TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi Orhan Aytaç, 2020 yılından bu yana gerekli altyapıları olmayan santrallara hangi yatırımlar yapıldı, halihazırda yapılan yatırımların çevreye etkisi nedir ve santrallara Geçici Faaliyet Belgesi verilmesini sağlayan kuru soğurucu püskürtme sistemi nedir gibi soruların cevabını İklim Haber için veriyor.
YAZI: Orhan AYTAÇ, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi
Çevre izni verilen IC İçtaş-Limak Kemerköy ve Yeniköy Termik Santrallarında, toplam beş ünite olup, özelleştirilmelerinden önce EÜAŞ tarafından inşa edilen toz filtreleri ve kükürt filtreleri (Baca Gazı Kükürt Arıtma tesisleri) mevcuttu. Ancak bu filtreler hava kalitesi açısından 08.06.2019’dan itibaren geçerli olan kriterleri sağlayamıyordu. Her iki santralda kazan, türbin-jeneratör ve işletim sistemi ile toz ve kükürt filtrelerinin iyileştirilmesi ve ilave azot oksit azaltma sistemi kurulması için Temmuz 2017’de bir yurtdışı teknoloji firması ile sözleşme imzalanmıştı. Ancak Çevre İzni verildiği ilan edilen tarihte, bu yatırımlar henüz tamamlanmamıştı. Geçen 14 ay süresince sadece bir ünitenin iyileştirilmesi tamamlandı. Son ünitenin planlanan bitiş tarihi ise 2022 sonu. Bu durumda santralların çalıştırılmasının yasal dayanağı bilinmiyor.
Çevre izni verilen EÜAŞ 18 Mart Çan Santralı ise, işletmeye alındığı 2005 yılında baca gazı salımları mevzuata uygun olmasına rağmen, işletme sırasında bazı dönemlerde sınır değerlerin sağlanamaması ve 06.08.2019 tarihinden itibaren daha düşük sınır değerlerin içinde kalınması gerektiği için ilave kükürt filtresi kurulması zorunluluğu ortaya çıktı. Bu amaçla 2018’de ilave tesisin yapımına başlandı. Ancak Çevre İzni verildiği ilan edilen tarihte, bu yatırım henüz tamamlanmamıştı. Santral kükürt filtrelerinin ünitelere bağlantısı ve diğer iyileştirme işleri için Mart 2020’de durduruldu, işlemlerin tamamlanmasının ardından Aralık 2020’nin son günlerinde tekrar çalıştırıldı.
Ocak 2020’de Geçici Faaliyet Belgesi verilerek Haziran 2020 sonuna kadar çalıştırılmalarına izin verilen, kamu bünyesindeki EÜAŞ Afşin-Elbistan B Santralı ile Bereket Enerji Yatağan, Çelikler Orhaneli ve Haziran 2020’de EÜAŞ’ye dönen Ciner Çayırhan santralları ile Konya Şeker Kangal Santralı 3. Ünitesinde toz ve kükürt filteleri mevcut. Ancak, bunların önceki yıllarda ölçülen kükürt dioksit salımları yeni sınır değerlerin üzerinde. Geçen yılbaşındaki basın toplantısından bu yana 14 ay geçmiş olmasına rağmen tamamlanan bir iyileştirme çalışması bulunmuyor. Bunlardan Bereket Enerji’ye ait Yatağan Termik Santralı’nın modernizasyonu için yurtdışı firmalarla sözleşme ancak 2021 başında yapıldı. Bu santrala herhangi bir iyileştirme yapılmadan Çevre İzni verildi. Diğerlerine böyle bir izin verilmedi ama çalıştırılmalarına da ses çıkartılmadı.
1 Ocak 2020’de çalıştırılmalarına izin verilen santralların kükürt filtreleri (baca gazı kükürt arıtma tesisleri, BGKA) yapım yıllarında geçerli olan 1000 mg/Nm³ salım sınır değerine göre inşa edildi. Henüz iyileştirmedikleri için Haziran 2019’dan itibaren geçerli sınır değer 400 mg/Nm³ iken bu santrallardan kükürt dioksit salımı tabloda görüldüğü gibi 500-950 mg/Nm³ aralığında.1
2020 yılbaşında Konya Şeker Soma B Santralı’nın altı ünitesinden ikisinin kapatılmasına, dördünün kış süresince çalıştırılmasının devam etmesine karar verildiği bildirildi. Santralda toz filtresi mevcuttu, kükürt filtresi ve azot oksit azaltma sistemi yoktu. Kısmi kapatma elektrik üretiminde önemli bir azalma getirmedi. Haziran 2020’de ise altı üniteden dört ünitesine baca gazı kanalına kuru soğurucu püskürtme sistemi2 (KSPS) kurulduğu gerekçesiyle Geçici Faaliyet Belgesi verildi.
Afşin Elbistan A, Seyitömer, Tunçbilek ve Çatalağzı Termik Santralları ile Kangal Santralı 1. ve 2. Üniteleri 2020 başında tamamen kapatıldı. Ancak Haziran 2020’de Konya Şeker Kangal Santralı’nın iki ünitesine, Bereket Enerji Çatalağzı Santralı’nın iki ünitesine ve Çelikler Holding’e ait Seyitömer Santralı’nın dört ünitesinden ikisine, Tunçbilek Santralı’nın üç ünitesinden ikisine, Afşin Elbistan A Santralı’nın dört ünitesinden ikisine KSPS kurulduğu gerekçesiyle Geçici Faaliyet Belgesi verildi. Böylelikle bu santrallar tekrar çalışmaya başladı. Bu gelişmeler Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, 08.06.2020 günü basında yer alan açıklamasında yer aldı. Daha sonraki aylarda Seyitömer Santralı’nın ve Afşin Elbistan A Santralı’nın birer ünitelerinin daha (KSPS kurularak) çalıştırılmaya başlandığı yönünde gözlem ve duyumlar söz konusu.
Bu Santrallara Geçici Faaliyet Belgesi Verilmesini Sağlayan KSPS Nedir, Amaca Uygun mu?
08.06.2020’de geçici faaliyet belgesi verilen ünitelere kurulan sistemlerde kazan çıkışındaki gaz kanalına kuru toz halindeki sönmüş kireç püskürtülüyor, sönmüş kireç parçacıklarının bir kısmı baca gazının içindeki kükürdün (sülfürün) bir kısmı ile reaksiyona giriyor ve kükürt içeren katı parçacıklar oluşuyor. Bu katı parçacıklar, reaksiyona girmeyen toz kireç ve baca gazındaki kül parçacıkları santral kül (toz) tutma filtresi tarafından tutuluyor. Tutulan malzemeler kül barajına naklediliyor. Kül filtresinden çıkan gaz santral bacasından havaya, duman olarak salınıyor. Havaya salınan duman, içerisinde diğer kirletici gazlarla birlikte sülfür gazının reaksiyona girmeyen kısmını ve kül filtresi tarafından tutulamayan katı parçacıkları (partikülleri) barındırıyor.
Bu sistem, dünyada, kükürt tutma amaçlı olarak kullanılıyor. Ancak kükürt tutma verimi genelde %50-80 arasında. Halbuki, ülkemizdeki kömürlerin içindeki kükürt oranı ve yandıktan sonra oluşan kül miktarı çok fazla. Bu nedenle ülkemizde baca gazı kükürt arıtma sistemi olan tüm yerli kömürlü santrallarda bu sistem değil, asgari % 95 kükürt tutma verimi hedeflenerek “kireç taşı ile yaş yıkama” sistemi kullanılıyor, başlı başına ayrı bir tesis kuruluyor. Yaş yıkama tesisleri kül tutma filtrelerinin önüne değil, ardına yerleştiriliyor. Böylelikle bir anlamda toz tutma görevi de görüyor. Geçici olarak kurulan sistemde ise filtrelerin toz yükü artıyor.
Geçerli kükürtdioksit salım sınır değeri 400 mg/Nm³ iken, ülkemizdeki kömürlerin genel özelliklerinden yola çıkarak ve iyimser bir yaklaşımla (yukarıdaki tablodaki en düşük giriş değeri esas alınarak), kuru soğurucu püskürtme sistemine sahip santralların kükürt dioksit salımının 1.900 mg/Nm³’ün üzerinde olduğu söylenebilir. Sonuç olarak bu sistem amaca uygun değil. Zaten söz konusu sistemin geçici olarak kurulduğu ve bu santrallarda da 1 yıl içinde kireç taşı ile yaş yıkama tekniğine uygun kalıcı tesis kurulacağı belirtiliyor.
Şu Anda Yapılan Geçici Yatırımların Çevreye Etkisi Nedir?
Kuru soğurucu püskürtme sistemleri elektrofiltre ile birlikte kullanılabilmelerine rağmen, esasen torba filtrelerin tercih edilmesi öneriliyor. Ancak ülkemizdeki santrallardaki kül (toz) filtreleri elektrostatik tip olup, yerli kömürlü santralların hemen hemen hepsinde limitte çalışıyorlar. Tasarımları şimdi eklenen “kuru soğurucu püskürtme” sisteminin yaratacağı ilave yük düşünülerek yapılmadı. Şimdi “kuru soğurucu püskürtme” ile elektrofiltrelere daha çok katı parçacık (uçucu kül, toz) giriyor. Ülkemizdeki kömürlerin özellikleri nedeniyle kül miktarı çok. Söz konusu santrallarda zaten bazıları problemli olan kül filtrelerinin yükü artmış durumda. KSPS yeterli kükürt arıtma yapamadığı gibi santraldan havaya bırakılan toz miktarının eskisine göre daha fazla olması riskini getirdi.
Greenpeace Akdeniz tarafından, 2020 Ekim ve Kasım ayları döneminde Afşin Elbistan A ve B santrallarının etki alanında yaptırılan hava kalitesi ölçümlerine dayanılarak hazırlanan Hava Kalitesi Ölçüm Raporu3 ve Ocak 2021 sonundaki “Gökten Siyah Kar Yağdı, Kahramanmaraş’daki Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin filtresiz çalışması nedeniyle oluşan hava kirliliği karın adeta siyah yağmasına neden oldu” haberleri4 geçici yatırımların ve gerektiği gibi (veya hiç) yapılmayan iyileştirmelerin çevreyi korumadığı, sadece geçici faaliyet belgesi verilmesi için gerekçe yaratmaya (göz boyamaya) yaradığını ortaya koydu.
Asıl Yapılması Gereken Yatırımlar Ne Kadar Zaman Alır ve Maliyeti Ne Olur?
Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın 08.06.2020’deki açıklamalarından yılbaşında kapatılan çeşitli santrallarda yaklaşık 142 milyon TL tutarında yatırım yapıldığı ve 10 üniteye geçici faaliyet belgesi verildiği anlaşılıyor. Halbuki, yukarıda belirtilen ve asıl yapılması gereken kireç taşı ile yaş yıkama sisteminin maliyeti bu bedelin 10-15 katı.
Örneğin 18 Mart Çan Santralı’nda iki ünite için yapılan kireç taşı ile yaş yıkama tekniğine haiz Baca Gazı Kükürt Arıtma Tesisi için (2018 rakamlarıyla) yaklaşık 290 milyon TL bütçe ayrıldığı belirtiliyor5. Bu bedele kireç taşı öğütme sistemi dahil değil. Yapım işleri 2018 yılının ilk aylarında başlarken, sözleşme imzasından itibaren üç sene sürmüş ve ancak 2020 sonunda tamamlanmış. Hem bu bedel, hem de süre genel uygulamalarla uyumlu.
Şu Ana Kadar Yapılması Gereken İyileştirmelerin ve Tesislerin Yapılmış Olması Mümkün mü?
1 Ocak 2020’de kapatılan, 8 Haziran 2020’de bazı ünitelerine ve sonraki aylarda da diğer bazı ünitelerine Geçici Faaliyet Belgesi verilen santrallarda, şu ana kadar, asıl yapılması gereken çevre koruyucu yatırımların tamamlanmış olması mümkün değil. Zaten yatırımların tamamladığı duyurulan herhangi bir santral olmadı. Haziran 2021’e kadar geçerli olan Geçici Faaliyet Belgesi süresi içinde bu yatırımların tamamlanması (bu yönde bazı söylemler olsa da) mümkün görülmüyor.
1 Ocak 2020’de çalıştırılmasına izin verilen santrallardan sadece İC İçtaş Limak Kemerköy Santralı’nın üç ünitesinden bir tanesi iyileştirilmiş ve EÜAŞ 18 Mart Çan Santralı’na yeni kükürt arıtma tesisi ilave edildi. Diğer santrallarda tamamlan bir iyileştirme-yenileme söz konusu değil.
Bilindiği gibi, Çevre mevzuatına muafiyet süresini uzatan kanunun Aralık 2019’da Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Ardından geçen süre içinde, yürürlükteki çevre mevzuatına uyum için gerekli nitelikte yatırımlar tamamlanmadı. Bu durumda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca söz konusu santralların çalıştırılmasına hangi yasal dayanakla izin verildiği bilinmiyor.
Kaynakça:
1) EÜAŞ Santrallarındaki Baca Gazı Desülfürizasyon (BGD) Tesisleri Uygulamaları Sunumu, Gaz Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi (GAZTEM) Ulusal Paydaşlar Toplantısı, 12-14 Kasım 2015, İzmir
2) Kuru soğurucu olarak sönmüş kireç kullanılmakta olan bu sistem işletmeciler tarafından Dry (Kuru) FGD olarak veya “Duct Sorbent Injection” ifadesinin İngilizce kısalmasından yola çıkarak DSI olarak adlandırılmaktadır.
3) https://www.greenpeace.org/turkey/raporlar/hava-kalitesi-olcum-raporu-afsin-elbistan-a-ve-b/
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…