Türkiye, eşsiz jeolojisi, coğrafyası ve iklimi sayesinde, hem toprakları hem de üç tarafında sınırlarını belirleyen denizleriyle biyolojik çeşitlilik açısından önemli bir yer. Ancak doğanın bu zenginliği, Süveyş Kanalı’nın açılması, transit gemilerden balast sularının boşaltılması ve iklim değişikliğinin etkisiyle son 10 yılda ülkeyi istila eden 872 farklı istilacı türün tehdidiyle karşı karşıya. Bu güçlü tehditlere karşı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, dün Türkiye’nin istilacı yabancı türlerle mücadele ve bunların zarar verdiği ekosistemleri yeniden canlandırmaya yönelik ilk strateji ve eylem planını açıkladı.
Strateji ve eylem planı, 2018’den bu yana Küresel Çevre Fonu (GEF) tarafından finanse edilen ve Türkiye’nin 8.333 km’lik kıyı şeridi boyunca istilacı yabancı türlerin izlenmesini, kontrol edilmesini ve azaltılmasını amaçlayan 3,3 milyon dolar tutarında bir UNDP projesi olan Denizel İstilacı Yabancı Türler (MarIAS) girişimi kapsamında hazırlandı. Belge, MarIAS ve MarIAS’tan önce karada ve iç sularda bulunan istilacı türlere odaklanan TerIAS projesinin bulgularına dayanıyor. 11 bileşene ayrılan ve 57 eylemi kapsayan yeni strateji, en iyi bölgesel, ulusal ve uluslararası uygulamalarla uyumlu.
“Doğanın korunmasına yönelik birçok bölgesel ve uluslararası anlaşmaya imza atan Türkiye, istilacı yabancı türlerle mücadelede önemli bir role sahip” diyen MarIAS Projesi Yöneticisi Mehmet Gölge, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye küresel anlamda önemli biyolojik çeşitliliğe sahip ama aynı zamanda istilacı yabancı türlerden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bugün ortaya koyduğumuz strateji ve eylem planı, ülkenin bu büyük sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik uzun vadeli çabalarının standartlarını belirleyecek.”
Etkinlik aynı zamanda Türkiye Ulusal İstilacı Yabancı Türler Veri ve Bilgi Sisteminin (TurIST) tanıtımına da sahne oldu. Şu anda 181 farklı türü kapsayan veri tabanı, istilacı yabancı türlerin nerelerde bir araya geldiğini göstererek ve neden oldukları ekolojik, ekonomik ve sosyal zararları ölçerek bilim insanlarına ve politika yapıcılara yardımcı olacak. Ayrıca, ortak sorunun çözümüne yönelik ortak eylemi mümkün kılmak için uluslararası iş birliğini kolaylaştıracak. Çevrim içi veri tabanı, uzmanlara ve politika yapıcılara güncel bilgiler sağlamak için balıkçılardan ve yerel STK’lardan sürekli olarak veri alacak.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…