felakete yol açan iklim değişikliğini önleme şansına sahip olmak için mevcut kömür madenlerinin ve petrol ve gaz kuyularının aşamalı olarak kaldırılmasının da gerekli olduğunu tespit ederek bir adım daha ileri gidiyor.
Fossil Fuel Non-Proliferation Treaty Initiative (Fosil Yakıt Yayılımının Önlenmesi Anlaşması İnisiyatifi) Direktör Yardımcısı Rebecca Byrnes, “Bu rapor, yeni fosil yakıt projelerinin olmadığı, mevcut projelerin aşamalı olarak kaldırıldığı, emisyonların 1,5 derecelik bir küresel ısınma bütçesi dahilinde tutulduğu ve enerji erişiminin evrensel hale geldiği ve tüm bunların mevcut ve giderek daha rekabetçi maliyetlere sahip teknolojilerin kullanıldığı pratik bir yolun var olduğunu gösteriyor. Engel artık ne ekonomik ne de tekniktir; en büyük zorluğumuz siyasidir. Daha temiz bir gelecek elimizin altında ve inovasyon ve yatırım için uluslararası iş birliği şart olsa da, ulus devletler fosil yakıt üretimindeki düşüşü düzenlemek için şimdi harekete geçebilir ve yapmalıdır” diyor.
Fosil yakıtların aşırı üretimi ve yenilenebilir enerji potansiyeli üzerine mevcut araştırmalara dayanan rapor, 1,5 derece yörüngesinde kalmak için gerekli olacak fosil yakıttan kademeli çıkış yollarını analiz ediyor ve bunu yenilenebilir enerji için gerçekleştirilebilir bir büyüme rotası ile karşılaştırıyor. Bunu, IPCC ve IEA tarafından sağlanan senaryoların aksine, karbon yakalama ve depolama ile biyoenerji gibi belirsiz veya makul olmayan miktarda arazi kullanımı gerektiren teknolojileri dışarıda tutarak yapıyor.
Sydney Teknoloji Üniversitesi’nde Araştırma Direktörü Doç. Dr. Sven Teske, “Hükümetler, kömür, petrol ve gaz çıkarma hacimleri için bağlayıcı sınırlar belirlemelidir. İşçiler için fosilden yenilenebilir enerji endüstrisine adil bir geçiş esastır. Kömür, petrol ve gaz projelerine yapılacak herhangi bir yeni yatırım, yenilenebilir enerji kaynaklarının, özellikle güneş ve rüzgarın avantajlı ekonomisi nedeniyle büyük olasılıkla atıl varlık haline gelecek. Yenilenebilir enerji, depolama teknolojileri ve hidrojen ve sentetik yakıtlar gibi yenilenebilir yakıtların kombinasyonu, sanayi, ulaşım ve binalar için güvenilir enerji arzı sağlayacaktır. Fosil enerji endüstrisi terk edilmeli” diyor.
Raporun ana bulguları şunları içeriyor:
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…