;
Bilim

Tropikal Yağmur Ormanlarının Ormansızlaştırılması İklim Değişikliği Tartışmalarında Yer Almıyor

Avustralya’da Queensland Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışma, tropikal yağmur ormanlarında, ormansızlaştırma, yangın ve tomrukçuluk faaliyetleri gibi nedenlerden kaynaklanan seragazı emisyonlarının olduğundan az hesaplandığını ortaya koyuyor. Bilim insanları, politika yapıcıların iklim krizinin etkilerini tartışırken ormanlara verilen zararların dahil etmesi gerektiğini söylüyor.

Haber: Gülce Demirer

Avustralya’daki Queensland Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışma, 2000 – 2013 yılları arasında tropikal yağmur ormanlarındaki yangın, ormansızlaştırma ve tomrukçuluk sebebiyle 6.53 milyar ton karbondiyoksit salımı tahmininin düşük bir hesaplama olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmanın eş yazarı, Queensland Üniversitesi’nde profesör James Watson “Ormanları tek boyutlu gibi değerlendiriyoruz ancak ormansızlaştırmanın karbon emisyonlarını etkilediğini biliyoruz. Emisyon rakamlarının ne kadar yüksek olduğunu biliyorduk ancak bu kadarını beklemiyorduk” dedi.

Ülkeler, ormanlarında yaşanan değişiklikler üzerine seragazı emisyon oranlarını açıklarken, ormansızlaştırmanın yapılmadığı bir senaryoda bu ormanların ileriki zamanlarda tutabileceği karbondioksit miktarını hesaba katmıyor. Yapılan bu ölçüme ise alanların 2000 yılından sonra ormansızlaştırılmamış olsaydı depolayabileceği karbondioksit oranını hesaplamak anlamına gelen “forgone removal” deniyor.

Önemli bir insan etkisi olmayan el değmemiş tropikal ormanlar atmosferde bulunan çok büyük miktarlarda karbonu yutabiliyor ancak mevcut uluslararası iklim politikalarında görmezden geliniyor. Bu araştırma, 2000 ve 2013 yılları arasında el değmemiş tropikal ormanların ormansızlaştırılmasının, bütün tropikal ormanlarda gerçekleşen ormansızlaştırma kaynaklı karbon emisyonlarının %3.2’sinden sorumlu olduğunu ortaya koyuyor. Ancak bütün karbon emisyonlarının hesaplanması için “forgone removal”, tomrukçuluk faaliyetleri, insan etkisi yüzünden hayvan yaşamlarının toplu biçimde sona ermesi gibi faktörlerin de dahil edilmesi gerekiyor. Araştırmaya göre bütün bu faktörler dahil edildiğinde 2000 ila 2013 yılları arasında, el değmemiş tropikal ormanların kaybından kaynaklanan karbon emisyonları %626 artıyor.

Watson “Çevre hareketi içerisinde kömür, ulaşım ve havayolu kaynaklı emisyonlara çözüm bulmak adına büyük bir baskı hakimdi. Ancak ormanlık alanlar bu soruna dahil edilmedi ve unutuldu” dedi. Bilim insanları, politika yapıcıların iklim krizinin etkilerini tartışırken ormanlara verilen zararların dahil etmesi gerektiğini söylüyor.

Watson sadece tropikal yağmur ormanlarını incelediklerini ve ormanlık alan ve kuzey ormanlarını araştırmadıklarını söylüyor. Watson “Kuzey ormanları, ormanlık alanları ve bütün bitki örtüsünü hesaba katsaydık bu senaryo oldukça korkunç olurdu” dedi.

Watson ayrıca “Politik açıdan baktığımızda bir korku filminin içerisindeyiz ancak bu oldukça basit bir çözüme de işaret ediyor. Mevcut ormanları korumalıyız. Ormanların sağlayacağı yararları hesaplamak Avustralya gibi ülkeleri oldukça avantajlı bir konuma getiriyor” dedi.

Araştırmada yer almayan, Global Carbon Project’ten ve Avustralya hükümetinin bir kuruluşu olan CSIRO’dan Pep Canadell ise “Araştırma, eğer çevre koruma çalışmalarında nihai hedefimiz iklim değişikliği ise, karbon emisyonlarını ölçerken hesaba katmadığımız birçok başka bileşenin olduğuna dikkat çekiyor. Bu araştırma bu konuda eksik kalan tarafları gösteriyor. Araştırmada bulunan rakamların mantıklı olduğunu düşünüyorum. Araştırmada yer alan çerçeve, iklim krizini yavaşlatmak için ormanların uzun vadedeki değerini anlamamızı sağlıyor” dedi.

Haber Merkezi

İklim Haber - Haber Merkezi