Yeşil Ekonomi Koalisyonu (Green Economy Coalition) tarafından araştırma şirketi Savanta verileri ile yayımlanan “Yeşil Ekonomiye Yönelik Küresel Tutumlar: 2024” başlıklı yeni bir anket, türetim ekonomisinin öneminin altını çizdi. Dünya genelinde insanların %71’i, ekonomik büyümenin yavaşlaması pahasına daha güçlü çevre koruma tedbirlerini tercih ediyor. Üstelik genel kanının aksine çevreci eylemlere yönelik talep yoksul ülkelerde zengin ülkelere kıyasla çok daha güçlü.
Anket, Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Nijerya, Peru, Güney Afrika ve Türkiye dahil olmak üzere 10 ülkede 10.000’den fazla kişiyle gerçekleştirildi ve tüm ülkelerde çevre koruma konusunda güçlü bir kamuoyu desteği olduğu ortaya çıktı.
Anket, iddialı iklim politikalarına verilen kamu desteği hakkında bilinen anlatılara meydan okuyan bulgular ortaya koydu: Çevre koruma talebi, gelişmiş Batı ülkelerine kıyasla yükselen ekonomilerde çok daha güçlü. Türkiye (%91), Nijerya (%89) ve Güney Afrika (%88), en yüksek kamuoyu desteğine sahip ülkeler olarak öne çıkıyor. Orta yaş grubu (45-64 yaş), sürdürülebilirlik için yaşam tarzlarını değiştirmeye en istekli grup olarak öne çıkıyor (%62).
Ankete katılanların büyük bir çoğunluğu (%77), mevcut çevre politikalarının gelecek nesiller üzerindeki etkilerinden “çok” veya “son derece” endişe duyduklarını belirtiyor. Bu endişe, gelişmiş ülkelere kıyasla daha az gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek. Örneğin, Nijerya’da bu oran %88 iken Avustralya’da %50 seviyesinde.
Hükümet desteğinin eksikliği, ankete katılanların çevre için daha iyi tercihler yapmasını engelleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor. Bu durum sanayi kirliliği, atık yönetimi ve temiz enerji yatırımları konularında daha sıkı düzenlemelere duyulan ihtiyacı gösteriyor.
Hükümet desteğinin eksikliği, Nijerya (%66) ve Peru (%61) gibi yükselen ekonomilerde, Avustralya (%34) gibi gelişmiş ülkelere kıyasla çok daha belirgin bir şekilde hissediliyor.
Anket ayrıca, çevre eylemleri için daha yüksek maliyetleri kabul etme konusunda az gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının, daha gelişmiş ülkelere kıyasla daha istekli olduğunu ortaya koydu. Örneğin, ankete katılan en zengin ekonomi olan Avustralya, çevreci talepler ve ekonomik fedakarlık ölçütlerinde en düşük performansı sergiledi.
Ekim ve Kasım 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen anket, çevresel liderlikte dinamik bir değişimi ortaya koyuyor. Sonuçlar, çevresel katılımı şekillendiren nesiller arası dinamiklere de ışık tutuyor.
Daha genç nesiller, yeşil iş arayışında en aktif olan, yenilenebilir enerji yatırımlarını en çok destekleyen ve çevre koruma için daha yüksek vergilere en fazla destek veren grup olarak dikkat çekiyor. Öte yandan, 65 yaş üstü bireyler kirliliği azaltma, uygun fiyatlı temiz enerji sağlama ve nesiller arası dengesizlikleri ele alma konusunda en destekleyici grup.
Gelecek için umut söz konusu olduğunda ise nesil eğilimi tersine dönüyor. 25-34 yaş arasındaki genç yetişkinlerin %51’i, sürdürülebilir bir gelecek için yeterince çaba gösterildiğine inanırken, 55-64 yaş arasındaki bireylerin %37’si buna aktif olarak karşı çıkıyor.
Ebeveyn olmak da çevresel inançlar üzerinde belirgin bir etkiye sahip. Ebeveynlerin %80’i gelecek nesiller konusunda endişe duyarken, bu oran ebeveyn olmayanlarda %72. Ancak, ebeveynler aynı zamanda ebeveyn olmayanlara kıyasla (%49’a %43), sürdürülebilir bir gelecek için yeterince şey yapıldığına inanma konusunda daha olumlular.
Çevre eylemleri için güçlü kamu desteğine rağmen siyasi liderlerin sürdürülebilir bir gelecek sağlama yeteneğine olan güvende dikkat çekici bir bölünme var. Çin %83 gibi dikkat çekici bir güven seviyesine sahipken, Peru (%23), Avustralya (%27) ve Güney Afrika (%28) gibi ülkelerde bu oranlar daha düşük. Bu durum, daha güçlü çevresel liderliğe ve proaktif hükümet politikalarına duyulan ihtiyacın altını çiziyor.
Yeşil Ekonomi Koalisyonu Uzmanı Jean McLean, “Anketin sonuçları, çevre korumanın yalnızca gelişmiş ülkelerin karşılayabileceği bir lüks olduğu fikrine meydan okuyor” diyerek bunun yerine yükselen ekonomilerdeki insanların sürdürülebilirliğin, kalkınma ve uzun vadeli ekonomik refah için kritik olduğunu kabul eden farklı bir yaklaşım talep ettiklerini söyledi.
Yeşil Ekonomi Koalisyonu’nun çalışmadaki ortağı Türetim Ekonomisi Derneği Başkanı Dr. Uygar Özesmi ise “Sonuçlar mevcut ekonomik paradigmanın halkın gözünde iflas ettiğinin göstergesi. Bir alternatifsizlik hissi içindeler, ancak alternatifler var ve güçlü. Türetim ekonomisi ile büyüme olmadan, doğayı koruyarak daha büyük bir refah mümkün” dedi.
Anket, 2025 ve 2026 yıllarında tekrarlanacak. Bu sayede, vatandaşların küresel ve ulusal gelişmelere tepkileriyle birlikte tutumlarındaki olası değişiklikler izlenebilecek.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü arazi tuzlanmasındaki artış eğilimi nedeniyle küresel gıda üretiminin giderek…
Afşin-Elbistan A Termik Santralı’nın emisyon verileri, yönetmelik sınırlarının 1 buçuk kattan 8 kata kadar aşıldığını…
Google, yapay zeka veri merkezlerini desteklemek için 20 milyar dolarlık yenilenebilir enerji ve altyapı yatırımı…
Küresel danışmanlık şirketi Bain & Company'nin Partneri Armando Guastella, Türkiye’nin yenilenebilir enerji dönüşümünün ekonomik büyümeye…
İklim değişikliğinin gelişmekte olan küçük ada devletlerinde sağlık ve yaşam üzerine etkisi üzerine yapılan ilk…
Dünya Bankası'nın, dünyanın en yoksul ülkelerine odaklanan kredi kolu için 100 milyar dolarlık finansman hedefine…