Ekonomi

Yeni Çalışma: G20 Genelinde Emisyonlar Yeniden Artıyor

Net sıfır taahhütleri ve güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanlarına rağmen, G20 ülkelerinin iklim eylemleri, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırma hedefine ulaşmaktan çok uzak. Türkiye’nin kömür tüketiminin halen G20 ortalamasından yüksek olması da dikkat çekiyor.

COVID-19 salgını nedeniyle, kısa bir düşüş döneminin ardından seragazı emisyonları G20 genelinde yeniden yükselişe geçti ve Arjantin, Çin, Hindistan ve Endonezya’nın 2019 emisyon seviyelerini aşması öngörülüyor. Bu, dünya çapında en kapsamlı yıllık durum değerlendirmesini sunan ve G20 ülkelerinin iklim eylemlerini karşılaştıran İklim Şeffaflığı Raporu’nun (Climate Transparency Report) önemli bulgularından biri olarak öne çıkıyor. 2020’de enerji sektörünün CO2 emisyonları G20 genelinde %6 oranında azaldı. Ancak 2021’de %4’lük bir artış öngörülüyor.

Raporun başyazarlarından Güney Koreli kuruluş İklimimiz için Çözümler’den (Solutions For Our Climate) Gahee Han, “Küresel seragazı emisyonlarının %75’inden sorumlu olan G20 ülkeleri genelinde emisyonların yeniden yükselişe geçmesi, net sıfır taahhütlerini yerine getirmek için emisyonların acilen keskin ve hızlı bir şekilde azaltılması gerektiğini gösteriyor” diyor.

Raporda G20 ülkelerinde güneş ve rüzgar enerjisine yapılan yatırımların artmasıyla kurulu gücün 2020’de yeni rekorlar kırması gibi bazı olumlu gelişmelere de yer veriliyor. Yenilenebilir enerjinin enerji arzı içinde 2020 yılındaki %10’luk payının, 2021 yılında %12’ye çıkması öngörülüyor. Elektrik ve ısı elde etme amaçlı enerji sektöründe, yenilenebilir enerjinin payı 2015 ve 2020 arasında %20 arttı ve 2021’de G20’nin enerji karmasının yaklaşık %30’unu oluşturacağı tahmin ediliyor. Bir taraftan da uzmanlar, İngiltere dışında G20 üyelerinin hiçbirinin 2050’ye kadar enerji sektöründe %100 yenilenebilir enerjiye ulaşmak için kısa ya da uzun vadeli stratejilere sahip olmadığına dikkat çekiyor.

Bu olumlu gelişmelere rağmen fosil yakıtlara bağımlılık azalmıyor. Aksine, kömür tüketiminin 2021’de yaklaşık %5 artacağı tahmin edilirken, 2015-2020 yılları arasında G20 genelinde doğalgaz tüketimi halihazırda %12 arttı. Rapor, kömürdeki büyümenin ağırlıklı olarak en büyük küresel kömür üreticisi ve tüketicisi olan Çin’de gerçekleştiğini, Çin’in ardından ABD ve Hindistan’ın geldiğini ortaya koyuyor.

Türkiye’nin Kömür Tüketimi Ortalamadan Yüksek

Raporun Türkiye ile ilgili değerlendirmesinde, enerji arzında fosil yakıtların hakim olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin kömür tüketiminin halen G20 ortalamasından yüksek olması dikkat çekiyor.

Aynı zamanda, çoğu G20 hükümetinin düşük karbonlu ekonomilere geçişin gerekliliğinin farkında olduğu, yapılan son açıklamalardan anlaşılıyor. Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak için en geç 2050’ye kadar net sıfır hedeflerine ulaşılması gerekiyor; İklim Şeffaflığı Raporu’na göre G20 hükümetlerinin çoğunluğu bunu kabul etmiş durumda. Ağustos 2021 itibariyle, 14 G20 üyesi, küresel sera gazı emisyonlarının neredeyse %61’ini kapsayacak şekilde net sıfır hedefleri belirledi.

Paris Anlaşması’nda belirtildiği gibi, anlaşmaya taraf olan her ülkenin bir Ulusal Katkı Beyanı sunması bekleniyor. Bu beyan, her hükümetin yerine getirmeyi amaçladığı hedefleri, politikaları ve önlemleri belirleyen bir iklim planı. Eylül 2021 itibariyle, 13 G20 üyesi (AB’nin ulusal katkı beyanı kapsamında Fransa, Almanya ve İtalya dahil) katkı beyanlarında yaptıkları güncellemeleri resmi olarak sunarken, altı ülke 2030 için daha iddialı hedefler belirledi. Uzmanlar ise Nisan 2021’de değerlendirilen mevcut hedeflerin, tam olarak uygulanmaları halinde bile, yüzyılın sonuna kadar 2,4°C’lik bir sıcaklık artışına yol açacağına dikkat çekiyor.

Çalışmanın genel koordinasyonundan sorumlu Climate Analytics’ten Kim Coetzee “G20 hükümetlerinin daha iddialı ulusal emisyon azaltma hedefleriyle masaya gelmesi gerekiyor. Bu rapordaki rakamlar, G20 hükümetleri olmadan gözle görülür bir değişim yaratılamayacağını doğruluyor. Bunu biz de biliyoruz, onlar da biliyorlar. COP26 öncesinde top artık onların sahasında” diyor.

Raporda belirtilen önemli rakamlar: 

  • Hükümetlerin COVID-19 salgınına karşı aldıkları tedbirler nedeniyle, enerji sektörünün CO2 emisyonları 2020’de %6 oranında azaldı. Bununla birlikte, 2021’de CO2 emisyonlarının G20 genelinde %4 oranında yükseleceği, Arjantin, Çin, Hindistan ve Endonezya’nın 2019’daki emisyon seviyelerini aşacağı tahmin ediliyor.
  • G20’nin yenilenebilir enerjideki payı 2019’da %9 iken, 2020’de Toplam Birincil Enerji Arzı’nda (TPES) %10’a yükseldi. Bu eğilimin 2021’de %12’ye yükselerek devam edeceği öngörülüyor.
  • 2015 ve 2020 yılları arasında G20’nin enerji karmasında yenilenebilir enerjinin payı %20 artarak 2020’de G20’nin enerji üretiminde %28,6’ya ulaştı ve 2021’de %29,5’e ulaşacağı tahmin ediliyor.
  • 2015’ten 2020’ye kadar G20 genelinde enerji sektörünün karbon yoğunluğu %4 azaldı.
  • Kömür tüketiminin 2021’de yaklaşık %5 artacağı tahmin edilirken, bu artışın başta Çin (%61) olmak üzere, ABD (%18) ve Hindistan (%17) tarafından yönlendirildiği belirtiliyor.
  • G20’de kişi başına düşen en yüksek bina emisyonları ABD (kişi başı 4,9 ton CO2) ve Avustralya’da (kişi başı 4,1 ton CO2) görülüyor (G20 ortalaması kişi başı 1,4 ton). Rakamlar, ısı üretimi için kullanılan fosil yakıtların, özellikle de doğalgaz ve petrolün yüksek payını yansıtıyor.
  • 1999 ve 2018 yılları arasında dünya çapında iklim etkileri nedeniyle yaklaşık 500.000 ölüm ve 3,5 trilyon ABD dolarına yakın ekonomik kayıp yaşandı ve 2018’de en büyün darbeyi Çin, Hindistan, Japonya, Almanya ve ABD aldı.
  • G20 genelinde, elektrikli araçların yeni otomobil satışlarındaki ortalama pazar payı %3,2 (AB hariç) gibi düşük bir orana sahip. Elektrikli araçların en yüksek pazar payına sahip olduğu ülkeler ise Almanya, Fransa ve İngiltere.
  • G20 üyeleri, 2018-2019 yılları arasında fosil yakıtlar için kamu kaynaklarından yılda 50,7 milyar ABD doları harcadı. En yüksek kamu harcamasını yapan ülkeler Japonya (yılda 10,3 milyar ABD doları), Çin (yılda 8 milyar ABD dolarının biraz üzerinde) ve Güney Kore’ydi (yılda 8 milyar ABD dolarından biraz az).

G20 üyelerinin çoğu, sera gazı azaltım hedeflerini yaygınlaştırmak için COVID-19 kurtarma paketlerinden yararlanma fırsatlarını da kaçırdı. Toplam 1,8 trilyon ABD dolarlık kurtarma harcamalarının sadece 300 milyar ABD doları, büyük bir müjdeyle başlatılan “yeşil” toparlanma sürecine giderken, fosil yakıtlar sübvanse edilmeye devam etti.

Paylaş
Etiketler: emisyonG20kömür

Önceki Haberler

COP29 Küresel Karbon Kredisi Ticaretini Başlatmak için Anlaşmaya Vardı

Ülkeler, COP29’da, küresel bir pazarın karbon kredisi alıp satmasına ilişkin kurallar konusunda bir anlaşmaya vardı.…

24 Kasım 2024

COP29 Yılda 300 Milyar Dolarlık Finansman Anlaşmasıyla Sona Erdi

Bakü'deki COP29 zirvesine katılan ülkeler, yoksul ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için…

24 Kasım 2024

COP29’da Yeterli Çoğunluk Sağlanamazsa Ne Olacak?

COP29’un şu an karşı karşıya olduğu en önemli unsurlardan biri yeterli çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı. Carbon…

23 Kasım 2024

COP31’e Türkiye mi, Avustralya mı Ev Sahipliği Yapacak?

Karar, önümüzdeki Haziran ayında Bonn'da yapılacak yıllık iklim müzakerelerinde veya Kasım ayında yapılacak COP30 zirvesinde…

23 Kasım 2024

Ülkeler Yeni Finansman Hedefi Toplantısını Terk Etti!

En savunmasız ülke grupları yeni finansman hedefi toplantısını terk etti. Küçük Ada Devletleri İttifakı ise süreçte…

23 Kasım 2024

Panama: “Kimse Müzakerelerin Nereye Gittiğini Bilmiyor”

Panama’nın iklim değişikliği özel temsilcisi Gomez, "Yaklaşık 2 saat önce anlaşmaya varacağımızı sanıyordum. Artık ne…

23 Kasım 2024