Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kurulu’nda Paris Anlaşması’nın önümüzdeki ay meclisin onayına sunulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasında Paris Anlaşması’nın önümüzdeki ay meclisin onayına sunulacağını belirtti. Türkiye Paris Anlaşması’nı onaylamayan tek G20 ülkesi konumundaydı.
Erdoğan konuşmasında iklim değişikliği, hava kirliliği, su ve gıda güvenliği, biyoçeşitliliğin kaybı gibi başlıklar altında toplayabilecek sorunların, insanlığın geleceğini belirsizliğe atacak boyuta ulaştığını ifade ederken, “Bu durum beraberinde yeni ve devasa kitlelerden oluşan göç dalgalarını da getirecektir. İşte tüm bu gelişmeler üzerine, dünya devletleri olarak, iklim değişikliğiyle mücadele için 2015 yılında bir araya gelerek, Paris İklim Anlaşması’nda mutabık kaldık. Anlaşmanın hedefi, yüzyılın ortasına kadar küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlı tutmaktır. Tabiata, havamıza, suyumuza, toprağımıza, yeryüzüne kim en çok zararı verdiyse, doğal kaynakları kim vahşice sömürdüyse, iklim değişikliğiyle mücadeleye en büyük katkıyı da onlar yapmalıdır. Paris İklim Anlaşması’na ilk imza atan ülkelerden biriyiz. Ancak, yükümlülüklerle ilgili adaletsizlikler sebebiyle henüz bu anlaşmayı yürürlüğe koymamıştık” dedi.
Son dönemde bu çerçevede kaydedilen mesafenin ardından, Paris İklim Anlaşması’nı, atılacak yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanı çerçevesinde, önümüzdeki ay meclisin onayına sunmayı planladıklarını açıklayan Erdoğan şöyle devam etti: “Glasgow’da yapılacak BM İklim Değişikliği Konferansı’ndan önce karbon nötr hedefli anlaşmanın onay aşamasını tamamlamayı düşünüyoruz. Yatırım, üretim, istihdam politikalarımızda köklü değişikliğe yol açacak bu süreci 2053 vizyonumuzun ana unsurlarından biri olarak kabul ediyoruz. Küresel hiçbir soruna, krize, çağrıya kayıtsız kalmayan Türkiye, iklim değişikliği ve çevrenin korunması hususlarında da üzerine düşenleri yapacaktır.”
Türkiye, uzun bir süredir BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin “gelişmiş ülkeler” kategorisini oluşturan Ek-1 listesinden çıkarılmasını ve “gelişmekte olan ülkeler” kategorisinde yer almasını talep ediyordu.
Türkiye 1992’de imzalanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin Ek-1 listesinden çıkarak gelişmekte olan ülkelere getirilen ayrıcalıklardan ve yenilenebilir enerji alanında fon imkânlarından yararlanmayı amaçlıyor.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…