Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından yapılan araştırmada, başta Türkiye olmak üzere ülkelerin yeşil ekonomiye yatkınlıkları ile geleceğe dair potansiyelleri inceleniyor.
“Yeşil Ekonomi ve Yeşil Karmaşıklık Analizi” başlıklı araştırmada Türkiye’nin mevcut üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi ve alternatif karmaşık ürünlerin üretimine olan uzaklığının hesaplanması amaçlanıyor.
Araştırma, SEFİA’nın geçtiğimiz yıl yayımladığı ve çevresel zararı en aza indirmeyi amaçlayan ürünler olarak tanımlanan çevresel ürünlerin dünyada ve Türkiye’deki ticaret eğilimlerini analiz eden,“Çevresel Ürünlerin Ticareti Raporu: Dünyada ve Türkiye’de Çevresel Ürünler” başlıklı raporun devamı niteliğini taşıyor.
Türkiye’nin yeşil ekonomik dönüşümde daha rekabetçi olabilmesi için otomotiv ile demir/çelik ve çimento sektörlerinde yeni bir kurguya ihtiyacı var.
Türkiye’nin yeşil ürün ihracatında öne çıkan ürünler arasında benzinli ve dizel motorlar için gerekli ürünler geliyor. Fakat genel anlamda elektrifikasyonun hızlanması, otomotiv sektöründe ise dizel ve benzinli araçların yerini elektrikli araçlara bırakması karşısında Türkiye’nin bu ürünlere yoğunlaşan ihracat stratejisine devam etmesi, ülkenin yeşil ekonomik dönüşümünü ve buna bağlı ekonomik gelişimini sekteye uğratabilecek bir unsur olarak görülüyor.
Öte yandan Türkiye’nin en fazla ihraç ettiği demir/çelik, çimento ve benzeri malzemeler kullanılarak üretilen parçalar da –bu sektörün karbon yoğun bir üretim modeli olmasına bağlı olarak– zamanla yeşil ürün kategorisindeki önemini kaybetme riskini taşıyor. Söz konusu sektörlerde, özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Depremleri sonrasında ihracatın düşerek iç talebe yönelik üretime dönülmesi durumunda bile yeni bir kapasiteye ihtiyaç olacağı öngörülüyor. Bu kapasite inşasında enerji verimliliğinin artırıldığı ve emisyon kontrolünün güçlendirildiği bir kurguya ihtiyaç duyuluyor.
SEFiA Direktörü Bengisu Özenç geleceğe yönelik potansiyeli bakımından 226 ülke arasında 26. sırada olan Türkiye’nin, yeşil ürün sofistikasyonunda ise 19. sırada yer aldığını söylerken, “Bu durum Türkiye’nin hâlihazırda ihraç ettiği ürünlerle ilişkili. Türkiye, küresel dönüşümü göz önünde bulundurarak gelecek öngörüsünde yeşil ekonomiye hizmet edecek alanlarda uzmanlaşmaya gitmek durumunda. Üretken bilgi birikiminin yüksek olduğu ürünlerde uzmanlaşması ve ihracat sepetinde bu ürünlere daha fazla pay ayırması, Türkiye’yi bu alanda daha üst sıralara taşıyacaktır” dedi.
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…