Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Eskişehir’de planlanan termik santral 11 milyon insanın sağlığına mâl olacak.
Temiz Hava Hakkı Platformu, Türkiye’de bir enerji projesi için hazırlanan ilk Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) raporunu açıkladı. Eskişehir’de yapılması planlanan projenin değerlendirildiği “Eskişehir/Alpu Kömürlü Termik Santralı Sağlık Etki Değerlendirmesi” isimli raporda, santralın halk sağlığı üzerindeki etkisi inceleniyor ve karar vericilere izin süreçlerine sağlık etkisinin dahil edilmesi için öneriler sunuluyor.
Eskişehir Alpu Kömürlü Termik Santralı (KTS) yapılırsa çalışacağı tahmini 35 yıl boyunca;
Temiz Hava Hakkı Platformu temsilcisi Prof. Dr. Nilay Etiler günümüzün en önemli halk sağlığı sorununun, ekolojik yıkımın kendisi olduğunu hatırlatarak, “Bir süreden beri yaklaşmakta olan, ipuçlarını gördüğümüz pandemiler çağı, doğa tahribatının ne kadar yıkıcı sağlık etkileri olabileceğini açık ve net bir şekilde tekrar gösterdi. Türkiye’de ilk defa büyük ölçekli bir sanayi tesisi için hazırlanan raporun, planlanan santralın izin süreçlerinde ilgili karar vericiler için bir dayanak noktası olması amaçlanıyor. Türkiye’de planlanmakta olan en az 30 kömürlü termik santral daha var. Kömürlü termik santralların onay süreçlerini belirleyen mevcut mevzuat ve uygulamalar, sağlık etkilerini değerlendirme konusunda maalesef yeterli değil. Ancak Türkiye’nin Sağlık Etki Değerlendirmesi konusunda bir uzmanlık ve bilgi birikimi bulunuyor. İlgili tüm kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının sağlık etki değerlendirmesinin projelerin izin süreçlerine dahil edilmesi için acilen harekete geçmesi gerekiyor” dedi.
ABD, Almanya, İngiltere, İspanya, İsveç, Litvanya, Tayland gibi pek çok ülke tarafından uygulanan Sağlık Etki Değerlendirmesi sürecinin Türkiye’de de mevzuata ve izin süreçlerine alınması gerekiyor.
Temiz Hava Hakkı Platformu uzmanlarının yanı sıra Eskişehir’deki yerel yönetimlerin ve farklı disiplinlerden pek çok kişinin katkısı ile katılımcılık esasına göre hazırlanan rapor, karar vericiler için önemli bilimsel bulgular ortaya koyuyor. Sağlık etki değerlendirmesinin altı aşaması tarama, kapsam, etkilerin değerlendirilmesi, öneriler, raporlama ve izleme değerlendirme basamakları izlendi ve Eskişehir’de üç toplantı yapılarak katılımcı bir yaklaşımla çalışıldı. Raporda, projenin çevre üzerindeki etkilerine ek olarak, halk sağlığı, sağlık ekonomisi, geçim kaynakları ve kültürel varlıklar boyutları da ele alınıyor. Rapor aynı zamanda, halk sağlığı üzerinde büyük etkisi olabilecek benzer projeler için kapsamlı bir sağlık etki değerlendirmesi yapılması gereğini ortaya koyuyor ve konuyla ilgili mevzuat ihtiyacına vurgu yapıyor.
Planlanan Santral 24 İli Etkileyecek
Raporda yapılan modelleme çalışmasına göre, santralın hava kirliliği etkileri Eskişehir ili ile sınırlı kalmayacak. Kömür yakılmasından kaynaklanacak kanserojen ince partikül madde (PM2,5) kirleticisi, rüzgarın etkisiyle Ankara, Afyonkarahisar, Aksaray, Bartın, Bilecik, Bolu, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Düzce, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Sakarya, Uşak, Yozgat ve Zonguldak olmak üzere toplam 24 ilde etkili olacak ve 35 yıl boyunca bu şehirlerde toplam 11 milyon insanın sağlığını olumsuz etkileyecek. Ayrıca, proje hava kirliliğine bağlı 3200 erken ölüme neden olacak.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen Eskişehir’in, sürdürülebilir şehircilik anlayışıyla gelişen ve tarımsal kalkınmayı hedefleyen; herkes için eşit erişilebilir, huzurlu ve mutlu bir şehir olduğunu belirtti. “Şehrimizin verimli tarım arazileri üzerine kurulması planlanan kömürlü termik santral kararının iptali için yedi adet dava açıldı” diyen Prof. Dr. Büyükerşen, “Kömürlü termik santrala karşı, yerel halkımız ile meslek odaları ve sivil toplum kuruluşu üyeleri arasındaki dayanışma sayesinde büyük bir mücadele verildi. Danıştay; Alpu Termik Santralı’nın özelleştirilmesi için Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından alınan kararı iptal etti. Bu karar ile hukuk mücadelesinde önemli bir zafer daha kazandık. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ve santralın halk sağlığına olacak etkisini ortaya koyan Sağlık Etki Değerlendirmesi Raporu da bu mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Eskişehir’in geleceği için, kazanılan davalara da uygun olarak projenin iptal edilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Santraldan Tarım ve Su Kaynaklarına Ağır Darbe
Proje, 575 futbol sahası büyüklüğünde tarım arazisini ortadan kaldırırken, etkileyeceği mahallelerdeki bitkisel ürün ekili ve 2019 yılı içerisinde 135 milyon 472 bin TL gelir getiren 125 bin 770 dekarlık tarımsal alan olumsuz etkilenecek. Bunun sonucu olarak, bölgenin en önemli geçim kaynağı olan çiftçilik ağır darbe yiyecek. Raporun öngörüsüne göre, çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 25 bin kişinin bir kısmı çifçilik faaliyetini sürdüremeyecek. Dolayısıyla bu hanelerde yaşayan ve bölgeye tarım işçiliği için gelen insanlar işsiz kalacak. İşsizliğin yanı sıra, santralın planlanan minimum faaliyet süresi olan 35 yılda 17.852 iş kazası meydana geleceği ve bunlardan 290’ının ölümle sonuçlanacağı da öngörüldü. Ayrıca, proje sahasında kalan lüle taşı cevherlerinin ve lüle taşı ocaklarının ortadan kalkmasıyla kültürel bir değer olan lületaşı üretimi büyük oranda sona erecek.
Projenin, su kaynakları üzerinde de ciddi olumsuz etkileri olacak. Santralın yakacağı kömürden ortaya çıkacak cıvanın, yeraltı tatlı su kaynakları ve buradan dolaşımla Porsuk Çayı ve Sakarya Nehri’ne ulaşacağı düşünülüyor. Avlanan balıklar ve akarsuların tarım alanlarında sulama amacıyla kullanılması yoluyla besin zincirine geçerek sadece bölgeye değil, 35 yıllık zaman zarfında tüm Türkiye’ye dağılacağı öngörülüyor.
Sağlık Etki Değerlendirmesi Mevzuatta Yer Almalı
Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından yayımlanan rapor, planlanan projelerin sağlık etkilerinin değerlendirmesinin yapılması konusunda Türkiye’de kamu, yerel yönetimler ve sivil toplum tarafından yapılacak çalışmaları hızlandırmak için önemli bir örnek olacak. Pek çok ülke tarafından uygulanan Sağlık Etki Değerlendirmesi sürecinin planlanan projelerin halk sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için Türkiye’de de izin süreçlerindeki mevzuat ve uygulamalarda yer alması gerekiyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…