C40 ağına dahil 61 kente dair yapılan analiz, kömürün aşamalı olarak kaldırılması ve yenilenebilir, sıfır karbonlu enerjinin yaygınlaştırılması için güçlü adımlar atıldığını gösteriyor.
C40 Cities (C40 Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu) tarafından hazırlanan yeni analiz, kömürden elektrik üretiminde devam eden küresel artışın çarpıcı insani ve ekonomik maliyetlerinin altını çizen ilginç veriler sunuyor.
Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefi doğrultusunda yürütülen C40’ın araştırması, mevcut kömür politikalarının ve önerilen artış planlarının 2030 yılına kadar 264.900 erken ölümle sonuçlanabileceğini ve kentlere önümüzdeki 10 yıl içinde 877 milyar dolara mâl olabileceğini ortaya koyuyor.
C40’ın en yeni raporu, “Kömürsüz şehirler: Temiz bir enerji devrimi için sağlık ve ekonomik nedenler”, bugün işletmedeki kömürlü termik santralların, emekliye ayırmak için planlananların ve hava kirliliğinden etkilenen 61 C40 kentinde planlanan yeni santralların kümülatif etkisini modelliyor. Bu santrallar, dünyadaki toplam kömür santralı kapasitesinin %68’ini temsil ediyor.
Centre for Research on Energy and Clean Air (Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi, CREA), Vivid Economics ve Maryland Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Merkezi’nin desteğiyle hazırlanan çalışma, temiz, yenilenebilir enerjiye tam geçiş ile birlikte kömürün hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasının, Paris Anlaşması’nın hedeflerine ulaşmak ve küresel iklim felaketinden kaçınmak için gerekli olduğunu vurguluyor. Rapor, küresel enerji dönüşümünün aynı zamanda yüz binlerce hayat kurtarmak ve 10 yıl içinde dünya çapında 6,4 milyona varan istihdam yaratmak için muazzam bir fırsatı temsil ettiğinin altını çiziyor.
C40 Cities Yönetim Kurulu Başkanı ve BM İklim Değişikliği Özel Temsilcisi Michael R. Bloomberg, “Veriler açık: İklim değişikliğini engellemek, ekonomiyi büyütmek, halk sağlığını korumak ve hayat kurtarmak için kömürün tamamını aşamalı olarak – mümkün olduğunca çabuk terk etmeliyiz. Bloomberg Philanthropies yıllardır kömürle mücadeleye öncülük ediyor ve daha da fazla ulusal ve yerel liderin katılmasına ihtiyacımız var. Dünya, COP26’da iklim değişikliğini masaya yatırırken, kömürün aşamalı olarak kaldırılması ve temiz enerjiye adil bir geçişin başlatılması birinci öncelik olmalı” dedi.
Kömürün Sağlık ve Ekonomik Maliyetleri
Yenilenebilir enerji kaynaklarının dünyanın birçok yerinde fosil yakıtlardan daha ucuz ve hava kirliliğinin sağlık üzerindeki sonuçlarıyla ilgili bilgi her zamankinden daha fazla olmasına rağmen, kömürden elektrik üretimine talep rekor seviyede kalmaya devam ediyor. Halihazırda, aktif inşaat halindeki projeler ile planlanan küresel kömür santralı projeleri, 481 GW’lık bir kapasiteye sahip; bu, hem ABD’nin (233 GW) hem de AB’nin (143 GW) kömürlü termik santral kapasitesinin toplamını aşan bir rakam.
C40’ın mevcut kömür santrallarını emekliye ayırma ve artış planlarına ilişkin analizi, raporda yer alan 61 C40 kentinin 42’sinin bulunduğu konuma göre 500 km mesafe içerisinde kömür santralı kapasitesinde artış yaşayacağını gösteriyor.
Kömürlü termik santrallardan kaynaklanan kirlilik ve partikül madde uzun mesafeler kat edebileceğinden, bu kentler, iklim krizinin tetiklediği hava kirliliği ve seragazı emisyonlarındaki önemli artışların yükünü taşıyor.
Planlanan kömürlü termik santrallar hayata geçirilirse, C40 kentleri 2030 yılına kadar hava kirliliği kaynaklı 264.900’e ulaşan erken ölümle karşılaşabilir. Çalışma ayrıca, analiz edilen 61 kentin sakinlerinin hava kirliliğine bağlı 121.100 erken doğum, çocuklarda 93.600 yeni astım vakası ve astımdan kaynaklanan komplikasyonlara bağlı 247.900 acil servis ziyareti dahil olmak üzere çeşitli olumsuz sağlık sonuçları yaşayabileceğini ortaya koyuyor.
C40’ın bulguları aynı zamanda, çalışanların hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklar nedeniyle önümüzdeki 10 yıl içinde toplam 124 milyon gün hastalık izni kullanmasının beklendiğini ve bunun tahmini 10,5 milyar dolar tutarında bir ekonomik maliyete sebep olacağını gösteriyor.
Kömür Aşamalı Olarak Kaldırılması: Kentler için Ekonomik bir Fırsat
%100 temiz, yenilenebilir enerjiye geçişi sağlamak için gereken eylemlerin ölçeği oldukça büyük olsa da, küresel enerji dönüşümü hem yerel yönetimler hem de ulusal hükümetler için istihdam yaratması ve ekonomilerini desteklemesi bakımından önemli bir fırsat sunuyor.
C40’ın araştırması, kömürün hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasıyla ilişkili istihdam rakamlarını modelliyor ve kömürlü termik santralların mevcut gidişatını temiz enerji dönüşümünün beklenen sonuçlarıyla karşılaştırıyor. Bulgular, Paris Anlaşması’nın küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefi doğrultusunda temiz yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılmasıyla 6,4 milyon yeni istihdam yaratılabileceğini gösteriyor. Bu, “mevcut durum senaryosu”nda beklenenden 1,1 milyon daha fazla iş anlamına geliyor.
Bununla birlikte, analiz edilen 61 C40 kentin tamamında, elektrik tedariklerini yeşil, düşük karbonlu kaynaklara dönüştürerek daha fazla istihdam yaratılabilecek. Avrupa’da yer alan C40 şehirleri Moskova, İstanbul ve Varşova, %100 temiz yenilenebilir enerjiye geçişle sırasıyla 216.000 (%10 artış), 88.000 (%21 artış) ve 34.000 (%38 artış) yeni istihdam sağlayabilir.
Yerel Eylem, Küresel İlerleme: Kentler Temiz Enerji Dönüşümünü Nasıl Hızlandırabilir?
Hem iklim hem de hava kirliliği krizlerine yanıt olarak belediye başkanları, binalardan, enerjiden, ulaşımdan ve diğer ekonomik sektörlerden kaynaklanan karbon kirliliğini azaltmak amacıyla Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu, bilime dayalı hedefler belirlemek için cesur ve iddialı adımlar atıyor.
Hükümetler, kömürün hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılmasını sağlamak ve %100 temiz, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak için aktif bir rol oynamak durumundayken, kentler temiz enerjiye dayalı bir gelecek için ideal koşulları geliştirmeyi amaçlayan çeşitli politikalar ve önlemler yoluyla, küresel enerji dönüşümünü hızlandırabilir.
C40’ın raporu, enerji geçişini desteklemek isteyen kentler için bazı öneriler sıralıyor ve daha sürdürülebilir, dirençli bir geleceğe yönelik değişime öncülük eden kentlerden somut örnekler sunuyor:
1 Ocak’tan itibaren yeni binaların kullandıkları enerjinin en az %10'unun yenilenebilir enerjiden karşılanması zorunlu olacak.…
Joe Biden'ın yönetimi, Paris Anlaşması kapsamında seragazı emisyonlarını 2035 yılına kadar 2005 seviyelerinin %61 ila…
Günlük hayatın büyük bir bölümünde insanların farkında olmadan hava, su ve gıda vasıtasıyla birçok mikroplastiğe…
Yeni yapılan bir çalışma, iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’de zeytin üretimine en uygun alanlarda daralma beklendiğine…
Son verilere göre, Türkiye 2024 yılında üç kömürlü termik santral planını iptal etti, ancak OECD…
Fosil yakıtları aşamalı olarak sonlandırmak için Küresel Güney ülkelerinin başlattığı pakt giderek büyüyor. İklim krizinden…