Önümüzdeki Kasım ayında başkanlık seçimlerinin gerçekleşeceği ABD’de, eski başkan Donald Trump’ın yeniden adaylığı, iklim değişikliğiyle mücadele konusunda kaygıları artırmaya başladı.
İklim eylemi karşıtlığıyla da tanınan eski başkan Donald Trump’ın olası zaferinin dünyanın iklim hedeflerini riske sokabileceğine değinen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) eski Yönetici Sekreteri Patricia Espinosa, ABD’nin yeşil politika uygulamalarındaki olası gerilemelerin küresel etkileri üzerine uyarılarda bulundu.
Espinosa, Beyaz Saray’a geri dönmesi durumunda Trump’ın, 2021 yılında ABD’yi Paris Anlaşması’na resmen geri döndüren halefi Başkan Joe Biden’ın hayata geçirdiği çığır açıcı yeni iklim mevzuatını da iptal edeceğine dikkat çekerek, “Trump’ın yeniden seçilme olasılığı hakkında kaygılıyım. Eğer ABD’nin iklim politikalarıyla ilgili bir yavaşlama yaşarsak, bunun çok güçlü sonuçları olacaktır” dedi.
Her ne kadar Trump’ın yol haritası henüz netleşmese de, yakın çevresinden edinilen duyumlara göre, olası Trump iktidarında, daha fazla petrol ve gaz çıkarılmasına dair baskıların artması ve hatta Paris Anlaşması’ndan ayrılma bile gündemde olacak.
İklim değişikliğiyle mücadelede henüz 1.5 derece patikasına ulaşılamadığını hatırlatan Espinosa, “Şayet bu yöndeki çabalar azalırsa, 1.5 derece hedefine ulaşma olasılığı son derece yetersiz kalacaktır. Bu durum kesinlikle daha büyük bir risk yaratacaktır. Avrupa gibi başka yerlerde de güçlü bir liderlik ortaya konamazsa, muhtemelen bizi daha berbat bir senaryoya götürebilecek, emisyonları azaltmaya yönelik eylemlerde büyük bir yavaşlamaya şahit olabiliriz” dedi.
Olası Trump yönetimi altında ABD’nin iklim hedeflerinden vazgeçmesi durumunda, bunun önemli bir eksiklik yaratacağının altını çizen ama bu gerçekleşse bile diğer ülkelerin mevcut iklim eylemlerine devam etmeleri gerektiğini belirten Espinosa, ABD’de hayata geçecek iklim eyleminin dünya çapında bir sürü yer üzerinde çok büyük etkilere sahip olduğuna da dikkat çekti.
Trump 2016 yılında başkan seçildiğinde, UNFCCC Yönetici Sekreteri görevini yürüten Patricia Espinosa, diğer ülkelerin güçlü bir iklim eylemi lehine birleşik bir cephe oluşturmaları durumunda bunun ABD’nin eksikliğinin giderilmesine yardımcı olacağını söyledi. Espinosa sözlerine şöyle devam etti:
“Başkan Trump Paris Anlaşması’ndan çekileceklerini açıkladığında, diğer ülkelerin de bu kararı takip edeceklerine ve iklim değişikliğiyle mücadele hızında bir yavaşlama olacağına dair bir korku hâkimdi. Bu yaşanmadı, bilakis daha önce Paris Anlaşması’na yanaşmayan bazı ülkeler de sürece dâhil oldular.”
Trump’ın ABD’yi Paris Anlaşması’ndan çekmesi durumunda da diğer ülkelerin kendisini takip etmeyeceğini ve sürecin devam edeceğini açıklayan Espinosa, ayrıca ABD özelinde bir başka önemli hususun iklim finansmanı meselesi olduğuna dikkat çekerek, Biden’in Cumhuriyetçilerin elindeki muhalif Kongre’den iklim finansmanı vaatlerini geçirmekte zorlandığına dikkat çekti.
Büyük ülkelerde katkı sunabilecek bir liderlik eksikliğinden de bahseden Espinosa, “Bence ABD özelinde iklim eylemi için gönüllü olmakla, sınırlamalar bir arada. AB’de ise iklim finansmanına dair iç çerçeve üzerine uzun süredir bir tartışma devam ediyor. Aynı anda, küresel Güney’e yönlendirilen fonlarda genel anlamda kısıtlamalar söz konusu. Mevcut fonların da çok azının iklim değişikliğine harcandığını görüyoruz. Bu durum aslında iklim sorununa ne kadar öncelik verildiğiyle ilgili bir mesele,” dedi. Espinosa 1.5 derece ekonomisine ancak ve ancak içinde bulunduğumuz 10 yıl içinde ormansızlaştırmayı sonlandırarak, sürdürülebilir tarım ve gıda sistemlerine doğru dönüşümün de hızlandırılarak ulaşılabileceğinin de altını çizdi.
2024 yılı boyunca dünya nüfusunda büyük bir nüfus seçimlerde oy kullanacak. Rusya’nın ardından Hindistan, ABD ve Büyük Britanya başta olmak üzere çok sayıda ülkede seçimler gerçekleşecek. Bu seçimlerin birçoğunda da iklim değişikliğiyle mücadele, lehte ve aleyhe düşünenlerin yarışacağı önemli bir konu başlığı olacak. İklim eylemine karşı muhalefetin küresel anlamda yönetildiği uyarısında bulunan Espinosa, ABD özelinde de iklim eyleminin hayati olduğu algısını bozmaya yönelik son derece örgütlü ve güçlü bir kampanya yürütüldüğünü belirtti. Bu durumla mücadele amacıyla iş dünyasına düşük karbon ekonomisi konusunda daha fazla çaba gösterme çağrısında bulunan Espinosa, “Yeni ‘düşük karbon’ ekonomisinin ne gibi önemli fırsatlar sunduğuyla ilgili farkındalık yaratmak için özel sektörle daha yakından çalışmalıyız. Doğayı koruyan ve yeni teknolojiler geliştirebilen kârlı yatırımlar mevcut” dedi.
Yeni bir çalışmanın sonuçlarına göre, güneş enerjisi Türkiye’de en yüksek talebin olduğu dönemde talep artışının…
Doğa Derneği’nin STK’lar ve yurttaşlarla birlikte, Marmara Gölü’nü tarım alanına dönüştüren Manisa Valiliği, DSİ Genel…
Danıştay, Denizli’nin Avdan köyünde tarım alanlarını kömür madenciliğine açan Cumhurbaşkanlığı’nın “Acele Kamulaştırma Kararı”nı iptal etti.…
Dünya Bankası, Türkiye'nin elektrik iletim altyapısını güçlendirmek amacıyla önümüzdeki dönemde 1,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını…
Brezilya hükümeti, Birleşmiş Milletler ve UNESCO iklim eylemini geciktiren ve raydan çıkaran dezenformasyon kampanyalarına yönelik…
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret eden Thunberg, eş başkan Bucak ile iklim değişikliği ve küresel ısınmanın…