COP26 Başkanlığı Glasgow zirvesi bünyesinde kararlığı artırmak ve güçlendirmek adına yeni bir öneri düşünüyor, ancak gelişmekte olan ekonomilerin direnişiyle karşı karşıya.
BM Emisyon Açığı raporuna göre, eğer ülkeler 2030 emisyon hedeflerini tam olarak tutturabilirse, küresel ısınma bu yüzyılda 2,7 derece civarında sınırlandırılabilir. Paris Anlaşması’nın ortaya koyduğu iddialı 1,5 derece hedefine uyum sağlamak içinse kolektif çabanın yedi kat daha yüksek olması gerekiyor.
Bu nedenle, Birleşik Krallık COP26 yönetimi, Glasgow’dan alınacak nihai sonuç olarak 2023 yılına kadar yeni Ulusal Katkı Beyanı (Nationally Determined Contributions, NDC) talep etmeye hazırlanıyor.
Bunu destekleyen BM İklim Değişikliği eski başkanı ve Paris Anlaşması’nın mimarı Christiana Figueres, bir basın brifinginde, “1.5 derece yolunda olduğumuzu garanti etmek için COP26’da hükümetlerin 2023’te geri geleceğine dair net bir anlaşma olması gerekiyor…” dedi.
Ancak, mevcut hedeflere ulaşmak için daha fazla destek isteyen gelişmekte olan ekonomilerin direnişiyle karşılaşıldı.
Pakistan İklim Bakanı Malik Amin Aslam, “Halihazırda NDC’lerde bulunanlar ile gerçekte uygulanmakta olan arasındaki büyük boşluğun, başka bir NDC güncelleme turu yerine kapatılması gerekiyor. NDC’lerin anlamsızca yaratacağı bürokratik ve sonsuz güncelleme sorunlarını konuşmak yerine iklim eylemini konuşalım” dedi.
Paris Anlaşması’na göre ülkeler, planlarını veya NDC’lerini her beş yılda bir güncellemeyi kabul etmişlerdi. Ancak savunmasız ve ilerici ülkeler, hedefi artırmak için 2025’e kadar beklemenin 1,5 derece hedefini mümkün kılmak için çok geç olacağını düşünüyor.
Bunun yerine, ülkelerin Paris hedeflerine ulaşmada kaydettikleri tüm ilerlemenin resmi olarak değerlendireceği 2023’teki küresel stok sayımından önce ve mümkün olabildiğince kısa bir sürede planlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiği savunuluyor.
Birleşik Krallık, COP26’da 1,5 derece hedefini 10 yıl içinde ulaşılabilir kılmayı amaçlıyor. 1,5 dereceye ulaşmak için gereken yol kat edilemeyecek olsa da Glasgow’da ev sahibi daha güçlü bir plan ortaya atma niyetinde.
Bu sorun, Temmuz ayında yapılan bir bakanlar toplantısından bu yana büyümeye devam ediyor. Glasgow zirvesi öncesinde tüm katılımcı taraflara gönderilen bir mektupta Sharma, ülkelerin “2023’e kadar 2030 NDC’lerini gerektiği şekilde güçlendirmek için bir yol haritası üzerinde anlaşmaları gerektiğini” söyledi.
İklim etkilerinin ön saflarında yer alan 48 ülkeyi temsil eden İklime Duyarlılık Forumu ise 2025’e kadar NDC’lerin yıllık olarak güncellenmesi önerisiyle konuyu bir adım öteye taşıdı.
E3G düşünce kuruluşunda tecrübeli bir politika danışmanı olan Jennifer Tollmann, “2025’ten önce NDC’leri iyileştirmek, bu 10 yılda emisyonları yarıya indirebilmek için gerçek bir gereklilik. Doğru ekonomi ve yatırım kararlarını vermek için en az yedi yıla ihtiyacımız var” dedi.
Birleşik Krallık’ın ülkelerden önümüzdeki iki yıl içinde karbon azaltma çabalarını yeniden hızlandırmalarını istemesi, gelişmekte olan dünyaya uyum ve mali destek konusunda da harekete geçme gerekliliği anlamına geliyor. Bu, iklim için ayrılan finansmanın adaptasyon ve karbon azaltımı arasında paylaştırılması anlamına da gelebilir.
COP26’da zirveye katılan liderlerle paylaşılan ve Climate Home’a sunulan bir politika notuna göre Birleşik Krallık, hükümet başkanlarını göreve çağırarak müzakerecilere bu 10 yılda eylemi hızlandıracak bir yol üzerinde anlaşmaları için yön vermelerini istedi.
Ancak Endonezya Dış Politika Topluluğu’nda araştırmacı olan Esther Tamara’ya göre, gelişmekte olan ülkelerdeki finansman eksikliği, daha fazla iklim taahhüdünü kabul etmelerinin önünde büyük bir engel olacak.
Geçtiğimiz hafta gelişmiş ülkeler, 2023’ten önce 2020 ile 2025 arasında yılda 100 milyar doları harekete geçirme taahhüdünü yerine getirmeyeceklerini açıkladılar. Bu, gelişmekte olan ülkelerin hedeflerini yükseltmeleri için pek de teşvik edici olmadı.
Tamara, Climate Home’a verdiği demeçte, “Endonezya hükümetinin yeni bir NDC turuna bu kadar kısa sürede olumlu yanıt vereceğini sanmıyorum. Şu anda bile Endonezya’nın iklim taahhütlerini ve emisyon azaltma hedefini sürdürmede zorlandığını görebiliyoruz” dedi.
Delhi merkezli Politika Araştırmaları Merkezi profesörü Navroz Dubash da “Hindistan hükümetinin ‘masada parayı görene kadar’ daha iddialı bir şeyi kabul edecek gibi durmadığını” belirtti.
Pakistan ve Endonezya gibi, Hindistan da gelişmiş ülkelerin emisyonların daha etkin azaltımı konusundaki tarihsel sorumluluğunu vurgulayan ve aynı fikirde olan gelişmekte olan ülkeler grubunda.