;
Ekonomi Politika

“Türkiye’nin Karbonsuzlaşması Gerekiyor”

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği, “Climate Change & Turkey After COP24” (İklim Değişikliği & COP24’ten Sonra Türkiye) adıyla yeni bir dosya hazırladı. Dosyada Türkiye’nin güncel iklim politikası ele alınıyor.

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği “Renewable Energy Turkey Goes Solar” adlı dosyadan sonra şimdide “Climate Change & Turkey After COP24” (İklim Değişikliği & COP24’ten Sonra Türkiye) adını verdiği yeni bir dosya hazırladı. Yeni dosyada, geçtiğimiz Aralık ayında Polonya’nın Katowice kentinde gerçekleşen 24. Birleşmiş Milletler Taraflar Toplantısı’nın (COP24) Türkiye adına nasıl geçtiği ve Türkiye’nin güncel iklim politikası tartışılıyor.

Hazırlanan dosyada Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı 22 Nisan 2016 yılında imzalamasına ve anlaşmayı imzalayan 175 ülkeden biri olmasına rağmen, anlaşmayı meclisinden geçirmeyen 13 ülke arasında bulunduğu belirtiliyor.

Türkiye Paris Anlaşması’nı neden imzalamıyor, 2020 yılına kadar Paris Anlaşması’nı imzalamazsa ne olacak ve felaket senaryosundan kaçınmak için neler yapılması gerekiyor gibi sorulara Marmara Üniversitesi’nden Prof. Semra Cerit, enerji analisti Özgür Gürbüz, İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin ve Boğaziçi Üniversitesi Fizik Departmanı’ndan İklim Uzmanı Prof. Levent Kurnaz yanıt veriyor.

Prof. Semra Cerit, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmadan önce Çin, Hindistan, Brezilya veya Meksika gibi iklim finansmanına erişebilen ülkeler kategorisine girmeye çalıştığını belirterek, “Türkiye, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) veya Avrupa Yatırım Kalkınma Bankası gibi finans kuruluşlarından da destek alıyor. Onlar ise ancak Paris Anlaşması’na taraf olan ülkelere destek olmak, onların projelerinin mali yapısını güçlendirmek gibi tercihlerde bulunabilirler. Türkiye açısından bunlar anlaşmanın dışında kalmanın ekonomik maliyetleri olacaktır” diyor.

Enerji analisti Özgür Gürbüz ise Türkiye’nin Katowice’ye çok temel bir hedefle gittiğini ve bu hedefin EK1 ülkelerinden çıkmak olduğunu söylüyor. Türkiye’nin talebinin ise görüşmenin en başında müzakere gündeminin dışına itilerek kabul edilmediğini anlatıyor.

İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin de   dünya toplam emisyonlarının %1’ini Türkiye’nin ürettiğini ve bunun az bir rakam olmadığını ifade ederek “Avrupa’daki pek çok ülke %1-2 bandında emisyon üretiyor. 2050’lere kadar Türkiye’nin de dünyadaki diğer ülkelerle birlikte karbonsuzlaşması gerekiyor” diyor.

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Departmanı’ndan İklim Uzmanı Prof. Levent Kurnaz ise önümüzdeki yıllarda büyük ihtimalle yeni bir kavimler göçü olabileceğini söylüyor: “Dünya geneli ısındıkça, özellikle Afrika ısındıkça Afrika’daki milletler kendilerine yaşayacak yer arayacaklar çünkü kendi ülkeleri yaşanmaz hale gelecek. Bundan dolayı da çok büyük ihtimalle yeni bir kavimler göçü olacak”.

Videonun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.