Türkiye, ozon tabakasının delinmesine sebep olan HFC gazlarını kısıtlamayı hedefleyen Kigali Değişikliği’ni onaylamak için harekete geçti. Değişikliğin onayına dair teklif Meclis’e Cumhurbaşkanlığı tarafından sunuldu ve 15 Mayıs 2019’da Dışişleri Komisyonu’na sevk edildi.
Türkiye, bir seragazı olan, aynı zamanda ozon tabakasının delinmesine sebep olan HFC gazlarını kısıtlamayı hedefleyen Kigali Değişikliği’ni onaylıyor. Değişikliğin onayına dair teklif Meclis’e Cumhurbaşkanlığı tarafından sunuldu ve 15 Mayıs 2019’da Dışişleri Komisyonu’na sevk edildi. Montreal Protokolü’nün emisyon azaltım hedeflerini güncelleyen Kigali Değişikliği, iklim değişikliği ile mücadele için de büyük anlam taşıyor.
Eylül 1987’de kabul edilen Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Montreal Protokolü’ne, Türkiye de 1991 yılında taraf olmuştu. 196 ülkenin taraf olduğu Montreal Protokolü’ne, Paris Anlaşması’nın kabulünün ardından, ozon tabakasını incelten gazların iklim değişikliği üzerindeki rolü de göz önünde bulundurarak 2016 yılında Kigali Değişikliği kabul edilmişti. Bu değişiklik, protokole taraf olan 20 ülkenin, değişikliği onaylaması ile Ocak 2019’da yürürlüğe girmişti.
Kigali Değişikliği Ne Diyor?
Kigali Değişikliği ile tüm ülkelerin 2021 yılı emisyon miktarı üzerinden 2047 yılına kadar HFC gazlarının kullanımını en az %80 oranında azaltması hedefleniyor. Bu gazların tüketiminin azaltılması, doğrudan iklim değişikliği için de büyük önem taşıyor. Bu oranda bir azaltım ile 0,4 derecelik bir küresel sıcaklık artışı önlenebilir.
Montreal Protokolü ve dolayısı ile Kigali Değişikliği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için iki ayrı takvimde azaltım hedefliyor. Türkiye, Montreal Protokolü’ne göre A2 ülkeleri listesinde, yani gelişmekte olan ülke statüsünde bulunuyor.
Eğer Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen bu teklif onaylanırsa, Türkiye üretim ve tüketim kaynaklı HFC gaz salımlarındaki artışı 2024 yılında durdurmayı kabul edecek. Aynı zamanda, 2029 yılına kadar %10, 2035’e kadar %30, 2040’a kadar %50 ve 2045 yılında %80 azaltım yapması gerekiyor.
HFC gazı, küresel ısınma potansiyeli oldukça yüksek olan bir seragazı olarak tanımlanıyor. Bu bağlamda, bir iklim değişikliği anlaşması olan Kigali Değişikliği, Paris Anlaşması’nın, küresel ısınmayı 1,5 derecede sınırlandırma hedefi açısından büyük önem taşıyor.
Türkiye, UNFCCC (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) kapsamında ise gelişmiş ülkeler ile aynı listede (EK-1) yer alıyor. Bu çerçeve sözleşme kapsamında hazırlanan Paris Anlaşması’nı, EK-1 ülkesi olduğu ve bunun değişmesi gerektiği gerekçesi ile onaylamıyor. Türkiye, gelişmiş ülke sınıflandırması neticesinde Yeşil İklim Fonu ve Temiz Kalkınma Mekanizması gibi desteklere mevcut durumda ulaşamıyor.
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…
Çatışmalardan etkilenen bir grup ülke, halklarının karşı karşıya olduğu doğal afet ve güvenlik krizleriyle mücadele…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan ve komşuları hâlâ büyük ölçüde fosil yakıtlara bağımlı ancak yenilenebilir…
COP29'a ev sahipliği yapan Azerbaycan, 2229 kişiyle zirvede en büyük delegasyona sahip ülke olarak kaydedildi.…
Fosil yakıt lobicileri COP29’da iklim açısından en hassas ülkelerin delegasyonlarını gölgede bıraktı; zirveye iklim açısından…