G20 ülkelerini kapsayan bir araştırmanın sonuçlarına göre, varlıklı kişilere servet vergisi uygulanmasına en yüksek destek Endonezya (%86), Türkiye (%78), Birleşik Krallık (%77) ve Hindistan’da (%74) görülüyor.
Earth4All ve Global Commons Alliance tarafından yaptırılan anket, G20 ülkelerinin 18’inde ekonomik ve siyasi dönüşüme verilen desteği araştırdı. Çin’den ankete katılanlara tüm sorular yönlendirilemedi. Çalışma, vergi reformlarına ve daha geniş kapsamlı siyasi ve ekonomik reformlara çoğunluğun destek verdiğini ortaya koydu.
Ipsos tarafından yapılan ankete göre, 17 G20 ülkesindeki vatandaşların yaklaşık üçte ikisi (%68) ekonomimizde ve yaşam tarzımızda yapılacak büyük değişiklikleri finanse etmenin bir yolu olarak varlıklı kişilerden servet vergisi alınmasını desteklerken, sadece %11’i buna karşı çıktı. %70’i varlıklı kişilerden daha yüksek oranda gelir vergisi alınmasını desteklerken, %69’u büyük işletmelerden daha yüksek oranda vergi alınmasından yana.
Servet Vergisine En Yüksek Destek Verenler Arasında Türkiye’den Katılımcılar da Var
Varlıklı kişilere servet vergisi uygulanmasına en yüksek destek Endonezya (%86), Türkiye (%78), Birleşik Krallık (%77) ve Hindistan’da (%74) görülüyor. Suudi Arabistan (%54) ve Arjantin’de (%54) ise destek en düşük seviyede ancak yine de ankete katılanların yarısından fazlası bu görüşü destekliyor. ABD, Fransa ve Almanya’da (sırasıyla %67, %67 ve %68) ankete katılanların yaklaşık üçte ikisi varlıklı kişilere servet vergisi uygulanmasını fikrini savunuyor.
Sonuçlar ayrıca iklim değişikliği ve doğanın korunması söz konusu olduğunda, ankete katılan 18 G20 ülkesindeki vatandaşların %71’inin elektrik, ulaşım, gıda, sanayi ve binalardan kaynaklanan karbon emisyonlarını azaltmak için dünyanın 10 yıl içinde derhal harekete geçmesi gerektiğine inandığını gösteriyor. Ankete katılan Meksikalıların %91’i, Güney Afrikalıların %83’ü ve Brezilyalıların %81’i bahsi geçen fikre destek veriyor. Bu fikre destek Suudi Arabistan (%52), Japonya (%53), ABD (%62) ve İtalya’da (%62) en düşük seviyede.
Bulgular, ABD, Çin ve Hindistan’ın da aralarında bulunduğu G20 ülkelerinin maliye bakanlarının Temmuz ayında Brezilya’da bir araya gelmeye hazırlandığı bir dönemde yayımlandı. Bu ülkeler ekonomik ve çevresel zorlukları ele alma stratejileri üzerinde tartışırken ilk kez bir servet vergisi gündemde.
Anket, ek vergi gelirlerinin ekonomimiz ve yaşam tarzlarımızdaki değişikliklere yönelik politika önerilerini finanse etmek için kullanılmasına yönelik geniş bir desteğin altını çizdi. Güçlü desteğe sahip başlıca alanlar arasında yeşil enerji girişimleri, evrensel sağlık hizmetleri ve işçi haklarının güçlendirilmesi yer alıyor. Evrensel temel gelir ve demokrasiyi güçlendirmek için yurttaş meclislerine yatırım gibi daha az popüler öneriler bile katılımcıların yaklaşık yarısından destek görüyor.
Earth4All girişiminin eş lideri Owen Gaffney, politikacılara verilen mesajın daha net olamayacağını söylerken şöyle devam etti: “Dünyanın en büyük ekonomilerinde yaptığımız ankete katılan insanların büyük çoğunluğu, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve doğayı korumak için bu 10 yıl içinde acil olarak büyük adımlar atılması gerektiğine inanıyor. Aynı zamanda pek çok kişi ekonominin kendileri için çalışmadığını düşünüyor ve siyasi ve ekonomik reform istiyor. Bu durum popülist liderlerin yükselişini açıklamaya yardımcı olabilir. Anket sonuçlarımız, ankete katılan G20 ülkelerinde yaşayanların net bir mesaj verdiğini gösteriyor: zenginliği yeniden dağıtmak. Daha fazla eşitlik, daha istikrarlı bir gezegen için adil bir dönüşümü sağlayacak daha güçlü demokrasiler inşa edecektir” dedi.
Ankete katılan 17 G20 ülkesinde halkın çoğunluğu, ekonomilerin tek başına ekonomik büyümeye odaklanmanın ötesine geçmesi gerektiğine inanıyor.
Küresel Ekonomik Sistemlerde Reform Talep Ediliyor
17 G20 ülkesinde yapılan ankete katılanların %68’i, ülkelerinin ekonomisinin işleyiş biçiminin yalnızca kâra ve zenginliği artırmaya odaklanmak yerine insanların ve doğanın sağlığına ve refahına öncelik vermesi gerektiği konusunda hemfikir. Ayrıca, %62’si bir ülkenin ekonomik başarısının ekonominin ne kadar hızlı büyüdüğü ile değil, vatandaşlarının sağlık ve refahı ile ölçülmesi gerektiği konusunda da hemfikir.
Ankete katılan 17 G20 ülkesindeki insanların sadece %39’u hükümetlerinin insanların çoğunluğunun yararına kararlar alacağına inanıyor ve sadece %37’si hükümetlerinin 20 ya da 30 yıl sonra insanların çoğunluğunun yararına olacak uzun vadeli kararlar alacağına güveniyor.
Ulusal ve küresel siyasi ve ekonomik sistemlerde reform yapılması yönünde kayda değer bir talep var. Ankete katılan 17 G20 ülkesinde, katılımcıların %65’i ulusal siyasi sistemlerinin önemli değişikliklere (%36) veya tamamen reforma (%29) ihtiyacı olduğuna inanıyor. Benzer bir oran da insan (%67) ülkelerinin ekonomik sistemi için de aynı fikre sahip: %41’i önemli değişikliklere ihtiyaç duyduğunu, %27’si ise tamamen reforme edilmesi gerektiğini düşünüyor.
Ankette ayrıca insanların gelecekleri konusunda iyimser ya da kötümser olup olmadıkları da soruldu. Ankete katılan 18 G20 ülkesindeki insanların ortalama %62’si kendi gelecekleri konusunda iyimser. Ancak, sadece %44’ü ülkelerinin geleceği konusunda olumlu düşünürken, %38’i dünyanın geleceği konusunda iyimser. Endonezya, Meksika, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerdeki katılımcılar ile Çin ve Suudi Arabistan’daki katılımcılar en iyimser olanlarken, Avrupa’daki katılımcılar ile Japonya ve Güney Kore’deki katılımcılar daha az iyimser olma eğiliminde.