TEMA Vakfı Ankara temsilcisi Nevzat Özer, dava hakkında yaptığı yazılı açıklamada Kırıklı Mahallesi’nde bulunan Galatlar‘a ait kalıntılara göre bölgede en az üç bin yıldır tarım yapıldığına ancak maden projesinin bölgedeki tarımın sonunu getireceğine dikkat çekti. Bölgede buğday, arpa ve nohut gibi ürünler yetiştiriliyor.
Anka Haber Ajansı’nın haberine göre, maden projesi 13 bin dekarlık köy arazisinin 11 bin dekarına yapılması planlanıyor. Bu da yalnızca bölgedeki tarım ve hayvancılığa değil, köyün yeraltı ve yer üstü sularına da zarar verecek. Maden projesi hem su kullanımı nedeniyle su miktarını azaltacak hem de madencilik faaliyetlerinde kullanılan ağıt metaller nedeniyle su kalitesini bozacak.
Tarım ve su kaynakları üzerindeki baskının yanı sıra kömür madeni bölge ekolojisine de zarar verecek. Maden sahasından yayılan toz, emisyon ruhsat alanının ötesine yayılarak çevre bölgelerin de topraklarını etkileyecek.
“En az 25 yıl, milyonlarca ton toprak yerinden alınıp başka yerlere taşınacak, ağır metallerin serbest kaldığı toz bütün bölgeye yayılacak” diyen Özer, maden faaliyetlerinden Mogan ve Eymir Gölleri‘nin yer aldığı Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin de etkileneceğine dikkat çekti.
Madenin planlandığı bölge aynı zamanda kuşların barınma, üreme ve konaklama amacıyla kullandığı önemli kuş alanlarından biri. 83 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan bölge Ramsar‘a aday gösterildi.
Diğer yandan bölgede 47’si endemik olmak üzere 493 bitki türü yaşıyor. Madenden çıkan toz, ağır metaller ve gürültü bitkilere ve biyolojik çeşitliliğe zarar verecek.
TEMA Vakfı, dava hakkında yaptığı açıklamada kömür projesi kapsamında milyonlarca ton düşük kalorili kömürün 200 km mesafedeki Eskişehir Mihalıççık’ta bulunan bir santrale taşınacağını ve bu esnada oluşan trafiğin, harcanan yakıtın, kazaların, tozların ve emisyonun etkilerinin yıllarca devam edeceğini belirtti.
30’un üzerinde ülkenin kömürden çıkış programlarını açıklarken Türkiye’nin kömür santralleri konusunda hala ısrarlı olmasını anlamlandıramadıklarını söyleyen TEMA temsilcileri, kömürlü termik santrallerin küresel ısınmanın en büyük sorumlularından biri olduğuna dikkat çekti.
“Bütün topraklar kaybediliyor, sular kirleniyor ve kaybediliyor, toz toprak, emisyon bırakın köyü her tarafını tehdit ediyor, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ‘ÇED gerekli değildir’ kararı veriyor” diyen Özer, şirketin 11 milyon metrekare için aldığı kömür ruhsatında 249 bin 300 metrekarede kömür çıkaracağını söylediğine dikkat çekti.
Bu alan 250 bin metrekare olsaydı şirketin daha kapsamlı bir izin alması gerekecek ve bu kapsamda ÇED raporu hazırlanacak, halk bilgilendirilecek, İnceleme Değerlendirme Kurulları kurulacak ve nihai ÇED süreci tartışmaya açılacaktı. Maden çıkarma alanındaki art niyetin bile görülemediğini söyleyen TEMA yetkilisi, şirketin ruhsat alanının izin istenen alanın 44 katı büyüklüğünde olduğunu vurguladı.
Özer, son olarak “Kolaylıkla verilen bu izinler; geleneksel köy kültürüne olduğu kadar, bilim, vicdan ve hukukun duvarına da çarpacaktır. TEMA Vakfı Ankara Temsilciliğiolarak toprağını, suyunu, tarımını korumaya çalışan köy halkına saygılarımızı sunuyoruz” dedi.
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…
Dünya Ekonomik Forumu’nun yeni bir çalışmasına göre, küresel seragazı emisyonlarının %40’ını oluşturan sekiz sektördeki emisyon…