Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Tarım Politikaları İzleme ve Değerlendirme 2023 Raporu‘nu yayımladı.
AA’nın haberine göre, kuruluşun bu yıl 36’ncısını yayımladığı raporda, 38 OECD ülkesi, 5 OECD üyesi olmayan Avrupa Birliği (AB) ülkesi ve gelişmekte olan ülkeler Arjantin, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Kazakistan, Filipinler, Rusya, Güney Afrika, Ukrayna ve Vietnam olmak üzere toplam 54 ülkedeki tarım politikalarına ilişkin güncel değerlendirme yer alıyor.
Rapora göre, iklim değişikliğinin artan etkileri, tarımsal üretim sistemlerinde reform ve adaptasyon politikalarına olan ihtiyacı artırıyor.
Tarımda büyüyen küresel nüfus için yeterli, uygun fiyatlı ve besleyici gıda sağlanması için politikalarda acilen reform yapılması gerekirken, sektöre verilen desteğin özellikle iklim değişikliğine uyum, emisyon azaltımı, dayanıklılık ve sürdürülebilir üretim artışına yönelik olması önem arz ediyor.
Raporun kapsadığı 54 ülkede tarıma verilen destek 2020-2022 döneminde yıllık 851 milyar dolarla tarihi bir seviyeye ulaştı. Bu rakam, 2000-2002 dönemine kıyasla neredeyse 2,5 katlık artışa denk geliyor.
OECD’ye göre, çoğu üretici desteği iklim değişikliğine uyumu engellerken, çoğunlukla piyasayı bozucu nitelikte ve çevreye zarar verme riski taşıyor.
Tarım sektöründe sağlanan destek ağırlıklı olarak büyük ekonomilerde yoğunlaşırken, toplam desteğin %36’sını veren Çin, diğer OECD ekonomilerini geçerek ilk sırada yer alıyor. Hindistan, ABD ve AB, tarıma verilen toplam desteğin sırasıyla %15, %14 ve %13’ünü sağlıyor.
Çin ve Hindistan’ın verdiği tarımsal destekler de rapor kapsamındaki gelişmekte olan ekonomilerin sağladığı desteklerin yüzde 87’sini, ABD ve AB, OECD ülkeleri arasındaki desteğin ise üçte ikisini oluşturuyor.
Söz konusu 54 ülkede, yıllık desteğin 518 milyar dolarının hükümet bütçelerinden, kalan 333 milyar dolarının ise farklı politikalar yoluyla sağlandığı hesaplanıyor.
Her iki destek türü de son 5 yıldır devam ederken, uluslararası piyasalardaki yüksek fiyatlar tarıma daha düşük fiyat desteği verilmesine yol açtı. Küresel tarım, Kovid-19’un ardından Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş nedeniyle olağanüstü koşullar yaşadı.
Fiyat şokları ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi akut krizlerin yanı sıra, tarımsal üretim dünya çapında iklim değişikliğinin yol açtığı aşırı sıcak sıcak hava dalgaları, aşırı yağışlar ve kuraklık gibi şiddeti gideren artan olayların baskısı altında.
OECD’ye göre, dünyanın çoğu bölgesindeki tarımsal üretimin acilen daha az elverişli ve daha değişken büyüme koşullarına uyum sağlaması ve bu uyumun sağlanması için ülkelerin etkili şekilde eyleme geçmesi gerekiyor.
Tarımı, iklim değişikliğinin yeni riskler getirdiği ve mevcut kırılganlıkları daha da kötüleştirdiği bir geleceğe hazırlamak, değişen bir ortama uyumu teşvik eden tarım politikalara ihtiyacı artırırken, hükümetlerin sektöre fayda sağlayacak genel hizmetler, araştırma ve geliştirme, biyogüvenlik ve altyapı yatırımlarına desteğini artırması ve sulamaya büyük önem vermesi tavsiye ediliyor.
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…
Karadeniz'de iki Rus petrol tankerinin ağır hasar almasıyla petrol sızıntısı yaşandığı açıklandı. Greenpeace ise iki…
Yeni ABD Başkanı Donald Trump'ın geçiş ekibi, elektrikli araçlara ve şarj istasyonlarına yönelik desteğin kesilmesini…
İklim değişikliği açısından dönüm noktası olarak nitelendirilen ve Uluslararası Adalet Divanı'ndan görülen davanın duruşmaları sona…
Enerji Yatırımcıları Derneği Başkanı Cem Özkök, GES ve RES projelerinin yapı denetim kapsamından çıkarılmasının, yatırımcıların…