Bilim

Türkiye Afet Riski En Yüksek Olan Ülkeler Arasında

Dünya Risk Raporu Endeksi’ne göre, Türkiye “çok yüksek riskli” ülkeler kategorisinde bulunuyor. Bunda en etkili faktörün felaketlerle baş etme kapasitesindeki yetersizlik olduğu belirtiliyor.

Dünya Risk Raporu Endeksi’ne göre afet riski en yüksek olan ülkeler sıralamasında Filipinler ilk sırada yer alıyor. Depremler, yanardağ patlamaları, kuraklık, sık aralıklarla yaşanan kasırga ve sel felaketleri Filipinler’de artık gündelik hayatın bir parçası haline geldi.

Son olarak süper tayfun Yagi nehirlerin taşmasına ve toprak kaymasına yol açtı, en az 14 kişi toprak ve çamur içinde boğularak can verdi. Yagi, Mayıs ayından bu yana Filipinler’i vuran beşinci tayfun oldu.

Ancak Filipinler’in afet riskinin en yüksek olduğu ülke olmasının tek nedeni sık ve yüksek yoğunlukta yaşanan doğa olayları değil. Dünya Risk Raporu’nu hazırlayan Kalkınma Yardım Birliği’nin Bilimsel Direktörü Katrin Radtke, doğa olaylarına maruz kalan toplumlardaki kırılganlığın ve zaafiyetlerin de afet riskini arttırdığına dikkat çekiyor.

DW’ye konuşan Radtke, kırılganlık ve zaafiyet oluşturan etkenleri, yoksulluk, yaygın yolsuzluk, sağlık hizmetleri ve afeti önleme tedbirlerinin yetersizliği olarak sıraladı.

Doğal felaketler konusunda 193 ülkenin mercek altına alındığı endekse göre listenin ilk 41 ülkesi “çok yüksek riskin” bulunduğu ülkeler. Birinci sırada yer alan Filipinler’i Endonezya, Hindistan, Kolombiya ve Meksika izliyor. 35. sırada yer alan Türkiye de, “çok yüksek riskli” ülkeler kategorisinde bulunuyor. Bunda en etkili faktörün felaketlerle baş etme kapasitesindeki yetersizlik olduğu belirtiliyor.

Bu arada endekse göre “en kırılgan” on ülkenin sekizi Afrika’da yer alıyor. On yıllardır savaşlarla boğuşan Afganistan ve Yemen’in de “en kırılgan” toplumlar arasında yer aldığına dikkat çekiliyor. Bu ülkelerde doktor sayısının az, hastanelerin de yetersiz olduğuna işaret edilerek bu nedenle doğa olayları sonucunda çok sayıda insanın hayatını kaybettiğinin altı çiziliyor.

Her doğa olayı büyük bir doğal felakete dönüşmek zorunda değil. Önleyici tedbirlere yatırım, ölümlerin önlenmesini, zararın azalmasını sağlayabilir. Örneğin ABD ya da Avustralya gibi daha gelişmiş ve zengin ülkelerde de fırtına, kuraklık ve depremler yaşanması olasılığı çok yüksek ama kırılganlık daha az; doğa olayları ile baş etme kapasitesi de daha yüksek.

Katrin Radtke, krizler ve felaketlerden ders çıkaran ülkeler de olduğunu söyleyerek Çin’e dikkat çekti ve “Felaket riski azaltılabiliyor” dedi.

Çin bu yılki endekste de “çok yüksek riskli” ülkeler kategorisinde yer almakla birlikte geçen seneye kıyasla 12 sıralık bir gelişme kaydederek 22. sıraya yerleşti.

“Bunda büyük ölçüde Çin’in koronavirüs pandemisi sonrasında kırılganlığını önemli ölçüde azaltmış olması etkili oldu” diyen Radtke, Pekin Yönetimi’nin yeni hastaneler inşa ettiğine, büyük aşılama kampanyaları yürüttüğüne, sağlık sistemine de büyük yatırımlar yaptığına işaret etti. Alman uzman bununla birlikte, “Ancak Dünya Risk Endeksi’ne yansıtamadığımız şey, bunun aynı zamanda halkın sivil özgürlükleri pahasına yapılmış olunmasıdır” ifadelerini kullandı.

Küresel Isınma Azalırsa Afet Riski de Azalır

Peki, doğal afetler konusundaki riskleri ve kırılganlığı azalmak için ülkeler ne yapmalı? Barajlar ve erken uyarı sistemleri, daha etkin arama kurtarma hizmetleri ile riskler azaltılabilir mi? Radtke, tek başına geleneksel afet önleme tedbirlerinin yeterli olmayacağına vurgu yapıyor; eğitim ve sağlığa yatırım yapmanın ya da sosyal eşitsizlikleri azaltmanın büyük önem taşıdığını aktarıyor.

Yolsuzluğu engelleyen bir ülkenin, afetlerin sonuçlarıyla başa çıkmak için daha donanımlı hale geldiğinin de altını çizen Radtke, ayrıca bazı doğa olaylarının iklim değişikliği ile doğrudan ilintili olduğuna işaret ederek “Eğer insanlık küresel ısınmayı en aza indirmeyi başarırsa, o zaman daha az doğal afet yaşanacaktır” diyor.

Uzmanlar, savaşların doğa olaylarının olumsuz etkilerini daha da artırdığı, aynı şekilde doğal afetlerin de ihtilafların daha da sertleşmesine yol açabildiğine dikkat çekiyor.

Katrin Radtke, “Şiddetli doğa olayları, kısmen iklim değişikliğinin de etkisiyle, giderek daha sık meydana geliyor. Ve bu doğa olayları çatışma bölgelerini vurduğunda felaketin boyutları daha da kötüleşiyor” gözlemini aktarıyor. Dünya Risk Raporu bu durumu “çoklu krizler” olarak adlandırıyor.

Bazı araştırmalar, doğal felaketler sonrasında silahlı grupların sayısında artış olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü bu gruplar aniden yoksullaşan, yerinden edilen insanları kendi saflarına çekebiliyor. Su, gıda ya da enerji gibi kıt kaynaklar ve genellikle yardım malzemeleri için mücadele kızışıyor, çatışmalar yaşanıyor.

Ama tam tersi de olabiliyor. Katrin Radtke, doğal felaketlerin bazen tarafların acil yardım ve yeniden yapılanma için birlikte hareket etmeleri gerektiğini anlamalarına yol açtığını söylüyor ve buna örnek olarak Endonezya’nın Açe eyaletinde on yıllardır süren çatışmanın 2004 yılındaki yıkıcı tsunaminin ardından sona erdiğini hatırlatıyor.

Önceki Haberler

Kanada Hükümeti Emisyon Azaltım Tavsiyesine Uymadı

Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…

17 Aralık 2024

Salda Gölü Her Geçen Gün Eriyor!

Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…

17 Aralık 2024

Karadeniz İnsan Kaynaklı En Büyük Felaketlerden Biri ile Karşı Karşıya

Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…

17 Aralık 2024

Trump’ın Geçiş Ekibi Biden’ın Elektrikli Araç Politikalarını Sonlandıracak

Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…

17 Aralık 2024

Uluslararası Adalet Divanı’nda Görülen İklim Değişikliği Davasının Duruşmaları Sona Erdi

İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…

16 Aralık 2024

GES ve RES Projeleri Yapı Denetim Kapsamından Çıkarıldı: “Yenilenebilir Enerji İvme Kazanacak”

Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…

16 Aralık 2024