Henüz deniz üstü rüzgar enerjisi santralına sahip olmayan Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli 70 GW olarak hesaplandı.
Türkiye, Azerbaycan, Avustralya ve Sri Lanka en yüksek deniz üstü rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip ülkeler olarak dikkati çekiyor.
Anadolu Ajansı’ndan Gülşen Çağatay’ın GWEC Küresel Rüzgar Raporu 2022’den yaptığı derlemeye göre, deniz üstü rüzgar enerjisinin ölçeklendirilebilir, rekabetçi ve etkili bir temiz enerji kaynağı olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye’nin bu yıl yayımlanmak üzere uluslararası finans kuruluşlarıyla deniz üstü rüzgar enerjisi yol haritası üzerinde çalıştığı ifade edildi.
Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) modeli kapsamında ilan edilen ancak ertelenen 1,2 GW kapasiteli deniz üstü rüzgar enerjisi yarışmalarının da sektörün gündeminde olduğu belirtildi.
Bu kapsamda Türkiye, 2030’a kadar 20 GW rüzgar kurulu gücünü elektrik sistemine dahil etmeyi planlıyor. Türkiye’nin karasal rüzgar enerjisi kurulu gücü 11 GW seviyesinde. Deniz üstü rüzgar enerjisi santralına sahip olmayan ülkenin bu alandaki potansiyeli ise 70 GW olarak hesaplanıyor.
Rapora göre, söz konusu dört ülkede de bu alanda finansman desteğine ve iyi planlanmış projelere ihtiyaç duyuluyor.
Azerbaycan’ın yaklaşık 157 GW seviyesinde deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeli bulunuyor. Ülke, 2030’a kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payını %30’a çıkarmayı hedefliyor.
Yaklaşık 5 TW deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip Avustralya’da ise altyapı çalışmaları devam etmesine rağmen, düzenleme ve finansman eksikliği bu alandaki çalışmaları yavaşlatıcı etki olarak dikkati çekiyor.
Sri Lanka’da 92 GW deniz üstü rüzgar enerjisi kapasitesi “proje geliştirme” aşamasında bulunuyor. Ancak ülkede buna rağmen deniz üstü rüzgar enerjisi hedefi ya da taslağı bulunmuyor.
“Türkiye’de Açık Deniz Rüzgar Enerjisi Potansiyeli En Yüksek Bölge Ege”
Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veli Bilgihan Yaşacan, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye’de deniz üstü rüzgar enerjisi santralı projesinin gerçekleştirilmesi için Marmara ve Ege Bölgesi’ndeki bazı limanlarda yapılan çalışmalarda ilerlemeler kaydedildiğini ifade etti.
Türkiye’de en büyük açık deniz rüzgar enerjisi potansiyelinin saniyede 9 metre hıza ulaşan Ege Bölgesi olarak hesaplandığını aktaran Yaşacan, “Karasal alanlarda inşa edilen rüzgar enerjisi santrallarıyla kıyaslandığında deniz üstü rüzgar santralları daha maliyetli ancak yüksek enerji üretimiyle bu maliyet dengeleniyor” ifadelerini kullandı.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…