Okyanus planktonları araştırması, küresel iklim hesaplamalarının revizyonuna yol açıyor.
Yazar: Jonathan Watts
Çeviri: Simay Alınmış
Yeni bir araştırmaya göre, okyanusun karbondioksiti emme kapasitesi düşünülenden daha az.
Batı Kuzey Atlantik’teki ilk kış ve ilkbaharda plankton örneklemesi, hücre boyutlarının bilim insanlarının varsaydığından çok daha küçük olduğunu gösterdi, bu da emdikleri karbonun hızlı batmadığı ve derinliklerde uzun süre kalmadığı anlamına geliyor.
NASA tarafından desteklenen çalışmanın yazarları, şuan belirsiz olsa da, bu keşfin küresel iklim hesaplamalarında olumsuz bir revizyona yol açabileceğine olasılık veriyor.
Oregon State Üniversitesi’nde mikrobiyoloji uzmanı Steve Giovannoni, “Bir kavram yanılgısı bulduk. Bu durum kesinlikle karbon akışları modelini etkileyecektir” diyor ve ekliyor: “Küçük bir değişiklikten daha fazlasını gerektirecek.”
Araştırmacılar, Kuzey Atlantik’teki bahar fitoplankton çiçeklerinin muhtemelen gezegendeki en büyük yıllık biyolojik karbon tutma mekanizması olduğunu söylüyorlar. Okyanusun üst kısmındaki güneş ışığında bulunan küçük bitkilerin geniş bir ormanı gibi, fotosentez yoluyla karbondioksit çekiyorlar. Plankton ne kadar büyük olursa, okyanusun mezopelajik bölgesine ilerleme şansı o kadar yüksek oluyor. Burada karbon 1000 yıldan fazla bir süre için sıkıştırılabiliyor.
İklim modelleri şimdiye kadar en büyük plankton türlerinden biri olan diyatomelerin baskın olduğunu varsayıyordu.
Kış mevsiminde beklenirken, araştırma ekibi ilkbahar mevsiminde bile -yıllık çiçeklenmeden kısa bir süre önce- Kuzey Atlantik’in batısında varsayılandan çok daha az diatom olduğu keşfedildi.
“Bu okyanus bölgesi ile ilgili izlenimlerimiz birbirinden ne kadar ayrı olabilir diye sorduk” diyen Giovannoni, “Üç olasılık var: İlki daha küçük planktonu daha net görmemizi sağlayan yeni ekipman, ikincisi önceki çalışmaların daha doğu bölgelerine odaklanmış olması ve sonuncusu okyanusun biyolojisini değiştiren iklim değişikliği” dedi.
Kuzey Atlantik’in bir bölümünde – çalışmanın çoğu şiddetli fırtınalarda gerçekleşti – yapılan bu çalışmanın bulguları tüm okyanuslar için geçerli olmasa da, Giovannoni, bu çalışma ile deniz biyolojisinin ne kadar az anlaşıldığını bir kez daha gördüklerini belirtirken, yakından inceleme çalışmalarının gerekliliğini vurguladı.
NASA ve diğer uydu izleme ajansları, daha önce alg çiçeklerinin karbon çekme kapasitesini değerlendirmek için uzaydan görüntüler kullandı, ancak hesaplamalarının dayandığı varsayımları gözden geçirmeleri gerekecek.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…