Çalışmaya göre 2050 yılına kadar küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için hidrojenin küresel enerji karışımında %13’lük paya ulaşması gerekiyor.
Küresel enerji danışmanlığı DNV’nin yeni çalışmasına göre yenilenebilir ve düşük karbonlu hidrojen, emisyonların azaltılmasında hayati önem taşıyor. Ancak hidrojen 2050 yılına kadar küresel nihai enerji karışımın yalnızca %5’ini oluşturacak.
Norveç merkezli risk yönetimi firması, ilk bağımsız hidrojen görünüm belgesini sunarken, 2050 yılına kadar küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak ve Paris Anlaşması’nı karşılamak için hidrojenin küresel enerji karışımında %13’lük paya ulaşması gerektiğini duyurdu.
Şirket, 2017’den beri yıllık bir Enerji Dönüşümü Bülteni yayımlıyor.
DNV’ye göre, %5’lik küresel pay 200 milyon tondan fazla hidrojen anlamına geliyor. Bunun %60’ı saf hidrojenden oluşuyor. Amonyak ve sentetik yakıtlar gibi bileşenlerin her biri beşte birlik bir paya sahip.
Hidrojenin de katkısıyla net sıfır hedeflerine ulaşmak için daha güçlü politika zorunlulukları, artan talep teşvikleri ve daha yüksek karbon fiyatları gerekiyor.
DNV, Avrupa’nın enerji geçişine odaklanmasının, hidrojenin enerji karışımındaki payını 2050 yılına kadar %11’e çıkaracağını tahmin ediyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…