Türkiye’nin de dahil olduğu dokuz ülkedeki fosil yakıt kapasite fazlasının emekliye ayrılması, tüketicilerin yararına her yıl yaklaşık 1,9 milyar euro tasarruf sağlayacak.
Bugün yayımlanan yeni bir rapor, 9 Avrupa ülkesinin elektrik arzından ödün vermeden 48,8 gigawatt’a (GW) yakın fosil yakıt kapasitesinin nasıl işletmeden çıkarılabileceğini ortaya koyuyor.
CREA ve Transition Zero, bölgenin en yüksek kömür tüketimi ve üretiminden sorumlu 9 Avrupa ülkesinde; Almanya, Bulgaristan, Çekya, Hollanda, İspanya, İtalya, Polonya, Romanya ve Türkiye’de fosil yakıt kapasitesindeki arz fazlası miktarını hesapladı. İki kurum tarafından hazırlanan kapasite fazlası rapor serisinin ilki olan bu yeni raporda, hesaplanan 48,8 GW, 2019 yılında AB’nin toplam kurulu fosil yakıt kapasitesinin %17’sine ve Almanya’nın bugünkü faaliyette olan toplam kömür filosundan daha fazlasına denk geliyor.
Derhal emekli edilmeleri, ihtiyaç duyulmayan ve yeterince kullanılmayan tesislerde sabit işletme ve bakım maliyetlerini karşılamak zorunda kalmamanın bir sonucu olarak, her yıl 1,9 milyar euro tasarruf anlamına geliyor. Rapor ayrıca, fazla fosil yakıt kapasitesinin %77’sinin kömürden geldiğini tespit ediyor.
IPCC AR6 ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporlarından elde edilen bulgular, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona giden küresel bir yolda, 2021 itibariyle hiç yeni kömür yatırımının gerekmediğini ve 2030 yılına kadar gelişmiş ülkelerde karbonu tutulamayan kömürlü termik santralların kullanımına son verilmesini gerektiğini gösteriyor.
Fosil yakıtlı enerji santrallarının hızlı bir şekilde kullanımdan kaldırılması ve yenilenebilir enerji ve şebeke esnekliğine yapılacak yatırımlar, son zamanlarda Avrupa’daki yangınlar ve sel felaketleri gibi yıkıcı iklim olaylarının önlenmesine katkıda bulunabilir. Avrupa enerji piyasalarındaki bugünkü rekor yüksek elektrik fiyatları, karbon kısıtlamalı bir dünyada fosil yakıtların artık güvenilir ve uygun fiyatlı olmadığını da gösteriyor.
Fosil yakıt kapasite fazlasının emekliye ayrılması, tüketicilerin yararına her yıl yaklaşık 1,9 milyar euro tasarruf sağlayacak. Ayrıca, bu tasarrufların %88’i eski, kirletici kömürle çalışan termik santralların kullanımdan kaldırılmasından elde ediliyor. 7,1 GW’lık kömür santralı 2019 ve 2021 yılları arasında kullanımdan kaldırıldı ve 41 GW’lık kapasite fazlasının daha devre dışı bırakılması, yıllık 1,6 milyar euro tasarruf sağlayacaktır. Planlanmış emekliliklerin hızlandırılması, tüketiciler için azaltılmış enerji maliyetlerini ve düşük maliyetli sıfır karbon üretimine yapılan yatırımları destekleyebilecek finansman ve kaynakları serbest bırakacak. Bu aynı zamanda adil bir enerji dönüşümü sağlamak için kullanılmalı.
Türkiye Yılda 155 Milyon Euro Tasarruf Edebilir
Rapor, Türkiye ile ilgili olarak, kömürlü termik santralların sabit işletme ve bakım giderlerinin AB ortalamasının üstünde olduğuna dikkat çekiyor; bunun nedeni olarak da ortalama 46.190 EUR/MW’lık yüksek bakım maliyetlerine sahip eski ve büyük bir linyit santralları filosuna sahip olması gösteriliyor.
Çalışmada Türkiye’deki fosil yakıt kapasitesindeki arz fazlasının yıllık yaklaşık 162 milyon euro tutarında maliyete sebep olduğu ortaya konuluyor. Raporun yazarları, Türkiye’deki mevcut kömürlü termik santralların yaklaşık %18’inin elektrik üretiminde pik talebi karşılamak için gerekli olmadığını ve bu santralların emekliye ayrılması halinde yıllık yaklaşık 155 milyon euroluk tasarruf sağlanabileceğini belirtiyor.
Raporun yazarlarından CREA’dan Isabella Suarez, “Kapasite fazlası, ülkelerin kömürden çıkış çağrısına yanıt vermek için iyi bir konumda olduğunu ve bazı ülkelerde 2030’a kadar kademeli olarak kömürden çıkışın planlanandan önce gerçekleştirebileceğini gösteriyor” dedi.
AB’nin yeni iklim paketinin bir parçası olarak Emisyon Ticareti Sistemi’nin iddialı bir şekilde yenilenmesini kabul etmek, ülkelere kapasite fazlası sorunlarını ele almaları ve maddi tasarruf sağlamaları bakımından önemli bir fırsat sunuyor.
Raporun yazarlarından TransitionZero Kıdemli Analisti Andrei Ilas, “Fosil yakıt kapasite fazlası, kamu kaynaklarını tüketiyor ve sıfır karbonlu enerji talebini kısıtlıyor. AB enerji piyasalarındaki son fiyat istikrarsızlığı, fosil yakıt ithalatına güvenmenin riskli ve pahalı olduğunu zamanlı bir şekilde hatırlatıyor. Halihazırda var olan kapasite fazlası miktarı, gelecekte oluşabilecek talebin, elektrik üretimine daha fazla kömür, petrol ve doğalgaz eklemeden karşılanabileceğini gösteriyor” dedi.