Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), 2053 Net Sıfır emisyon hedefi yolunda emekli edilmesi gerekecek kömürlü termik santrallar hakkında ekonomik bir inceleme yayımladı. Analize göre, özelleştirilen santralların hemen hepsi 2030’ların ikinci yarısına kalmadan özelleştirme bedellerini ödeyerek emekli edilebilir duruma geliyor.
SEFiA’nın yayımladığı çalışmada, net sıfır hedefine ulaşmak için yaşlı ve ekonomik ömrünü tamamlamış/tamamlamak üzere olan santralların devreden çıkarılmasının uygunluğu yalnızca kamu maliyesi gözünden değil, yatırımcı açısından da ekonomik olarak değerlendiriliyor. Çalışma özelleştirilen dokuz termik santraldan sekizinin, özelleştirme tarihi itibarıyla belirli varsayımlar altında, özelleştirme bedelini ne zaman ödeyip başa baş noktasına geleceğinin hesaplanmasını amaçlıyor.
Analiz kapsamında hesaplamaya dâhil edilen termik santrallar; Seyitömer, Yatağan, Çatalağzı, Soma B, Kemerköy, Yeniköy, Tunçbilek ve Orhaneli. Kangal termik santralına ait üretim verileri, Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) şeffaflık sisteminde eksik olduğu için çalışmaya dâhil edilmedi.
Çalışmada ayrıca net-sıfır hedefleri doğrultusunda emekliye ayrılan kömürlü termik santrallar hakkında dünyadan güncel örnekler de veriliyor.
Çalışmanın öne çıkan bulguları şu şekilde:
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç, kömürlü termik santralların çok uzak olmayan bir gelecekte hayatımızdan çıkacağının altını çizerek şöyle söyledi: “Türkiye’nin, 2053 net-sıfır hedefleri doğrultusunda kömürlü termik santrallardan elektrik üretimini terk etmesi gerekecek. Mevcut santral portföyünün ne şekilde ve hangi sıralamayla emekli edileceğinin planlanması gerekiyor. Bir yanda 2053 hedefleri doğrultusunda emekliye ayrılmayı bekleyen santrallar, diğer yanda ise ülkenin arz güvenliğinin zora sokulmaması gerekliliği, detaylı bir planlamanın zorunlu olduğunu gösteriyor.”
Çalışmanın yazarı İbrahim Çiftçi ise, “Bu santrallar için bir emeklilik planı yapılıp santral işletmecilerine belirlenen bir oranda yenilenebilir enerji yatırımı ruhsatı verilmesi, kamu açısından hem net sıfır hedeflerine ulaşmada hem de arz güvenliğini tesis etme hususunda bir yöntem olabilir. Bu, santral işletmecileri için de sermaye atıllaşması riskinden kaçınma ve kaybedilecek nakit akışlarını telafi etmede çözüm olacak bir model olabilir” diye devam etti.
Çalışmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…