Uydular sayesinde doğalgaz endüstrisine ait yeni ve büyük metan sızıntıları ortaya çıktı.
Yazı: Shadia Nasralla
Çeviri: Sultan Gülsün
Geçtiğimiz sonbaharda Avrupa Uzay Ajansı uyduları, Sibirya’dan Avrupa’ya doğalgaz taşıyan Yamal boru hattında metan gazı sızıntısı tespit etti.
Kayrros enerji danışmanlığı, saatte 93 ton metan sızıntısının yayıldığını tahmin ediyordu, bu da sızıntıdan kaynaklanan günlük emisyonların ABD’de bir yılda 15.000 otomobilin saldığı karbondioksit miktarına eşit olduğu anlamına geliyor. Rapor edilmemiş bulguya göre; şirketler, akademisyenler ve bazı enerji üreticileri, güçlü ısı tutucu gazın atmosferde hızla birikmesinden dolayı en büyük metan sızıntılarını bulmak üzere uzay çağı teknolojisi kullanmalı. Uydu verilerini analiz eden Kayrros, yakındaki başka bir sızıntının saatte 17 ton hızla ilerlediğini ve Yamal operatörünün Gazprom’u (GAZP.MM) bulgular konusunda bilgilendirdiğini açıkladı. Gazprom, Kayrros tarafından tespit edilen sızıntılar hakkında yapılan açıklamaya yanıt vermedi.
Şimdiye dek, endüstrilerden kaynaklanan seragazı emisyon tahminleri, çoğunlukla insanlar ve işletmeler tarafından tüketilen enerji miktarına bağlı olarak egzoz borularından ve baca filtrelerinden yapılan hesaplamalara dayandı ama uydu teknolojisi geliştikçe, araştırmacıların test verilerine göre ilk sonuçlar sızıntı yapan petrol ve gaz endüstrisi altyapısının düşünüldüğünden daha da önce çok fazla miktarda metandan sorumlu olduğunu gösteriyor. İklim aktivistleri karbondioksit emisyonlarına neden olanların farkında. Böyle bir bulgu üzerine metan sızıntılarını bulmak ve önlemek için enerji şirketleri üzerinde baskı yaratılacağı tahmin ediliyor. Hükümetlerin iklim değişikliği ile mücadele etmeye çalıştığı zamanlarda “temiz” fosil yakıt olarak görülen doğalgaz için uydudan tespit edilen yeni metan sızıntıları daha sıkı düzenleyici önlemlerin alınmasını sağlayabilir. Bilim insanları genellikle tüketime dayalı emisyon hesaplamasının karbondioksit için uygun olduğunu kabul etseler de, beklenmedik sızıntılara eğilimli olan metan için daha az güvenilir olduğunu düşünüyorlar. Bilim insanları metanın atmosferdeki ilk 20 yılına göre 80 kat daha güçlü olduğunu ve metan kaynaklarının tanımlanmasının, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için gereken emisyon kesintilerinin yapılmasında çok önemli bir yeri olduğunu söylüyorlar. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından hazırlanan raporların yazarlarından Londra Imperial College iklim bilimcisi Joeri Rogelj, “Bu, fosil yakıt sızıntısının önlenmesinin, aslında tahmin edilenden daha önce büyük bir etkiye sahip olabileceğini gösteriyor” dedi.
Nature dergisinde Şubat ayında yapılan bir araştırma, doğal nedenlerden kaynaklanan gaz emisyonlarının önemli ölçüde fazla tahmin edildiğini öne sürdü ve petrol ve gaz endüstrisinin düşünülenden daha fazla metan ürettiğini belirtti. BP (BP.L) ve Royal Dutch Shell (RDSa.L) gibi bazı büyük petrol ve gaz şirketleri, uydu şirketlerine yatırım yaparak veya izleme anlaşmalarını imzalayarak sorunu çözüyorlar, böylece sızıntılarını bulup emisyonların üzerini kapatabiliyorlar.
ABD savunuculuk grubu Çevre Savunma Fonu (EDF) ve Harvard dahil üniversiteler metan sızıntılarını göstermek için hava ölçümlerini kullandığında gökyüzünden emisyonlar tespit edilmeye başlandı; ABD’nin Çevre Koruma Dairesi’ne bildirilen envanterlerin % 60’ından fazlası ABD’nin petrol ve gaz merkezinden kaynaklıydı.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) üst düzey araştırmacısı Christophe McGlade, 2018 raporunun çok önemli olduğunu söyledi: “Anlık zemin ve hava ölçümlerinden bulunan emisyon, mühendislik tabanlı yaklaşımda bulunan toplam emisyonlara göre daha yüksek olabilir; belki ABD’de emisyonlar önceki tahminlerden daha yüksek olsaydı dünyanın diğer bölgelerinde de daha yüksek olacaktı.” Bir yıl sonra, Kanada seragazı izleme şirketi GHGSat, Türkmenistan’daki Korpezhe sahasının yakınındaki boru hattı ve kompresör altyapısında bir başka büyük sızıntı buldu.
Ekim ayının raporunda GHGSat, sızıntının Ocak 2019’un sonuna kadar 12 ayda 142.000 ton metan salımını tahmin etti ve bunun en büyük rekor olduğunu söyledi. GHGSat, devletin petrol şirketi olan Türkmen Petrol’e bildirdikten sonra sızıntının Nisan 2019’da kapatıldığını söyledi. Türkmen Petrol yetkililerine o dönemde açıklama yapmaları için ulaşılamadı. Şirkete, Kasım ayında soru yönlendirildiğinde yorum yapmayı reddetti. GHGSat’ın kurucusu Stephane Germain, “Birlikte bulduğumuz emisyon yılda yaklaşık bir milyon otomobilin yoldan çekilmesi anlamına geliyor” dedi. Kayrros’un yeni keşfi, enerji endüstrisinde tespit edilmemiş metan sızıntılarının küresel ve büyük bir sorun olduğuna dair kanıtlara katkıda bulundu.
Rusya’dan Bakış
Kayrros, uydu verilerini analiz ettiğinde Rus gaz sahalarını Avrupa’ya bağlayan boru hattı boyunca kompresör istasyonları çevresinde metan konsantrasyonlarının görüntülendiğini söyledi. Yamal-Avrupa boru hattı Almanya’dan Polonya ve Beyaz Rusya’ya 2.000 km (1.250 mil) uzanmakta ve burada 2.200 km’lik SRTO-Torzhok boru hattını Sibirya gaz sahalarına ulaştırmaktadır. Gazprom (GAZP.MM), boru hattı şebekesinden taşıdığı 679 milyar metreküp gazın yaklaşık %0,29’unun 2019 yılında metan emisyonu olarak sızdığını tahmin etti. Yamal’ın yıllık kapasitesi yaklaşık 33 milyar metreküp. Gazprom, 10 Haziran’da yaptığı açıklamada emisyonları hakkında açıklamada bulundu: “Bu rakamlar iyi küresel uygulamalara karşılık geliyor.”
Kayrros, Sahra Çölü’ndeki petrol ve gaz tesislerinin sızıntılarını da keşfetti. Kayrros doğal kaynaklar direktörü Christian Lelong “İlk sonuçlar, son yıllarda kullandığımız tahminlerin muhtemelen çok düşük olduğunu ve çeşitli endüstri bölgelerinde düşündüğümüzden daha fazla metan bulunduğunu gösteriyor” dedi.
McGlade, IEA’nın uydu tespiti nedeniyle bu yıl Orta Asya ve Kuzey Afrika’daki birçok ülkenin metan tahminlerine katkıda bulunduğunu söyledi. McGlade, Rusya’yı resmi metan emisyonu tahminlerinin çok düşük olduğu bir ülke olarak diğerlerinden ayırdı. Metan yayan ülkelerin mevcut IEA tahminlerine göre, Rusya’yı ABD’nin takip ettiğini; Irak, İran ve Suudi Arabistan gibi diğer büyük petrol ve gaz üreticilerinin de listenin aşağısında yer aldığını belirtti. McGlade “Tahminlerimiz, Rusya’nın aslında küresel olarak daha yüksek yayıcılar arasında olduğunu gösteriyor. Bazı büyük gaz boru hattı güzergahları boyunca sızıntı uydularından kanıtlar var gibi görünüyor ”dedi. Kremlin, IEA tahminleri hakkında yorum taleplerine yanıt vermedi.
Daha Fazla Uydu
Uzaydan sağlanan kontrolün yoğunluğu artacak. GHGSat bu yıl iki yeni uydu fırlatmayı hedeflerken, EDF savunuculuk grubu 2022’de kendi uydusunu fırlatmayı planlıyor. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), özellikle ABD’de olmak üzere seragazı emisyonları için bir uydu izleme programı üzerinde çalışıyor.
Shell, geçtiğimiz yıl 2025 yılına kadar metan sızıntı oranını % 0.2’ye veya altına düşürmeyi umduğunu söyleyerek, küresel olarak hedefine ulaşmak için GHGSat ile bir anlaşma imzaladı. BP, 2023 yılına kadar hedeflerine sürekli ölçümlerle ulaşmayı planlıyor ve bu ay uydular kullanarak metan emisyonlarını izleyen bir analiz firması olan Satelytics’e 5 milyon dolar yatırım yaptı.
Haberin aslına buradan erişebilirsiniz.