İstanbul Politikalar Merkezi İklim Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, Türkiye’nin Bonn’daki iklim müzakerelerinde sonuçlanacak COP26 adaylığı ile ilgili, “Sanırım Türkiye tarafı da Paris Anlaşması’nı onaylamadığı için 2020’yi alamayacağını biliyor ve bu yüzden çok bastırmıyor” dedi.
Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler Bonn’da bugün başlayan Birleşmiş Milletler iklim müzakerelerinde toplandı. IPM (İstanbul Politikalar Merkezi) İklim Çalışmaları Koordinatörü, Kıdemli Uzman Dr. Ümit Şahin İklim Haber’e yaptığı açıklamada, müzakerelerin Paris Kural Kitabı müzakerelerinde açık kalan noktaların tartışılacağı bir toplantı olacağını ifade ederek, “Yıl sonunda Şili’de yapılacak olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 25. Taraflar Konferansı (COP25) öncesinde en önemli mesele NDC’lerin güçlendirilmesi. İddialı hedefler konusunda nasıl adımların atılacağı konuşulacak Bonn’da” dedi.
Dr. Şahin, Türkiye’nin 2020 adaylığının söz konusu olduğunu hatırlatarak Türkiye’nin bu konuda herhangi bir lobi çalışması yapıp yapmadığı konusunda, “Böyle bir şey duymadık. Türkiye tarafı da Paris Anlaşması’nı onaylamadığı için 2020’yi alamayacağını biliyor ve bu yüzden çok bastırmıyor diye tahmin ediyorum. Ancak Türkiye tarafının öncelikli olarak izleyeceği konu 2020 konusunda ne gibi bir karar verileceği olabilir. Onun dışında da Türkiye’nin artık gözlemci haline geldiği Paris görüşmelerinde çok aktif bir rol almasını beklemiyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin müzakerelerdeki öncelikli gündeminin COP26 olması gerektiğini belirten Dr. Şahin, “Türkiye’nin COP26’yı almak için yapacağı lobi çalışmaları olmalıydı. Ama böyle olsaydı basında buna yönelik bir heyecan oluşturulurdu. Böyle bir ihtimal görülmediği için olsa gerek sessiz bir şekilde gidiliyor. Gerçek bir çekişme olsaydı olimpiyatlar meselesi gibi olurdu. Basına da yansırdı. Çıkmadığına göre sanırım bu konuda bir umut yok. Bonn’a Türkiye’den kaç kişi gitti bilmiyorum. Geçen sene Polonya’da olduğu gibi yıllardır Türkiye’nin iklim değişikliği müzakerelerindeki tek gündemi, rejim içerisindeki pozisyonunu değiştirmek. Türkiye’nin yeni bir şey söylemek için elinde bir imkan yok zaten. Bonn’da ve sene sonunda Santiago’da ne yapacağı normalde çok önemli olabilirdi ancak çözülmesi pek mümkün olmayan belli bir gündeme kendini kilitlediği için aslında Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren müzakere başlıklarında herhangi bir dahli olamıyor. Bu da Türkiye’yi büyük ölçüde müzakere sürecinin dışarısında bırakıyor” dedi.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…