Araştırmacılar, dünyanın en zenginlerinin karbon ayakizinde azaltmaya gitmesinin net sıfıra ulaşmanın en hızlı yolu olabileceğini söylüyor.
Bir araştırmaya göre, zengin insanlar orantısız derecede büyük karbon ayakizlerine sahipler ve sorumlu oldukları emisyonların yüzdesi gittikçe artıyor.
2010 yılında, hanelerin en varlıklı %10’luk kesimi, küresel karbondioksit miktarının %34’ünü yayarken, düşük gelir dilimlerindeki küresel nüfusun %50’si ise buna katkısı sadece %15’ti. 2015 itibarıyla, dünya nüfusunun en yoksul kesiminin yarısının ürettiği %7’ye karşılık, emisyonların %49’undan en zengin %10’luk dilim sorumluydu.
Sheffield Hallam Üniversitesi’nde enerji politikası profesörü ve Science Direct dergisinde yayımlanan çalışmanın yazarı Aimee Ambrose, en zengin kesimin karbon ayakizini azaltmanın net sıfıra ulaşmanın en hızlı yolu olabileceğini söylüyor.
Birleşik Krallık’ta enerji talebi açısından, en az varlıklı nüfusun yarısı nihai talebin %20’sinden daha azını oluştururken en üstteki %5’ten daha azını tüketiyor. Evleri daha enerji verimli olsa da, yüksek gelir seviyesindeki tüketicilerin ısınması için daha fazla alana sahip olmaları muhtemel. Ayrıca daha lüks eşyalara ve araçlara sahipler.
Ambrose, yaşam maliyeti krizinde orta ve düşük gelirlilerin, eğer mümkünse Birleşik Krallık’ta tatil yaparak ve daha az yakıt kullanarak karbon tüketimini azaltabileceğini söyledi. Ancak, en çok tüketenlerin bu tür değişiklikleri yapmaları pek görülmüş değil.
Ambrose, “Zengin tüketicilerin bu maliyet artışlarını davranışlarını değiştirmeden karşılamaları çok daha kolay. Daha az varlıklı olanın aksine, termostat kapatılmayacaktır. Biraz güneş bulmak için uzun mesafeli bir uçuşu tercih etmeme fikri söz konusu bile değil. Çoğu ülkede, COVID-19’dan önce, insanların yarısından azı yılda en az bir kez uçtuğunu bildirirken, havayolu yolcu taşımacılığından kaynaklanan emisyonların yarısından fazlası, en sık uçan insanların %1’iyle bağlantılıydı” dedi.
Ambrose, zenginlerin birçok yönden enerji maliyetlerindeki ani artıştan büyük ölçüde soyutlandığını söylerken, “Fakat aşırı kişisel tüketimi ele almak, hükümet ve politika yapıcılar için gündemde değil. Bu, gezegen ve net sıfıra ulaşma beklentilerimiz için kötü bir haber” diye konuştu.
Yüksek gelir seviyesindeki tüketicilerin ortaya çıkan bu politika ihmalinin, eşitsizliği ve karbon azaltma fırsatlarını ele almak için “kaçırılmış bir fırsat” olduğunu söyledi.
Ambrose, “Fiyat mekanizmaları, düşük gelirli hanelerin tüketimini tehlikeli seviyelere indirmeye zorlayabilir. Ayrıca, yüksek tüketim ve büyük karbon ayakizleri, mekan bazlı, yüksek gelirli şehirlerde yoğunlaşırken, hava kirliliği gibi olumsuz etkileri genellikle daha az varlıklı bölgelere yayılıyor” diye belirtti.