İki yeni araştırmaya göre, son yıllarda iklim değişikliği mücadelesinin merkezinde yer alan fidan dikme kampanyaları sanıldığı kadar yarar sağlamıyor. Uzmanlara göre, ağaçlandırma çalışmaları biyoçeşitlilik kaybının artmasına sebep olabilir.
Haber: Matt McGrath
Çeviri: Çisil Sevinç
Nature Sustainability adlı dergide yayımlanan iki yeni araştırmaya göre, büyük ölçekli fidan dikme çalışmaları çevreye yarar sağlamak yerine tam tersi etki yaratabilir.
Bir araştırmaya göre, fidan dikmek için sağlanan finansal teşvikler geri tepebilir ve biyoçeşitliliği azaltarak karbon emisyonlarında olumlu bir etki yaratmayabilir.
Ayrı yürütülen bir projede ise, yeni ormanların emebileceği karbon miktarının olduğundan fazla tahmin edildiği sonucuna varıldı.
Her iki çalışmanın temel mesajı, fidan dikmenin basit bir iklim çözümü olmadığı yönünde.
Son yıllarda, düşük maliyetle fidan dikme fikri yüksek etkili bir iklim değişikliği çözümü olarak görülüyordu.
Önceki araştırmaların ağaçların yüksek seviyede karbon emme ve depolama potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyması üzerine, pek çok ülke fidan dikme kampanyalarını iklim değişikliği mücadele planlarının merkezine yerleştirdi.
Birleşik Krallık’ta geçen sene düzenlenen genel seçimlerde, siyasi partilerin daha fazla miktarda fidan dikme vaatleri dikkat çekmişti. ABD’de ise, Başkan Donald Trump Trillion Trees Campaign adlı fidan dikme kampanyasına destek verdi. Bu fikri desteklemek üzere getirilecek yasa ABD Kongresi’ne sunuldu.
Bir diğer büyük fidan dikme girişimi ise “Bonn Challenge”. Kampanya kapsamında ülkelerden 2030 yılına kadar 350 milyon hektarlık çorak kalan ve ormansızlaştırılmış alanın yeniden canlandırılması isteniyor. Bu zamana kadar 40 ülke bu fikri destekledi.
Ancak bilim insanları, yeni ormanlar yetiştirme konusunda bu kadar aceleci olunmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Bonn Challenge için verilen taahhütlerin %80’ini monokültür (tek türlü tarım) tarlaları veya meyve ya da kauçuk gibi ürünler üreten sınırlı sayıdaki ağaç türleri oluşturuyor.
Yeni araştırmanın yazarları, özel mülk sahiplerine fidan dikmeleri için sağlanan finansal teşvikleri dikkatli bir şekilde inceledi. Bu ödemeler gözle görülür bir şekilde artan ağaç miktarının temel etmeni olarak görülüyor.
Araştırma kapsamında, 1974 – 2012 yılları arasındaki fidan dikimlerine devlet desteği sağlanması için bir yasa düzenleyen Şili örneği incelendi. Bu yasa, büyük ölçüde küresel ağaçlandırma etkisi yaratan bir politika olarak değerlendiriliyor.
Bu yasa sayesinde, oluşturulan orman maliyetlerinin %75’i devlet tarafından karşılandı.
Mevcut ormanlara uygulanmaması amaçlanmış olsa da, gevşek yaptırım ve bütçe sınırlamaları bazı toprak sahiplerinin yerel ormanları daha kazançlı yeni ağaçlarla değiştirmesine sebep oldu.
Araştırmaya göre, sübvansiyon şeması ağaçların kapladığı alanın genişlemesini sağladı ancak yerli orman alanlarında daralmaya sebep oldu.
Yazarlar, Şili yerli ormanlarının zengin biyoçeşitliliğe sahip olduğunun ve yüksek miktarda karbon depoladığının altını çiziyor ve sübvansiyon şemasının karbon depolarını artıramazken biyoçeşitlilik kaybını artırdığını belirtiyor.
Stanford Üniversitesi profesörü Eric Lambin, “Fidan dikme teşvikleri iyi tasarlanmaz veya düzgün bir şekilde uygulanmazsa, bu yalnızca kamu parasının boşa gitmesine sebep olmaz, aynı zamanda daha fazla karbon salımına ve biyoçeşitlilik kaybına yol açar. Bu sonuçlar politika hedeflerinin tam tersi” dedi.
İkinci çalışmanın amacı, yeni oluşturulmuş bir ormanın atmosferden ne kadar karbon emebileceğini ölçmekti. Şimdiye kadar çoğu bilim insanı, bu miktarı sabit bir oran kullanarak hesaplamıştı.
Ancak miktarların yerel şartlardan dolayı değişkenlik gösterebileceğinden şüphelenen araştırmacılar, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve Gobi çölündeki tozu azaltmak amacıyla hükümet tarafından fidan dikme teşviki sağlanan Kuzey Çin bölgesini inceledi.
Fidan dikilen bölgelerden alınan 11.000 toprak örneğini inceleyen bilim insanları, zayıf karbonlu topraklarda yeni fidanlar dikilmesinin organik karbon yoğunluğunu artırdığı sonucuna ulaştı.
Halihazırda zengin karbonlu topraklara yeni fidanlar dikildiğinde ise yoğunlukta azalmalar meydana gelmişti.
Araştırmacılar, organik karbonun yeni fidan dikilerek azaltılabileceği yönünde daha önceden yürütülen tahminlerin abartıldığını belirtti.
Araştırmanın baş yazarlarından Colorado Devlet Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Anping Chen, “İnsanların, ağaçlandırmanın tek başına yeterli olmadığını anlamalarını umuyoruz. Ağaçlandırma pek çok teknik detay ve farklı parçaların uyumunu gerektiriyor ve bütün iklim sorunlarını çözmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…