Yeni bir çalışmaya göre, petrol ve doğalgaz şirketlerinin net sıfır hedeflerine ulaşmak için karbon emisyonlarını azalttıkları ifadeleri abartılıyor.
Haber: Matt McGrath
Çeviri: Çisil Sevinç
Altı büyük Avrupalı şirketi değerlendiren bağımsız araştırmaya göre, bu şirketler yakın zamanlarda yüksek seviyelerde CO2 salımında bulundu.
Shell Nisan ayında yaptığı açıklamada, 2050 yılına kadar işletme emisyonlarını net sıfıra indirme planlarını duyurmuştu.
Ancak araştırma yazarları bu şirketlerden hiçbirinin 1.5 derece hedefine uygun adımlar atmadığını belirtti.
Araştırma, şirketlerin düşük karbon ekonomisine dönüşüm planlarını denetleyen Transition Pathway Initiative (TPI) tarafından yürütüldü.
TPI, petrol ve doğalgaz şirketleri ile iklim değişikliği arasındaki ilişkinin son üç senede hızla evrildiğini ortaya koydu.
2017 yılında Avrupalı hiçbir şirket tedarik ettiği enerjinin karbon yoğunluğunu azaltmak için bir hedef belirlememişti.
Bugün, araştırmanın değerlendirdiği altı şirketin de hedefleri ve planları bulunuyor.
Araştırmacılar son altı aydır bu şirketlerin iklim hedeflerinin gözle görülür şekilde arttığını söyledi.
BP’nin yeni İcra Kurulu Başkanı Bernard Looney, karbon emisyonlarının en geç 2050 yılına kadar net sıfır olacağı taahhüdünü Şubat ayında vermişti.
Bir önceki İcra Kurulu Başkanına göre daha atılımcı davranan Looney, BP’nin sattığı ürünlerdeki emisyon yoğunluğunu yüzyıl ortasına kadar %50 oranında azaltacağı taahhüdünü verdi.
Ancak yeni araştırma, BP ve Avusturyalı şirket OMV’nin Paris Anlaşması hedeflerine uymadığını belirledi.
TPI başkanlarından Adam Matthews, “Bazılarının daha kapsamlı taahhütleri var ve 2 derece hedefine doğru gidiyorlar” dedi.
Shell’in 2050 yılına kadar net sıfır enerji işletmesi olma taahhüdüne rağmen, TPI “1.5 derece olan iklim senaryosuyla uyumlu olacağı iddiası analizimizle örtüşmüyor” ifadesini kullandı.
Yazarlar, Shell’in enerji ürünlerini yalnızca net sıfır taahhüdü olan şirketlere satma planını henüz değerlendiremediklerini belirtti.
Adam Matthews, “Henüz bunu ölçemesek de bu hedef potansiyel olarak büyük bir öneme sahip çünkü onları 1.5 dereceye tekabül eden net sıfır ısınma taahhüdüne yaklaştırıyor” dedi.
Yazarlara göre, ortalama bir Avrupalı petrol ve doğalgaz şirketinin gerçek bir net sıfır stratejisine sahip olması için 2020 ve 2050 yılları arasında %100 emisyon kesintisi hedefi getirmeleri gerektiriyor.
TPI, değerlendirdikleri tüm planların karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojisine ve ağaç dikme gibi doğaya bağlı çözümlere bağlı olduğuna dikkat çekiyor.
Adam Matthews, “Daha fazla araştırma gerektiren çok önemli varsayımlar mevcut. Bu varsayımların, gerekli stratejilerin uygulanmasında oynayacağı rolü çok daha iyi anlamamız gerekiyor” dedi.
Değerlendirilen şirketler arasında Shell, Eni, Total ve Repsol Paris Anlaşması hedeflerine paralel bir yol izliyor.
Bununla birlikte, yazarlar bahsedilen Avrupalı şirketler ile ABD’li petrol ve doğalgaz üreticilerinin arasındaki zıtlığın altını çiziyor.
ABD’li fosil yakıt şirketlerinin hiçbirinin Avrupalı şirketler gibi iklim değişikliği hakkında bir kamu açıklaması bulunmuyor ve TPI’a göre bu durum oldukça endişe verici.
Matthews sözlerini, “Büyük bir finansal risk taşıyan bu sorunda ne gibi niyetleri olduğunu anlayamıyoruz. Çalışmalarımıza devam ediyoruz ancak bu çalışmaların bir sonu gelecek ve o zaman çok net çıkarımlarda bulunmamız gerekecek” şeklinde sonlandırdı.
Haberin aslına buradan ulaşabilirsiniz.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…