Türkiye Cumhuriyeti’nin En Az Gelişmiş Ülkelere sağladığı iklim ve sürdürülebilir kalkınma bağlantılı kapasite geliştirme destekleri her geçen gün artıyor ve kurumsallaşıyor. Şubat ayında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Singapur İşbirliği Ajansı işbirliğinde ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ve sahipliğinde düzenlenen Havacılık ve Uydu Meteorolojisi eğitiminin ardından Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler Arasında En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Kurulmasına Yönelik Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın ilgili meclis komisyonlarına geldi. “Güney-Güney ve Üçgen İşbirliği” kavramlarına iyi birer örnek olabilecek, küresel iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma gündemleri ile bağlantılı bu gelişmeler uluslararası müzakere platformlarında daha belirgin hale getirildiği durumda Türkiye’nin durumununu daha berraklaştırıp, elini güçlendirebilir.
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Tarafından “En Az Gelişmiş Ülkeler” kategorisinde değerlendirilen ülkelere iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri gündemleri kapsamında değerlendirilebilecek kapasite destekleri her geçen gün somutlaşıyor ve kurumsallaşıyor. Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki klasik kalkınma yardımı ilişkisinin, gelişmekte olan ancak kapasite ve donör olarak belirli bir kapasiteye ulaşan ülkelerin diğer gelişmekte olan ülkelere kalkınma yardımı yapması biçimine evrildiğini görmekteyiz. Türkiye’nin söz konusu adımları bu yeni kalkınma işbirliği modellerine iyi birer örnek sağlayabilir. Bu noktalara ilişkin Şubat 2018’de yaşanan 2 gelişme üzerinden örnekler verilebilir:
En Az Gelişmiş Ülkelere Havacılık ve Uydu Meteorolojisi Eğitimi Verildi
(Kaynak: MGM, 2018)
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Singapur Dışişleri Bakanlığına bağlı Singapur İşbirliği Programı** (SCP) işbirliğinde Ankara’da Meteoroloji Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Havacılık ve Uydu Meteorolojisi* Eğitimi” Benin, Cibuti, Etiyopya, Fas, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bissau, Kenya, Komor Adaları, Kongo, Libya, Moritanya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Senegal’den 15 temsilcinin katılımıyla tamamlandı (Şekil 1).
Şekil 1. TİKA, SCP ve MGM ev sahipliğindeki Havacılık ve Uydu Meteorolojisi eğitimine katılımcı gönderen ülkeler (Kaynak: TİKA, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
“Bulutlara ve yağışlı havaya vize uygulayamıyorsak küresel işbirliği yapma zorunluluğumuz var” İsmail Güneş, MGM Genel Müdürü
MGM’den ve Singapur’lu uzmanların verdiği eğitimde kalite yönetimi, uydu sistemlerinin kullanımı, havacılık ve meteorolojinin entegre çalışabilmesi gibi konuların yer aldığı belirtilmekte. TİKA’nın paylaştığı bilgilere göre, programın açılışında konuşan Singapur’un Ankara Büyükelçisi A. Selverajah “İklimle ilgili konularda birlikte çalışmak gerektiğini” belirtirken “Küresel iklim değişikliği bir ülkenin tek başına çözeceği bir sorun değil.” yorumunda bulundu. Meteoroloji Genel Müdürü İsmail Güneş ise “Bulutlara ve yağışlı havaya vize uygulayamıyorsak küresel iş birliği yapma zorunluluğumuz var” vurgusunu yaptı.
Düzenlenen eğitim doğrudan iklim değişikliği ilişkili olmasa da meteorolojik verilerin sistematik şekilde incelenmesi, afet riski ve erken uyarı sitemlerinin geliştirilebilmesi, meteoroloji kurumlarının ve diğer paydaşların koordineli çalışması bir ülkenin iklim verilerini oluşturma, izleme, değerlendirmesi ve iklim değişikliğine uyumu kapsamında kritik ihtiyaçlar. Dolayısı ile Türkiye’nin söz konusu ülkelere bu bağlamdaki destekleri hem küresel iklim değişikliği hem de sürdürülebilir kalkınma hedefleri gündemlerinde yer alan bazı sorumlulukların yerine getirilmesine dair örnekler teşkil etmekte. Bu gibi eğitimler Türkiye için bir ilk olmasa da bu tarz desteklerin uluslararası kamuoyu ile nasıl ve hangi kapsamda paylaşıldığının önemi artmış durumda.
Türkiye ve BM Arasında En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Kurulmasına Yönelik Anlaşma Hayata Geçiyor
19 Şubat 2018’de Türkiye Büyük Millet Meclisi ilgili komisyonlarına gelen Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşmiş Milletler Arasında En Az Gelişmiş Ülkeler İçin Teknoloji Bankası Kurulmasına Yönelik Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı Türkiye’nin iklim ve sürdürülebilir kalkınma bağlantılı kalkınma destekleri sağlamasına bir başka örnek teşkil ediyor. 2011 yılında İstanbul Eylem Programı kapsamında en az gelişmiş ülkelere destek odaklı bir teknoloji bankası kurulması prensip kararı alındığını hatırlayabiliriz. Bu karar, 2015 yılındaki Addis Ababa Kalkınma İçin Finansman ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi kapsamında vurgulanmış ve Aralık 2016’da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 71/251 sayılı önerge ile resmen kabul edilmişti. En Az Gelişmiş Ülkeler Teknoloji Bankası’nın Türkiye’de kurulması oldukça önemli. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki 17. hedef ve alt başlıkları altında (17.8 ve 17.9) vurgulanan banka ve destek ihtiyacınını Türkiye’nin maddi ve kapasite destekleri ile taçlanıyor olması uluslararası kamuoyu tarafından takdir ve destek görmekte. Bu gelişmenin aynı zamanda iklim eylemi hedefleri (13.a ve 13.b) bakımından ve iklim değişikliği teknoloji desteğine Türkiye’nin katkısı bakımından değerlendirilebileceği düşünülüyor:
“Güney-Güney ve Üçgen İşbirliği” kavramlarına iyi birer örnek olabilecek, iklim değişikliği ve sürdürülebilir kalkınma gündemleriyle bağlantılı bu gelişmeler, uluslararası müzakere platformlarında daha belirgin hale getirildiği durumda Türkiye’nin durumununu daha berraklaştırıp, elini güçlendirebilir. Güney-güney ve üçgen işbirliği modeli, gelişmiş ülke, donör tecrübesi ve kapasitesi göreceli fazla olan gelişmekte olan ülke ve gelişmekte/az gelişmiş bir ülke arasındaki kalkınma işbirliğini temsil ediyor (Şekil 2)
Şekil 2. Güney-güney ve üçgen kalkınma işbirliği modeli (Kaynak: JICA, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
“Türkiye’nin bu gibi yardımları küresel gündeme iyi örnekler teşkil ediyor. Türkiye, bugüne dek denemediği bir seçeneği değerlendirip bu yardımları sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği odaklı yeni, daha sistematik ve stratejik bir çerçeve eşliğinde uluslararası kamuoyu ile paylaşabilirse ilgili müzakerelerde yumuşak diplomasi gücünü arttırabilir.”
Yukarıdaki örnekler, iklim değişikliği ile mücadelenin yeni küresel çerçevesi olan Paris Anlaşması açısından da önemi vurgulanan ihtiyaçlara yanıt olabilecek nitelikte. Hatırlanacağı üzere Paris Anlaşması’nın 11. maddesine göre tüm taraf ülkeler gelişmekte olan ülkelere kapasite geliştirme konusunda destek sağlamalı. 16/CP.22 sayılı karara göre kapasite geliştirme, gelişmekte olan ülkelerin Paris Anlaşması’nı hayata geçirebilmeleri için elzem nitelikte. Türkiye, yukarıda bahsedilen örnekleri ve diğer bağlantılı desteklerini iklim müzakerelerinde kabul ettirmek istediği statüsü sebebi ile öne çıkarmamayı tercih etse de ilgili platformlarda bu gibi kalkınma desteklerini iklim ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında çerçeveleyip görünür hale getirmesi Türkiye’nin müzakerelerdeki durumununu daha berraklaştırıp, elini güçlendirebilir.
Özetle, Türkiye’nin bu gibi yardımları küresel gündeme iyi örnekler teşkil ediyor. Türkiye, bugüne dek denemediği bir seçeneği değerlendirip bu yardımları sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği odaklı yeni, daha sistematik ve stratejik bir çerçeve eşliğinde uluslararası kamuoyu ile paylaşabilirse ilgili müzakerelerde yumuşak diplomasi gücünü arttırabilir.
* Uydu Meteorolojisi Nedir?
Uydu Meteorolojisi, Dünya atmosferi ve okyanusların uydular aracılığı ile incelenmesi disiplini olarak özetlenebilir. Yerinde gözlemler (in situ) aksine uydu meteorolojisi atmosfer ve okyanuslarla temas olmadan uzaktan algılama gibi dolaylı ölçüm metotlarına dayanmaktadır.
** Singapur İşbirliği Programı Nedir?
2015 yılında 50. yılını kutlayan Singapur, genç bir ülke olmasına karşın hızlı bir ekonomik kalkınma deneyimine sahip. Ülke, bu deneyimini 1992 yılından bu yana uluslararası camiaya Singapur İşbirliği Programı (SCP) ile aktarmakta. Singapur devletine bağlı SCP, gelişmekte olan ülkelere Singapur tarafından sağlanan sistematik desteklerin çatısını oluşturuyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…