;
Politika

Turbalıklar Korunmazsa “Karbon Bombası”na Dönüşebilir

turbalık
FOTO: Pexels

Yeni yayımlanan bir bilimsel çalışma, Dünya çapında büyük ölçüde korumasız durumda bulunan turbalıkların devasa ölçülerde karbondioksit yutağı görevi gördüğünü hatırlatarak, yeterli önlem ve koruma sağlanmaması durumunda bu alanların, birer “karbon bombası”na dönüşerek, iklim değişikliği hedeflerini aşacak derecede emisyona neden olabileceği uyarısını yaptı…

Göl ve bataklıklarda yetişen bitkilerin parçalanıp sulak alan kenarlarında birikmesiyle oluşan doğal yapılar olan turbalıkların dünya çapında yok olmaya devam etmesi, atmosfere devasa miktarlarda karbondioksit salımına neden oluyor.

Dünya genelindeki vahşi yaşamı koruma ve biyolojik çeşitliliği sürdürme amacıyla uluslararası çalışmalar yürüten bir STK olan Yaban Hayatı Koruma Derneği’nin (Wildfire Conservation Society – WCS) turbalıklar hakkında yayımladığı yeni bir çalışma, bu alanların “tehlikeli şekilde yetersiz korunduğu” uyarısında bulundu. Tüm kara yüzeyinin yalnızca %3’ünü kaplamakla birlikte turbalıklar, dünya ormanlarının tümünden daha fazla karbon içeriyor. Ancak çiftçiler ve madenciler, turbalıkları kurutarak o kadar çok karbondioksit salıyorlar ki, bu turbalıklar şayet bir ülke olsaydı, Çin, ABD ve Hindistan’dan sonra dünyadaki dördüncü en büyük kirletici olurlardı.

Konu hakkındaki bu ilk küresel değerlendirme, turbalıkların yalnızca %17’sinin korunan alanlarda bulunduğunu ortaya koydu. Bu oran tropikal ormanlar gibi diğer değerli ekosistemlerle karşılaştırıldığında, tropikal ormanların %38’inin, mangrovların ise %42’sinin korunduğu gözlemlendi. Koruma oranı, turbalıkların en fazla bulunduğu üç ülke olan Kanada, Rusya ve Endonezya’da %17’lik ortalamanın bile altında kaldı.

Koruma Sağlanırsa Faydası Büyük Olacak

Ancak araştırmacılar, turbalıkları savunmak için atılacak adımların iklim kriziyle mücadele etmenin maliyet açısından etkili bir yolu olduğuna dikkat çekerek, turbalık alanların dörtte birinin diğer bölgelere göre daha az çevresel bozulma yaşayan yerli halkların topraklarında bulunduğunu da ifade ettiler.

Çalışmanın lideri konumunda bulunan WCS’den Dr Kemen Austin,  turbalıkların yalnızca karbon depolamakla kalmadığını, aynı zamanda suyu hapsederek sel ve kuraklıkları önlemeye yardımcı olduğunu ve birçok yosun, çiçek, kuş, balık ve kelebek barındırdığını vurgulayarak, “Yerel halklar ve küresel ölçekte insanlar için değeri gerçekten çok büyük” dedi. Austin sözlerine şöyle devam etti:

“Turbalıklar içindeki karbonun birikmesi yüzlerce, hatta binlerce yıl sürdü. Bu yüzden turbalıklar bazen bir karbon bombası olarak adlandırılır. Bu yüzden turbalıkları koruyarak ciddi bir fayda sağlayabiliriz.”

Bu Alanlar Sıklıkla Göz Ardı Ediliyor

Çevre ve biyolojik çeşitliliği koruma alanlarında bilimsel araştırmalar ve analizler yayımlayan hakemli bir dergi olan Conservation Letters dergisinde yer verilen bir başka çalışma da, turbalıkların farklı koruma alanlarında bulunma oranını analiz etti. Turbalıkların %17’si bazı korunan alanlarda bulunurken, bunun yalnızca yarısı sıkı koruma altında kabul edildi. Örneğin Kongo Cumhuriyeti’nde turbalıkların neredeyse %90’ı korunan alanlarda yer alırken, %1’inden daha azı sıkı korumaya sahip çıktı.

Birleşik Krallık, dünya çapında turbalık alanı bakımından 12. sırada yer alırken, bu ülkedeki turbalıkların %41’i korunan alanlarında. Araştırmacılara göre, Endonezya ile birlikte Birleşik Krallık, ulusal iklim planlarını desteklemek için kapsamlı bir turbalık stratejisine sahip olan birkaç ülkeden biri.

Konu hakkında yorum yapan Birleşik Krallık Ekoloji ve Hidroloji Merkezi’nden Prof. Chris Evans, turbalıkların sıklıkla gözden kaçırıldığına vurgu yaparak “Çünkü bu alanlar genellikle düz, sulak, çoğu zaman erişilemez, her zaman güzel görünmeyen alanlardır. Ormanlardan farklı olarak, gigatonlarca karbonu yüzeyin altında gizlice tutarlar” dedi.