Konda Araştırma ve Danışmanlık desteğiyle hazırlanan Yuvam Dünya Derneği “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı” Araştırması’nın sonuçlarına göre toplumdaki her dört kişiden üçü iklim değişikliğinin farkında. Her üç kişiden ikisi ise kendini iklim değişikliği karşısında kırılgan hissediyor.
28 Eylül 2021 Salı günü gerçekleştirilen lansman ile kamuoyuna sunulan rapora göre, her üç kişiden 2’si iklim değişikliğinden dolayı meydana gelebilecek bir olay veya durumda başkalarına kıyasla daha fazla zorlanacağını belirtiyor ve daha kırılgan hissediyor. Toplumun %72’si iklim değişikliğinin olası etkilerinin başında gelen gıdaya erişimde zorlanmaktan endişe ediyor. Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da halkın en çok sağlık problemleri ve susuzluk yaşamaktan korkması. Önümüzdeki iki yılda başlarına gelebilmesi en olası iki olay seçmeleri istediğinde, toplumun en tedirgin olduğu olay olarak %54 ile sağlık problemi yaşamak geliyor ve bunu %38 oranıyla susuzluk çekmek takip ediyor.
Konda Araştırma ve Danışmanlık ile birlikte gerçekleştirilen Yuvam Dünya Derneği “Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı” Araştırması basın lansman toplantısı, Effect BCW Ajans Başkanı ve Yuvam Dünya Yönetim Kurulu Üyesi Gonca Karakaş’ın moderatörlüğünde, Yuvam Dünya Derneği Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Levent Kurnaz, KONDA Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve Yuvam Dünya Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Pınar Kocabıyık’ın katılımıyla gerçekleşti.
Saha çalışmaları 10-11 Nisan 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen Yuvam Dünya Derneği İklim Araştırması, Türkiye’de 74 ilin merkez dahil 372 ilçesinde 15 yaş üstü yetişkin nüfusu temsil eden 3022 kişiyle yapılan görüşmelerle ele alındı. Araştırma kapsamında görüşüne yer verilen kişilerin %4’ü 15-17 yaş aralığında iken, 18 yaş üstü nüfusu eşit olarak üç kümeye ayırınca %32’si 18-32, %32’si 33-48 yaş aralığında, %32’si ise 49 yaş ve üzerinde.
Yuvam Dünya Derneği Türkiye’de İklim Değişikliği Algısı Araştırması’nda, İklim değişikliğiyle mücadele yollarına bakıldığında; enerji tasarrufu, sade yaşam sürme, geri dönüşüm ve tek kullanımlık ürünlerinden kaçınmanın oldukça yaygın davranışlar olduğu görülürken, çevreye duyarlı markaların ürünleri tercih etmek o kadar yaygın olamayan ama desteklenen bir davranış olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşılık şahsi araçtan kaçınıp toplu taşımayı tercih etmenin toplumun önemli kısmını yanaşmayacağı bir davranış olduğu dikkat çekiyor.
Araştırmada kişilerin bireysel olarak iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik aldığı önlemler %83 oranında evde veya işyerinde enerji tüketimini azaltmak yönünde öne çıkarken, bu oranı %45 ile çevreye duyarlı markaların ürünlerini tercih etmek takip ediyor.
Araştırmada cinsiyetlere göre bakıldığında kadınların erkeklere göre daha kırılgan olduğu görülüyor. Kadınların %23’ü İklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlayabileceğini söylerken, erkeklerde bu oran %38.
KONDA Araştırma ve Danışmanlık’ın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “Pandemi hepimizi eve kapatırken aynı zamanda Türkiye’yle birlikte bütün dünyada da yangın alarmı aynı anda çalmış oldu. İklim değişikliği konusu da pandemi vesilesiyle bütün insanlığın ve dünyada yeniden zihni seferberlik üretme gereği doğurdu. Yuvam Dünya Derneği İklim Araştırması’nın temel bulgularına değinecek olursak, Türkiye’nin 60 milyon yetişkin nüfusunu temsil eden 15 yaş üstü örneklemle, özellikle farkındalık konusuna dikkat çekecek sonuçlara vardık. Türkiye’deki insanların iklim değişikliğini kavramak ya da böyle bir problematiğin varlığından haberdar olmak konusunda temel sorunu olmadığını bu araştırmaya dayanarak söyleyebiliriz. İklim değişikliğinin hangi olayları tetiklediğini sorguladığımızda, %61’i olağandışı mevsim olaylarının çoğalmasına, %59’u hava kirliliğine, %57’si ise suya erişimin zorlaşmasına dikkat çekiyor. Bu araştırmaya dayanarak benim gördüğüm sonuçlar Türkiye iklim değişikliğini de, kuraklığı da, çevre problemlerini de birebir yaşayarak, deneyimleyerek yaşayan bir coğrafya. Toplum da aynı şekilde bu bilinçte ve farkındalığa sahip. Ancak toplumumuz iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yeni bir hikaye ve bir seferberlik bekliyor. Bu anlamda herhangi bir çalışma yapıldığında da toplumumuzun davranışlarını buna uyum sağlamak anlamında çok hevesli olduklarını görüyoruz” şeklinde konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz ise “Yıllardır değişmeyen ve Türkiye’nin neresine gidersek gidelim konuştuğumuz konulardan biri iklim değişikliği. Sadece iklim değişikliğine sebepleri konusunda ayrışıyoruz. Yuvam Dünya Derneği İklim Araştırması’nın sonuçlarını incelediğimde beni en çok etkileyen konu, insanlar bir seferberlik oluşturulduğunda harekete geçmeye ve üzerlerine düşen görevleri yapmaya hazır. Yolumuz zor ve uzun. İklim değişikliğinin etkilerine karşı uyum sağlama konusuna önem vermeliyiz. Kendi problemlerimize yerelde çözümler oluşturmak durumundayız. Bu anlamda benim görüşüm sırt sırta durmayı ve kendi aramızda bir seferberlik yaratarak bu felaketlere karşı koyabilmemiz yönünde” dedi.
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…
Dünya, kuraklık ve arazi bozulumuna en çok maruz kalan ülkeleri desteklemek için yeni bir çerçeve…
İklim ve çevre alanında çalışan 8 sivil toplum kuruluşu, okul, hastane, belediye binası, kamu binası,…
Çin, kömür çıkarımı sırasında açığa çıkan metan emisyonlarını azaltma amacıyla daha sert kurallar getireceğini duyurdu. Metan,…