Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 2053 net sıfır hedefi doğrultusunda alüminyum sektöründe %75, çelik sektöründe %99, çimento sektöründe %93 oranında emisyon azaltımı, gübre sektöründe ise net sıfır emisyonun hedeflendiğini açıkladı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin sektörel düşük karbonlu yol haritası kapsamında hazırlanan çalışmaların; işletmelerin karbon ayakizlerini azaltacağını ve yeşil dönüşümlerinde önemli bir kilometre taşı olacağını belirterek, “2053 emisyon hedeflerimiz doğrultusunda; alüminyum sektöründe %75, çelik sektöründe %99, çimento sektöründe %93 oranında emisyon azaltımı, gübre sektöründe ise net sıfır emisyon hedefliyoruz. 2053 net sıfır emisyon hedeflerimize, sanayicilerimizle, girişimcilerimizle, ihracatçılarımızla ve akademisyenlerimizle birlikte ulaşacağız” dedi.
Bakan Kacır, Türkiye Sektörel Düşük Karbonlu Yol Haritaları Tanıtım Programı’na katıldı. İklim değişikliğinin; çevresel ve sosyo-ekonomik sonuçlara yol açabilecek çok yönlü ve küresel bir sorun olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Dünyada iklim değişikliği ile mücadele politikaları hız kazanırken iklim değişikliğinin sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağlantısı da kuşkusuz giderek güçleniyor. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında büyüme politikamız çerçevesinde sanayimizi sürdürülebilir ve çevreci üretim yöntemlerine yönlendirmeyi bu anlayışla bir tercihten öte zorunluluk adlediyoruz.
Sanayicilerimiz ve yatırımcılarımız için destek mekanizmalarının bu anlayışla oluşturuyoruz. Organize sanayi bölgelerimizin (OSB), Yeşil OSB’lere dönüşümünü hızlandırmak amacıyla, Dünya Bankası destekli Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi’ni hayata geçirdik. Organize sanayi bölgelerimizde yeşil ve teknolojik çözümler içeren altyapı, ileri atık su arıtma tesisleri, su geri kazanımı, GES, sıfır atık, biyogaz tesisi projeler için çalışmaları başlattık.”
Yeşil dönüşüm alanında şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı ve en yüksek bütçeli program olan Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ni geçtiğimiz aylarda uygulamaya aldıklarını belirten Kacır şöyle devam etti: “Bu iki önemli proje için yaklaşık 750 milyon dolar finansman sağladık. Tüm bu adımlarımızın yanında yeşil dönüşüm alanında uluslararası gelişmeleri de yakından takip ederek, uluslararası düzenlemelerle uyumlu sanayimizin bir şekilde rekabetçiliğini güçlendirecek adımları tespit ediyoruz.
Ülkemizin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği (AB), Yeşil Mutabakatla seragazı emisyonlarını, 2030 yılına kadar en az %55 azaltma taahhüdünde bulunarak “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması”nı hayata geçirdi. Düzenleme kapsamında 2026’dan itibaren karbon emisyonu açısından ön plana çıkan demir-çelik, alüminyum, gübre, çimento, hidrojen ve elektrik üretim sektörlerinde ithalatçı firmalara sınırda karbon mekanizması adım adım uygulanacak.”
“Yatırım Planını Hayata Geçireceğiz”
Özellikle üretim zincirlerinin ilk aşamalarında lokomotif sektörlere temel girdi sağlayan ve AB ile ihracatın yaklaşık %13’üne karşılık gelen alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinin seragazı salımının azaltılması için harekete geçildiğini belirten Kacır, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının destekleri ve ilgili paydaşlarla birlikte, bu dört sektörün her biri için Düşük Karbonlu Yol Harita’larının hazırlandığını söyledi. “Yol haritalarımız kapsamında sektöre özgü öngörülen emisyon azaltımlarını tespit etmiş olduk” diyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı şu şekilde devam etti:
“2053 emisyon hedeflerimiz doğrultusunda; alüminyum sektöründe %75, çelik sektöründe %99, çimento sektöründe %93 oranında emisyon azaltımı, gübre sektöründe ise sıfır emisyon hedefliyoruz. Ayrıca bu hedeflere uygun üretim teknolojileri, yatırım ihtiyaçları ve politikalarını da değerlendirdik. Önümüzdeki dönemde yol haritalarımız kapsamındaki eylemlerin uygulanmasını hızlandırmaya yardımcı olacak bir yatırım planını hayata geçireceğiz.
Bu dört öncelikli sektörde; ülkemizin küresel değer zincirlerine entegrasyonunu daha da güçlendireceğiz. Uluslararası yatırımlardan alacağımız payı arttıracağız. Tabii sanayimizin yeşil dönüşümünü gerçekleştirirken ‘teknoloji üreten, güçlü Türkiye’ yaklaşımımız doğrultusunda ihtiyaç duyduğumuz yeşil teknolojileri yerli ve milli imkanlarla geliştirecek ve ihraç edecek altyapıyı da birlikte inşa edeceğiz.”