AB tarafından finanse edilen Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin (C3S) ERA5 verilerine göre, Temmuz ayının ilk üç haftası kayıtlara geçen en sıcak üç haftalık dönem oldu ve ay, kayıtlara geçen en sıcak Temmuz ve en sıcak ay olma yolunda ilerliyor. Bu sıcaklıklar Kuzey Amerika, Asya ve Avrupa’nın büyük bölümündeki sıcak hava dalgalarıyla bağlantılı olup, Kanada ve Yunanistan gibi ülkelerdeki orman yangınlarıyla birlikte insanların sağlığı, çevre ve ekonomiler üzerinde büyük etkiler yarattı.
6 Temmuz’da günlük ortalama küresel yüzey hava sıcaklığı Ağustos 2016’da kırılan rekoru aşarak kayıtlara geçen en sıcak gün olurken, 5 Temmuz ve 7 Temmuz da hemen arkasından geldi. Temmuz ayının ilk üç haftası, kayıtlara geçen en sıcak üç haftalık dönem oldu. Küresel ortalama sıcaklık ayın ilk ve üçüncü haftasında geçici olarak sanayi öncesi seviyenin 1,5 derece eşiğini aştı. Mayıs ayından bu yana, küresel ortalama deniz yüzeyi sıcaklığı yılın bu dönemi için daha önce gözlemlenen değerlerin oldukça üzerinde seyrederek Temmuz ayının olağanüstü sıcak geçmesine katkıda bulundu.
Temmuz 2023’ün, en sıcak Haziran ayının ardından en sıcak Temmuz ve aynı zamanda en sıcak ay olması son derece muhtemel. ERA5 verilerine göre bir önceki en sıcak Temmuz ve ay Temmuz 2019’du. Temmuz ayına ilişkin ERA5 verilerinin tamamı C3S tarafından 8 Ağustos’ta yayımlanacak olan aylık bültende yer alacak.
ERA5 veri setine göre, Temmuz 2023’ün ilk 23 günü için ortalama küresel ortalama yüzey hava sıcaklığı 16,95 derece oldu. Bu, şu anda kayıtlardaki en sıcak Temmuz ayı ve en sıcak ay olan Temmuz 2019’un tamamı için kaydedilen 16,63 derecenin oldukça üzerinde. Bu aşamada, Temmuz 2023 için aylık ortalama sıcaklığın Temmuz 2019’u önemli bir farkla aşacağı ve Temmuz 2023’ü kayıtlardaki en sıcak Temmuz ve en sıcak ay haline getireceği neredeyse kesin.
ECMWF Copernicus İklim Değişikliği Servisi (C3S) Direktörü Carlo Buontempo şu yorumda bulundu: “Rekor kıran sıcaklıklar, küresel sıcaklıklardaki ciddi artış eğiliminin bir parçası. Antropojenik emisyonlar sonuçta bu yükselen sıcaklıkların ana itici gücü. C3S’nin mevsimsel tahminleri, kara alanlarında sıcaklıkların ortalamanın oldukça üzerinde seyredeceğini ve yılın bu dönemi için klimatolojinin 80. yüzdelik dilimini aşacağını gösteriyor.”
Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Prof. Petteri Taalas ise, “Temmuz ayında milyonlarca insanı etkileyen aşırı hava koşulları ne yazık ki iklim değişikliğinin acı bir gerçeği ve geleceğin bir habercisi” dedi. “Sera gazı emisyonlarını azaltma ihtiyacı her zamankinden daha acil. İklim eylemi bir lüks değil, bir zorunluluktur” diye konuştu.
WMO, önümüzdeki beş yıldan en az birinin kayıtlardaki en sıcak yıl olma olasılığının %98 ve beş yıldan en az birinde 1850-1900 ortalamasının geçici olarak 1,5 derece üzerine çıkma olasılığının %66 olduğunu öngörüyor.
Bu, Paris Anlaşmasında belirtilen ve uzun yıllar boyunca uzun vadeli ısınmaya atıfta bulunan 1,5°C seviyesini kalıcı olarak aşacağımız anlamına gelmiyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…