İklim değişikliği ve arazilerin olumsuz kullanımı tropikal ormanların karbon emme kabiliyetine zarar veriyor. Tahminlere göre, Amazon ormanları gelecek 10 yılda atmosferdeki karbondioksit kaynağına dönüşebilir.
Haber: Fiona Harvey
Çeviri: Çisil Sevinç
Tropikal ormanlar havadan daha az karbondioksit emerek karbon yutağı olma yeteneklerini yitiriyor ve iklim çöküşünü tırmandırıyor.
Yeni araştırmanın ortaya koyduğu üzere, Amazon ormanları karbondioksitin en büyük emicilerinden olmak yerine ağaç kesme faaliyetleri, çiftlik çıkarları ve iklim değişikliğinin etkileri gibi sebepler yüzünden gelecek 10 yılda atmosferdeki karbon kaynaklarından biri haline gelebilir.
Böyle bir dönüşüm gerçekleştiği takdirde, iklim çöküşünün etkileri oldukça sert hissedilecek ve karbon yutağını yitiren dünyanın karbon üreten faaliyetlerini çok daha hızlı bir şekilde kesmesi gerekecek.
Leeds Üniversitesi profesörü ve araştırma yürütücülerinden Simon Lewis, “İklim değişikliğinin en endişe verici etkilerinden biri çoktan başladı ve buna gelecek 10 yıllardaki karamsar tahminlerden çok daha önce ulaşıldı” şeklinde konuştu.
Yaklaşık 100 bilim kurumunun yürüttüğü araştırmaya göre, son 30 yılda dünyanın el değmemiş tropikal ormanları tarafından emilen karbon miktarında düşüş yaşandı.
Yükselen sıcaklıklar, kuraklık ve ormansızlaşma gibi etkenlerin sonucu olarak 1990’larda emilen karbon miktarı üçte bir oranda azaldı. Bu düşüşün devam etmesi bekleniyor.
Lewis’e göre, tipik bir tropikal orman 2060’larda karbon kaynağına dönüşebilir.
Lewis, “İnsanlar bu zamana kadar şanslıydı çünkü tropikal ormanlar hava kirliliğinin çoğunu temizliyordu. Ancak bu temizliğe sonsuza dek devam edemezler. Küresel karbon döngüsü aleyhimize çalışmaya başlamadan fosil yakıt emisyonlarımızı azaltmalıyız. Derhal harekete geçilmeli” şeklinde açıkladı.
Kasım ayında Glasgow’da gerçekleşecek BM iklim müzakerelerinde birçok ülkenin yüzyıl ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedeflerini sunması bekleniyor.
Ancak bazı zengin ülkeler ve birçok şirket, emisyonlarını var olan ormanları zenginleştirme veya yeni ormanlar yetiştirme gibi dengeleme yollarıyla azaltmayı planlıyor.
Araştırmaya göre, yalnızca tropikal ormanlara güvenmek büyük ölçekli emisyonların dengelenmesinde yeterli değil.
Bu konu hakkında konuşan Lewis, “Dengeleme hakkında birçok şey söyleniyor. Ancak asıl yapılması gereken şey, her ülke ve sektörün sıfır emisyona ulaşması. Ormanların dengeleme amacıyla kullanılması yöntemi, işleri aynı düzende yürütmek isteyen şirketlerin kullandığı bir pazarlama aracı” şeklinde açıkladı.
Atmosferdeki karbonun tropikal ormanlar tarafından emilmesi 1990’larda insan kaynaklı karbondioksitin %17’sine denk gelen 46 milyar tonla zirveye ulaşmıştı.
Geçtiğimiz 10 yılda bu miktar 25 milyar tona gerileyerek küresel emisyonların yalnızca %6’sını kapsadı. Bu fark Birleşik Krallık, Fransa ve Kanada’nın neredeyse 10 yıllık fosil yakıt emisyonlarına eşdeğer.
İklim bilimciler iklim sisteminde bulunan ve aşıldığı takdirde dünyayı kontrolsüz bir küresel ısınmaya sürükleyecek kritik eşikten uzun süredir korkuyordu. Bu konuda birçok bilindik geri bildirim mekanizması bulunuyor.
Bu mekanizmaların iklim krizini beklenenden ileriye taşıma potansiyeli mevcut. Eğer ormanlar karbon emmek yerine daha fazlasına sebep olursa durdurulması iyice zorlaşacak bir küresel ısınmaya sebep olacak.
Kuraklık ve yükselen sıcaklıklar sonucu ağaçların kuruması ve ölmesi gibi sebeplerden ormanların karbon emme kabiliyetleri azalıyor ancak orman alanlarının ağaç kesme, yakma ve benzer olumsuz faaliyetlerinden tahrip edilmesi karbon yutaklarının kaybedilmesinin başlıca faktörü.
Nature dergisinde Çarşamba günü (4 Mart) yayımlanan çalışma, 30 yılı aşkın süredir 300 bin ağacı takip ederek tropikal ormanların karbon emme oranında yaşanan düşüşü kanıtlayan ilk büyük ölçekli delili sunmuş oldu. Araştırmacılar yıllarca aralarında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde bulunan Salonga ulusal parkının da bulunduğu sahaları ziyaret etti ve bununla birlikte Afrika ve Amazon’daki iki büyük orman gözleme araştırması ağını birleştirdi.
Amazon ormanlarının 2030’larda karbon kaynağına dönüşeceği tahmini, değişen sıcaklık ve yağış miktarlarının 2040 yılına kadar ormanların ne kadar karbonu depolayabileceğini tahmin eden gözlemlere ve istatistik modellerine dayanıyor.
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…