Ukrayna, en son iklim planına göre ekonomisini büyütürken, yoksulluğu azaltmayı ve emisyonlarını düşürmeyi planlıyor.
Avrupa’nın en yoksul ülkelerinden biri olan ülke, seragazı emisyonlarını 2019’daki 1990 seviyelerine göre %62 azaltım hedefinden; 2030’da 1990 seviyelerinin %65 altına düşürmeyi hedefliyor.
Çevre ve doğal kaynaklar bakanı Roman Abramovsky, hedefin ancak “GSYH’ye dayalı devasa karbonsuzlaştırma” ile mümkün olduğunu söyledi. Hükümetin son ulusal ekonomik büyüme stratejisi, yılda %7’ye varan yıllık ekonomik büyüme ve endüstriyel gelişme öngörüyor.
Ülkesini çeşitli BM iklim müzakerelerinde temsil eden hükümet danışmanı Oleksei Riabchyn’e göre, bu “Ukrayna’dan gelen ilk gerçek eylem hedefi.”
Birçok eski Sovyet ülkesinde olduğu gibi, 1990’daki bir temel, Ukrayna’nın emisyon azaltımlarının etkileyici görünmesini sağlıyor. Ancak bunlar büyük ölçüde iklim politikalarından ziyade Sovyetler Birliği’nin dağılmasını izleyen ekonomik çöküşün bir sonucu.
Ukrayna’nın 2016’da Paris Anlaşması’na sunduğu Ulusal Katkı Beyanı (NDC) kapsamında, 1990 seviyelerinin sadece %40 altında bir 2030 hedefi vardı. Bu, bugünden itibaren emisyonlarda büyük bir artışa izin verebilirdi ve Climate Action Tracher tarafından, Paris Anlaşması’nın “2 derecenin çok altında” hedefiyle değil, 4 dereceden fazla küresel ısınmayla uyumlu olduğu için “kritik olarak yetersiz” olarak değerlendirildi.
Climate Action Tracker, “Isınmayı 2 derecenin altında sınırlamaya yönelik tüm yaklaşımlar kapsamında, Ukrayna’nın emisyonlarının istikrarlı bir şekilde azalması gerekiyor” dedi.
Eleştirileri kabul eden Abramovsky, “Mevcut NDC’nin 2 derece senaryosuna çok daha yakın olacağından neredeyse eminiz” dedi.
Kiev merkezli Eco Action’dan kampanya yürütücüsü Anna Ackermann’a göre hedef “Bir öncekinden çok daha iyi, ama elbette aşırı iddialı da değil.” Ackermann, “Dünyayı 1.5 derece ısınmada tutmak için, emisyonların küresel olarak 2030 itibarıyla yarıya indirilmesi ve her ülkenin katkıda bulunması gerekiyor. Dolayısıyla Ukrayna’nın vaat ettiği %2’lik indirim bu küresel ihtiyaca karşılık gelmiyor” dedi.
Abramovsky, emisyon yoğunluğu bazında hedefin diğer gelişmiş ülkelere kıyasla “oldukça iddialı” olduğunu söyledi.
2018 ve 2030 arasında Japonya, emisyonlarını %39, AB %41, İngiltere %46 ve ABD %47 azaltmayı planlıyor. Ancak ekonomik büyüme tahminleri Ukrayna’nınkinden çok daha düşük.
Abramovsky, “Diğer bir taraftan ise, Rus saldırganlığını da hatırlayarak tüm bunları başarmamız gerekiyor. Bölgemizi korumak için ne yazık ki çok fazla devlet kaynağı harcamak zorundayız ve barışçıl koşullarda bu kaynaklar enerji verimliliği ve Ukrayna’daki diğer sosyal sorunlar için kullanılabilir” dedi.
Doğu Ukrayna’nın bazı kısımlarının Rusya tarafından işgali, ülkenin toplam emisyon seviyelerini belirlemeyi zorlaştırıyor ve Kiev’in kontrol etmediği bölgelerde iklim politikalarını uygulamasını imkansız hale getiriyor.
Abramovsky, “Bölgeler geri geldiğinde, o bölgeler için eylem planlarını ve seragazı emisyonlarını gözden geçirmeli ve yeniden değerlendirmeliyiz. Tabii ki nasıl bir durumda geri dönecekleri ve yeniden imar ve canlandırma açısından ne yapılması gerektiği sorusu var. Bu bölgelerin geliştirilmesi için yeni teknolojiler dışında başka bir yol görmüyoruz” dedi.
Ukrayna’nın emisyon azaltım hedefi, 102 milyar euro finansmana erişim şartına bağlı. Bu parayı bulmak için AB, ABD, Dünya Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile görüşmeler gerçekleştirilecek. BM tarafından gelişmiş bir ülke olarak sınıflandırıldığı için ise, Yeşil İklim Fonu’ndan fon almaya uygun değil.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…