Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), devlet petrol şirketi başkanı Sultan Al Jaber’i bu yılki BM iklim konferansının (COP28) başkanı olarak atadığında iklim savunucuları öfkelendi.
Ancak 16 Ocak Pazartesi günü, AB iklim sorumlusu Frans Timmermans, “ifade edilen emellerden gerçekten heyecan duyduğunu ve Al Jaber’in bu yılki iklim zirvesini doğru yöne yönlendirme yeteneğine çok güvendiğini” söyleyerek kararı savundu.
Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası’nda konuşan Timmermans, Jaber’in diğer petrol üreten ülkeleri ve fosil yakıt yöneticilerini “nihayet yenilenebilir enerjiye geçişe yatırım yapmaya başlamaya” ikna edecek “sicile” sahip olduğunu söyledi.
“Onlara ihtiyacımız var. Karalanmalarını istemiyorum. Çok fazla varlıkları var” dedi. Al Jaber, Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi’ne (ADNOC) başkanlık etmenin yanı sıra, 16 yıl önce kurulan ülkenin önde gelen yenilenebilir enerji şirketi Masdar’ın da başkanı. Aynı zamanda Sanayi ve İleri Teknoloji Bakanıdır.
Kısmen ADNOC’ye ait olan Masdar, 2030’da 100 gigawatt’lık temiz enerji kapasitesi hedefleyerek ve temiz çelik, alüminyum, amonyak ve bazı kimyasallar için gereken bir milyon ton yeşil hidrojen üreterek dünyanın en büyük yenilenebilir enerji şirketi olmayı istiyor.
Hollanda Cuma günü, BAE ile Avrupa arasında Amsterdam limanı üzerinden bir tedarik zinciri oluşturmak için bir mutabakat imzaladı.
İklim krizi konusunda dünyanın en üst düzey yetkilisi olan UNFCCC’nin İcra Sekreteri Simon Stiell’e göre, ticari fırsatları çekme ve yaratma yetenekleri BAE’ye küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için gereken “uzmanlığı” veriyor.
“Küresel ısınmayı sınırlamanın tek yolu, uzman olanları bununla meşgul etmektir” dedi.
Pazartesi günü Al Jaber, “emisyonları tersine çevirme” ihtiyacından bahsetti ve küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamak için “insan ilerlemesinin gücüne ve liderliğine inandığını” söyledi. Ancak, ADNOC’un CEO’su olarak, 2027’de petrol üretimini günde 3,5 milyon varilden beş milyona çıkarmayı da planlıyor.
Uluslararası İklim Eylem Ağı İcra Direktörü Tasneem Essop, örtüşen rollerin bir “çıkar çatışması” oluşturduğunu ve “BM iklim müzakerelerinin bir petro-devlet tarafından tam ölçekli olarak ele geçirilmesiyle eşdeğer” olduğunu söyledi.
BAE, 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşma sözü verdi ancak bu hedefe nasıl ulaşmayı planladığını henüz tam olarak açıklamadı. Climate Action Tracker, ülkenin iklim politikalarını “oldukça yetersiz” olarak değerlendiriyor.
BAE’nin petrol genişlemesinin temelde iklim hedefleriyle çelişip çelişmediği sorusuna yanıt veren BAE’nin resmi iklim değişikliği şampiyonu Razan Al Mubarak, bunu “odadaki fil” olarak nitelendirdi.
Ancak ülkenin petrol üretimini artırırken iklim hedeflerine nasıl ulaşmayı planladığı sorulduğunda, daha fazla ayrıntı vermedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçen yıl yaptığı bir konuşmada, küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamaya çalışırken petrol ve gaz üretimini artırmanın “hayal ürünü” olduğunu söylemişti.
Geçen yıl yapılan bir BM değerlendirmesi, mevcut politikaların 2030 yılına kadar küresel olarak emisyonlarda %11’lik bir artışa yol açacağını, iklim bilimine göre ise %45’lik bir kesintiye ihtiyaç olduğunu gösterdi.
Katar Enerji Bakanı Saad Sherida Al-Kaabi Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Batı’nın Afrika ülkelerinin petrol ve gaza yatırım yapmasına itiraz etmesinin “çok adaletsiz” olduğunu söyledi.
Benzer bir görüşü dile getiren Mısır dışişleri bakanı ve önceki COP27 direktörü Sameh Shoukry, gelişmekte olan ülkeler arasında yüksek iklim hedefleri belirleme konusundaki isteksizliği finans eksikliğinden sorumlu tuttu ve zengin ülkeleri 100 milyar euro aktarma sözünü yerine getirmemeye çağırdı.
Bu konu, geçen yılki iklim zirvesinde, daha fakir ulusların iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için Kayıp ve Zarar Fonu’nun oluşturulmasıyla kısmen ele alındı. Ama detaylar henüz kesinleşmedi.
Al Jaber, bu yılki COP28 zirvesinin “bunu başaracağına” söz verdi, ancak yine Abu Dabi’de bulunan ABD iklim elçisi John Kerry Cumartesi günü ABD’nin “bazı sorumluluk standartlarını kabul etmeyeceğini” söyledi.
Uzlaşmaya daha açık görünen Timmermans ise, bu yıl “kuzey ve güney arasında başka bir çatışma için hiçbir neden olmayacağını” söyledi. “Emirlikler hem küresel kuzeyin hem de küresel güneyin bir parçasıdır. Artık gerçekten köprüler kurmaya başlayacak durumdayız” dedi.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…