İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’nin 2023’ten sonra su fakiri olmaya aday bir ülke olduğunu hatırlatarak tarım alanlarının iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğini belirleyip buna göre yol haritası çizilmesi uyarısında bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, Türkiye’nin kuraklık ve su sıkıntısının her geçen gün arttığını vurgulayarak, iklim değişikliğine yönelik uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Kadıoğlu, iklim değişikliğine bağlı olarak kene, sivrisinek gibi hayvanlardan insanlara geçen sıtma benzeri tropikal hastalıkların önümüzdeki dönemde artacağını söyledi.
Araştırmalara göre, 20 yılda en az 45 yeni hastalık Birleşmiş Milletler (BM) şubelerine bildirildi. Amerikan Çevre Koruma Dairesi’nde (EPA) görevli uzmanlar ise dünyada artan salgınlardaki artışı küresel ısınma ile arazi kullanımı ve tarım faaliyetlerindeki değişikliklere bağladı. Ortaya çıkan ve artış gösteren hastalıklardan sıtma ve Lyme Artriti kenelerden, Batı Nil hastalığı ise sivrisineklerden bulaşıyor.
Sıcaklıklar Artacak, Yağışlar Azalacak
Türkiye’nin Akdeniz çanağında olması nedeniyle iklim değişikliğinden olumsuz etkileneceğini söyleyen Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sıcakların artıp yağışların azalacağını dile getirdi.
Prof. Dr. Kadıoğlu, “Buharlaşma artıyor. Bunun yanı sıra deniz suyu seviyesi yükselecek. Daha çok dolu ve gök gürültü yağışlar olacak. Hortumlarla karşı karşıya kalacağız, orman yangınları da artacak. 2100 yılına az kaldı. Türkiye’de hava sıcaklığında 4-6 derecelik artış bekleniyor. 50 yıl içerisinde sıcaklık artışı gerçekleşmiş olacak. Bu artış Akdeniz, Ege Bölgesi’nde fazla, Doğu Anadolu ve Karadeniz’de daha az hissedilecek” diye konuştu.
Ege ve Akdeniz’de Yağışlar %50 Azalacak
Türkiye’nin dörtte üçünün kuraklaşacağını aktaran Prof. Dr. Kadıoğlu, “Yağışlarda Karadeniz’de %11 artış, Ege ve Akdeniz Bölgesi’nde %50’ye yakın azalma bekleniyor. Türkiye’nin üçte ikisi yarı kuraktı. Dörtte üçü kurak bir ülke haline geleceğiz. Daha az su ve daha fazla buharlaşma olacak. Eskiden sıcaklık 150 bin yılda bir derece artıyordu. Önümüzdeki yıllarda 3-4 derece yükselmesi büyük bir gelişme. Hava sıcaklığında ortalamada 1 derecelik artış, sıcak günlerin 15 kat artması anlamına geliyor. İklim değişirken bizim de değişmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Arazi Planlaması Yapılmalı
Türkiye’de suyun %70’inin tarımda kullanıldığını hatırlatan Prof. Dr. Kadıoğlu, tarım alanlarının iklim değişikliğinden nasıl etkileneceğini belirleyip buna göre yol haritası çizilmesi uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Kadıoğlu, “Buna göre hangi bölgeler tarım alanı olacak, hangi bölgeler tarım alanı olmaktan çıkacak, bunları bilerek arazi planlaması yapmamız lazım. Doğru tarım alanına doğru ürün ekmeliyiz. Yani su olmayan araziye çok su isteyen tropikal bitki ekmemeliyiz. Katma değeri düşük ama çok su isteyen ürünleri ya yurtdışında üretmeliyiz ya da ithal etmeliyiz. Uzun vadeli planlara ihtiyacımız var” dedi.
Su kıtlığı olduğunda üretimde de sorunlar yaşanacağını söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Suyu korumazsak su fakiri bir ülke haline geleceğiz. Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlikelerden bir tanesi budur. Suya birçok alanda ihtiyaç var. Su kıtlığı yaşadığımız zaman ürünlerde ve üretimde sorunlar olacak. 2023 yılında mevcut su potansiyelimizin tümünü kullanıyor olacağız. 2023 yılından sonra su fakiri olmaya aday bir ülkeyiz” diye konuştu.
Su Sarnıçlarını Geri Getirmeliyiz
Yağmur suyunu iyi değerlendirmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, “2023 yılında yağan yağmurun her damlasına ihtiyacımız olacak. Yağmurları toplamak için su hasadı yapmalıyız. Çatılardaki yağmur suyunu borularla depolara doldurmalıyız. Toprağa yağan yağmuru ise yeraltı suyunu beslemek için yavaşlatıp, yaymalıyız. Uygun olan yerlerde su sarnıçlarını geri getirmeliyiz. Evimizin bahçesini klorlu suyla değil yağmur suyu hasadıyla sulamamız gerekiyor” diye konuştu.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…