;
COP27 Politika

Türkiye’ye Çağrı: 2030’a Kadar Emisyonlarını Yüzde 35 Azaltmalı

emisyon

Mısır’da başlayan 27. Taraflar Konferansı (COP27) öncesinde iklim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları, Türkiye’nin 2030’a kadar en az %35 mutlak emisyon azaltımı yapması gerektiğini açıkladı.

Sivil toplum kuruluşları, dün başlayan ve 18 Kasım’a kadar devam edecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) 27. Taraflar Konferansı’nın (COP27) en önemli gündem maddelerinden birinin ülkelerin emisyon azaltım hedeflerini güncellemesi olduğunu hatırlattı. Paris Anlaşması’na resmen taraf olan Türkiye’nin de seragazı emisyonu azaltım hedefini güncellemesinin beklendiğini vurguladı.

Yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 2053 net sıfır hedefine ulaşabilmesi için 2030’da (2020 seviyesine oranla) en az %35 mutlak emisyon azaltımı hedeflemesi gerekiyor. Bu, Türkiye’nin emisyonlarını 2020 yılındaki 523,9 MtCO2e (milyon ton karbondioksit eşdeğeri) seviyesinden 340 MtCO2e’ye indirmesi anlamına geliyor.

WWF-Türkiye İklim ve Enerji Koordinatörü Tanyeli Sabuncu Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan raporlar mevcut ülke hedeflerinin Paris Anlaşması’nda hedeflenen 1,5 derece eşiğiyle uyumlu olmadığını gösteriyor. Halbuki 1,5 derece eşiğini geçmemek için küresel ölçekte emisyonların 2050 yılında net sıfıra ulaşması, 2030 yılında ise (2019 seviyesine oranla) %43 oranında azaltılması gerekiyor. Türkiye dahil çok sayıda ülkenin net sıfır emisyon hedefi bulunuyor. Ancak bu hedefe ulaşmak için izlenecek patikalar hedefle tutarlı değil” dedi.

Türkiye’nin 2030’da yüzde 35 mutlak emisyon azaltımı hedefine ulaşabilmesinin gerçekçi ve mümkün olduğunu belirten sivil toplum kuruluşları, bunun için önerilerini sıraladılar:

  • 2030 yılı itibarıyla kömürden elektrik üretimine son verilmesi,
  • Elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının %75’e çıkarılması,
  • Elektrikli araçların payının binek araçlarda en az %20’ye, yolcu ve yük taşıma araçlarında en az yüzde 10’a çıkarılması,
  • Demiryolu yatırımlarının artırılarak binek araçlarda %5, karayolu toplu ulaşım ve yük taşımada yüzde 10 raylı sisteme geçiş sağlanması,
  • Sanayide, hizmet sektöründe ve tarım uygulamalarında enerji verimliliği, elektrifikasyon ve doğrudan yenilenebilir enerji kullanımının artırılması,
  • Binalarda ise kömür ve sıvı fosil yakıt kullanımının sonlandırılması, büyük ölçüde elektrikle ısınmaya geçilmesi. 

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFIA) Direktörü Bengisu Özenç ise Türkiye’nin COP27’de açıklayacağı iddialı bir emisyon azaltım hedefinin faydalarına değindi: “Türkiye’nin bu yıl vereceği güçlü iklim hedefi her şeyden önce Türkiye’nin 2053 net-sıfır hedefi konusundaki iddiasını korumasını ve küresel iklim diplomasisi içerisinde kendine daha güçlü bir yer edinmesini sağlayacaktır. Ayrıca, iddialı iklim hedefleriyle birlikte hızlanacak enerji dönüşümü yoluyla Türkiye’nin dış ticaret açığında önemli bir yeri olan enerji kaynakları ithalatının azaltılması, enerji maliyetlerinin düşürülmesi ve böylelikle enflasyonla mücadelede de mesafe kat edilmesi mümkün. Enerji kriziyle mücadele eden merkez ekonomilerin bu yönde adım attığını, enerji dönüşümünü enflasyonla mücadelenin de merkezine aldığını görüyoruz. Türkiye bu alandaki fırsatları yakalamakta geç kalmamalı.”