YAZI: Şenol Balı
Türkiye’deki sazlık alanların yaklaşık beşte biri Van Gölü kıyılarında bulunuyor. Ülke genelinde saptanan 453 kuş türünün neredeyse yarısı Van Gölü havzasında bulunan bu sazlıklarda yaşıyor. Sayısız hayvan türü için yaşama ve üreme alanı olan sazlıklar, aynı zamanda orman fakiri kent için birer oksijen kaynağı.
Sazlıklar, geçtiğimiz aylarda çıkan yangınlarla tahrip olmuştu. Yine yerleşim yerlerine yakın bazı sazlıklar; park, sosyal donatı alanı, otel veya özel villa yapılması gerekçesiyle doldurulup kurutuluyor. Sazlıkları tahrip eden bir başka etken ise kuraklık ve kirlilik. Yer yer kentin katı atıklarına ve kanalizasyon atıklarına maruz kalan sazlıklara bu sefer de kimyasal ilaç atıkları atıldı.
İpekyolu İlçesi’ndeki Van Kalesi eteklerinde bulunan Van Gölü sahilindeki sazlık alanların farklı noktalarına kullanılmamış veya az kullanılmış kimyasal madde içeren binlerce ilaç atıldı. İlaçların atıldığı alan yüzlerce canlıya ve kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Bu sazlıklar da en çok yaşayan kuşlar ise Flamingo, Kuğu, Dikkuyruk, Uzun Bacak, Kılıçgaga, Balıkçıl, Halkalı Cılıbıt.
Aynı zamanda sulak alan bu sazlıklarda kuşlar dışında da birçok hayvan türü yaşıyor. İlaçların tıbbi atık tesisleri olmasına rağmen sazlıklara atılmasına çevre sakinleri oldukça tepkili. Yaşananlara tepki gösterenlerden biri de Van Çevre Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Dinçer.
İklim Haber’e konuşan Dinçer, “Kalenin arka tarafındaki sazlıklara ilaç atıldığını duyduk ve yerinde görmeye gittik. Gittiğimizde yüksek miktarda kullanılmamış veya az kullanılmış ilaçların kutuları ile beraber sazlıkların içine atıldığını gördük. Kimin attığını bilmiyoruz. Yetkililerin duyarlı olmasını istiyoruz. Çünkü orası hem insanlar için hem de sayısız hayvan türü için oldukça önemli bir yer. Bizler için birer nefes kaynağı. Sazlıklarda yaşayan kuşlar, ördekler ve börtü böcekler için de birer yaşam alanı. Bu alanın tahrip edilmesine göz yumulmamalı. Yüzlerce kuş türü bu yumurtlama döneminde şu an o sazlıklar da yaşıyor” ifadelerine yer verdi.
İklim krizinin artan etkilerinden söz eden Dinçer, sazlıkların uzun yıllardır kuraklık ve kirlilikten ötürü alan kaybı yaşadığını söyledi ve kalan yerler için de yurttaşların hassas olması, yetkililerin de duyarlı olması çağrısında bulundu.
İklim STK’ları, Türkiye’nin COP29’da kömürden çıkış tarihi vermediği gibi nükleer enerji kapasitesini artırmayı hedefleyerek enerjide…
Suudi Arabistan ve diğer fosil yakıt üreticisi devletler, başta fosil yakıtlardan uzaklaşma kararı olmak üzere,…
Gelişmekte olan dünyanın düşük karbonlu ekonomiye geçişine yardımcı olacak anlaşmaya sert tepki veren iklim STK’ları,…
Ülkeler, COP29’da, küresel karbon piyasasına ilişkin kurallar konusunda bir anlaşmaya vardı. Taraflar, küresel ısınmayla mücadeleye…
Bakü'deki COP29 zirvesine katılan ülkeler, yoksul ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için…
COP29’un şu an karşı karşıya olduğu en önemli unsurlardan biri yeterli çoğunluğu sağlayıp sağlayamayacağı. Carbon…