Yeni bir rapora göre, dünya çapında planlanan kömür madenlerinin ortaya çıkardığı metan gazı, ABD’deki tüm kömür madenlerinin sebep olduğu CO2’e rakip.
Global Energy Monitor’ün yeni raporuna göre, dünya çapında planlana kömür madenlerinden metan emisyonlarının iklim etkisi, ABD’deki tüm kömür santrallarından kaynaklanan CO2 emisyonlarına rakip olabilir. Türünün ilk örneği olan analiz, dünya çapında planlanan 432 kömür madenini araştırdı ve her bir maden için metan emisyon tahminlerini modelledi. Azaltılmadıkça, planlanan bu madenlerden kaynaklanan metan emisyonları, mevcut metan emisyonlarına göre yıllık %30 artışla, 13,5 milyon ton (Mt) olacak.
Metan, daha kısa atmosferik ömürle, ancak çok daha güçlü etki ve ısınma potansiyeli ile CO2‘den sonra küresel ısınmaya en büyük katkıda bulunan ikinci gaz. Madencilik sırasında, kırık kömür damarları ve çevreleyen katmanlar atmosfere metan yayar. Global Energy Monitor’da bir araştırma analisti ve çalışmanın yazarı olan Ryan Driskell Tate “Kömür madeni metanı, önemli bir iklim etkisi oluşturduğuna dair net kanıtlar olmasına rağmen yıllardır incelenmedi. Yeni kömür madenleri, hafifletme önlemleri olmadan planlandığı gibi ilerlerse, çok büyük bir seragazı kaynağı kontrolsüz kalacak” dedi.
Rapora göre, şu anda geliştirilmekte olan kömür madenleri 20 yılda 1.135 Mt yıllık CO2eşdeğeri (CO2e) ve 100 yılda 378 Mt yıllık CO2e sızdıracak. 20 yıllık bir sürede, tahmini metan emisyonları ABD’deki tüm kömür santrallarından kaynaklanan yıllık CO2emisyonlarını aşacak (2019’da 952 Mt).
Planlanan kömür madenlerinden en yüksek miktarda metan emisyonuna (CO2e20) sahip ülkeler Çin (572 Mt), Avustralya (233 Mt), Rusya (125 Mt), Hindistan (45 Mt), Güney Afrika (34 Mt), ABD. (28 Mt) ve Kanada (17 Mt). Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, Polonya ve Özbekistan’da önerilen kömür madenleri, seragazı emisyonlarının % 40-50’sini metan formunda salabilir ve bu da onları dünyadaki en kirletici kömür madenleri haline getirebilir.
“Türkiye’nin Fosil Yakıtlara Dayalı Ekonomiyi Adil Bir Şekilde Dönüştürecek Planlamaya İhtiyacı Var”
İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çevre Mühendisi Baran Bozoğlu’nun rapora ilişkin şunları söyledi: “Raporda da açıkça görüldüğü üzere, kömürlü termik santralların, tek başına kendileri değil, aynı zamanda hammaddesi olan kömürün çıkartılmasıyla da iklim krizine çok büyük etkisi var. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2014 raporuna göre metan gazı CO2‘den 28 kat daha fazla seragazı etkisi yapıyor ve iklim krizi bağlamında daha olumsuz bir etkiye sahip. Kömür madenciliğinde ise yoğun bir şekilde metan gazı çıkışı var. Dünyanın artık iklim krizi meselesinden kurtulabilmek için seragazı azaltımına odaklanması gerekiyor. Bu hedefe ilerlerken termik santrallardan vazgeçmek, yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına ve öncelikle de enerji verimliliğine odaklanmak gerekiyor. Bunu yaptığımız takdirde kömür tüketimimiz azalacak ve metan gazının azaltılması da mümkün olacaktır”.
Bozoğlu’na göre Türkiye’deki bazı kömür madenlerinin yüksek oranda metan gazı çıkartıyor olması özellikle not edilmesi gereken bir konu: “Zonguldak başta olmak üzere, Türkiye’de, fosil yakıtlara dayalı ekonomiyi adil bir şekilde dönüştürecek bir planlamaya ihtiyacımız var. Artık kanunlarımızı, mevzuatımızı ve bütün idari yapılanmalarımızı fosil yakıtlardan çıkmaya, sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamaya ve iklim krizine karşı mücadele etmeye odaklamamız lazım. Rapor aslında bizim için malumun ilanı; uzun yıllardır ifade ettiğimiz bir problemin sayısal verilerle teyit edildiğini görüyoruz.”